Sendika Temsilcisi Misin? Şube Müdürü Mü?

KARATAY İLÇE MİLLİ EĞİTİM ŞUBE MÜDÜRÜ! SENDİKA TEMSİLCİSİ MİSİN? ŞUBE MÜDÜRÜ MÜ?

Konya İli Karatay İlçesi’nde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yapan Tayfur TOPAL  tarafından  görevinin gerektirdiği tarafsızlık ilkesine aykırı olarak  13.05.2016 Çarşamba günü saat 13:00’te Memur-Sen (Eğitim Bir-Sen)’in Karatay İlçesi Birlik Parkı’nda düzenleyeceği   Şubat 2016 yılında yetiştirilmek üzere ilçeye atanan aday öğretmenlere yönelik okul dışı programına aday öğretmenlerin ve koordinatörlerin katılması  yönünde ilçede bulunan tüm okullara mail gönderilmesinin  görevinin  bulunduğu makam gereği tüm sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara  eşit seviyede yaklaşması  ve tarafsız olunması gerekirken, belirli bir sendikanın düzenlediği organizasyona katılım, teşvik  için okullara mail gönderilmesinin    Türk Ceza Kanunu uyarınca da suç teşkil etmesi sebebiyle İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Tayfur TOPAL hakkında Karatay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak, ilgililer hakkında idari soruşturma yapılması için Milli Eğitim Bakanlığı’na yazı yazdık.

    KONYA KARATAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

                                                      Gönderilmek Üzere

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

MÜŞTEKİ                    :  Türk Eğitim-Sen

                                           (Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu          

                                          Çalışanları Sendikası)

VEKİLİ                         : Av. Tuğçe MUTLU

             Talatpaşa Bulvarı No:160 Kat:6  Cebeci Çankaya/ANKARA

ŞÜPHELİLER            : 1- Tayfur TOPAL Karatay İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü

SUÇ  KONUSU            :     Görevi kötüye kullanma, Nefret ve Ayrımcılık

 

SUÇ TARİHİ               :  11.05.2016

 

AÇIKLAMALAR       :

Şüpheli Tayfur TOPAL Konya İli Karatay  İlçesi İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü, olarak görev yapmakta olup, görevinin  gerektirdiği tarafsızlık ilkesine aykırı olarak, 13.05.2016 Çarşamba günü saat  13:00’te Memur-Sen(Eğitim Bir-Sen) tarafından Karatay İlçesi Birlik Parkında düzenlenecek olan Şubat 2016 yılında yetiştirilmek üzere ilçeye atanan aday öğretmenlere yönelik okul dışı programına aday öğretmenlerin ve koordinatörlerin katılması yönünde ilçede bulunan tüm okullara mail göndermiştir.

           Şüpheli bulunduğu  makam gereği objektif ve tarafsız olmak zorundadır. Buna karşılık tarafsızlığını  koruyamamıştır. Tüm sivil toplum kuruluşlarına eşit seviyede yaklaşılması ve tarafsız olunması  gerekirken, belirli bir sendikanın düzenlediği toplantıya  katılınması yönünde tüm okullara mail gödererek sendika yöneticisi gibi  hareket etmesi  ilgili mevzuat hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir.

           Şüphelinin bu fiilleri Türk Ceza Kanunu uyarınca suç teşkil etmekte olup, Anayasaya da açıkça aykırıdır.

           Türk Ceza Kanununun  “Görevi Kötüye Kullanma” başlıklı 257. Maddesi;

“(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. / (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  / (3) İrtikâp suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” Hükmünü içermektedir. Şüpheli tarafından, kanunlar tarafından belirlenen yetkinin dışına çıkılarak görev ve yetki kötüye kullanılmak suretiyle Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi uyarınca da suç işlenmiştir.

Şüpheli, görevinin bulunduğu makam gereği objektif ve tarafsız olmak zorundadır. Kamu göreviyle bağdaşmayan taraflı bir davranış göstermiş tüm sivil toplum kuruluşlarına eşit seviyede yaklaşması ve tarafsız olması gerekirken, belirli bir sendikanın düzenlediği toplantıya çağrıda bulunarak,sendika yöneticisi gibi o sendikanın düzenlediği toplantıya aday öğretmenleri ve koordinatörlerinin katılımını teşvik etmiş ,kanunlar tarafından belirlenen yetkinin dışına çıkmış, görev ve yetkisini  kötüye kullanmıştır. Bu tavırlarıyla bir sendikanın lehine, diğer sendikanın aleyhine tutum içersine girerek, emri altında çalışanlara adeta adres gösterir gibi psikolojik baskı anlamında bir tavır geliştirmiştir.

Türk Ceza Kanunu’nun “Nefret ve Ayrımcılık” başlıklı 122. Maddesi;

Nefret ve ayırımcılık (1) Madde 122- (Değişik: 2/3/2014-6529/15 md.) (1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini, b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, c) Bir kişinin işe alınmasını, d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

            Şüpheli tarafından, sendikal ayrımcılık yapılmış ve TCK’nın 122. Maddesi uyarınca Nefret ve Ayrımcılık suçu işlenmiştir.           

            Anayasa'nın 2. Maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

            Anayasamızın "Kanun Önünde Eşitlik" başlıklı 10.maddesinde;

            “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

            (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 12/9/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.

            (Ek fıkra: 12/9/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

            Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

            Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” Hükmü yer almıştır. Şüpheli Nefret ve Ayrımcılık suçunu işleyerek Anayasanın 10. Maddesinde yer alan “kanun önünde eşitlik” ilkesini de ihlal etmiştir.

             Şüpheli  tarafından 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık başlıklı 7. Maddesi ihlal edilmiştir.

             657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık başlıklı 7. Maddesine göre

             “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.

            Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler.” Hükmünü içermektedir.

           Şüphelinin  belli bir sınıf ve zümrenin yararını hedef tutan bu fiilleri 657 Sayılı Kanunun 125.maddesinin (E) bendinde devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında gösterilmektedir.

657 Sayılı Kanunun 125. Maddesinin  (E) bendinde Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında "a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,c) Siyasi partiye girmek," ifadeleri yer almaktadır.

              Şüpheli, görevinin  bulunduğu makam gereği objektif ve tarafsız olmak zorundadırlar. Buna karşılık tarafsızlığını  koruyamamış ve tüm sivil toplum kuruluşlarına eşit seviyede yaklaşması gerekirken, kanunlar tarafından belirlenen yetkinin dışına çıkarak, görev ve yetkisini kötüye kullanmış , Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlali ile nefret ve ayrımcılık suçunu işlemiştir. Şüphelinin  ilgili yasa hükümleri kapsamında bulunan iş bu fiili  nedeniyle cezalandırılmaları gerekmektedir.

HUKUKİ  SEBEPLER       : TCK  vs ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER        : 11.05.2016 tarihinde,  sehitsadikioo@gmail.com  adresine gönderilen e-mail  vs yasal deliller.

SONUÇ VE TALEP                       :Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve soruşturma sırasında elde edilecek sebeplerle şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak haklarında kamu davası açılmasını saygılarımla arz ve talep ederim.  12.05.2016

                                                                                                                    MÜŞTEKİ VEKİLİ

                                                                                                                      Av.Tuğçe MUTLU

 

EKLER: 1) Onanmış vekaletname örneği,deliller bölümünde sayılanlar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri