Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Mesleki Çalışma Programı'nın başlangıcı dolayısıyla TRT Haber ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden canlı yayında, okullarda ders başı hazırlığı yapan yaklaşık 1 milyon öğretmene seslendi.
Öğrencilerin, öğretmenlerinden beklediği ilk şeyin sevgi ve saygı olduğunu vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:
"Çocuğun hayatına dokunmak, onunla her gün göz göze gelmek, onun hayatında çocuk diliyle söylersek 'kocaman' yer sahibi olmak, bazen anneden ve babadan dahi önemli bir yer tutmak, umut dolu çocuk dünyasının kaptanı ve kahramanı olmak. Öğretmenlik dediğimiz, tam da böyle bir şey. Öğrenmeyi "hükmedici bir öğretmen" olarak değil, "kolaylaştırıcı bir rehber" olarak yapmayı tercih etmek.
Bir öğretmen, öğrencisi için ya toprak olur ya bahçıvan. Topraksa çocuğun yetişmesi için her türlü koşulu hazırlar ve kucağında hayat bahşeder. Hayatın hediyesi ve emanetine sessizce hayranlık duyar. Bahçıvansa sürekli budamayı düşünür. 'Şurası olmadı, burası olacak' der. Budayamazsa uzman bulur, budattırır. Ek dersti, etüttü, takviyeydi budar. Toprak her misafire hürmet eder. Bahçıvansa ayrık otu arar durur."
"Doğru eğitimi, büyük insanlar verir"
Selçuk, iyi eğitimi verecek olanların öğretmenler olduğuna dikkati çekerek, "Doğru eğitimi büyük binalar değil, büyük insanlar verir. Bu salonun girişinde 'İnsan, insanın gölgesinde yetişir.' sözü misafirlerimizi karşılıyor. Zira şahsiyeti, şahsiyet bina eder. Güçlü bir şahsiyet olabilmek öğretmenin kendisini yetiştirmesinden geçiyor. Öğretmenlik çocuklara bir şey öğretmek değildir. Öncelikle ve hassaten öğretmenin kendi olgunlaşma serüvenidir. Kemalat ve kişisel gelişim yolculuğudur. Asıl yolcu öğretmendir. Çocukların gelişimi öğretmenin gelişimine doğrudan bağlıdır. Çocukları ancak ve ancak kendimize yatırım yaparak zengin kılabiliriz. Kamil bir öğretmenin koridordaki yürüyüşü bile derstir. Çocuklar ilk nazarda öğretmenlerin kalbiyle ilgilenir, beyniyle değil. O yüzden deneyimli öğretmenler bütün çocukların gözüne gözleri ve gülümsemeleri değmeden derse başlamaz. Bunun için çok yönlü öğretmenlere ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.
"Paradigma değişikliği içindeyiz"
Öğrencileri çok yönlü yetiştirecek olanların öğretmenler olduğunu ifade eden Selçuk, "Önümüzdeki süreçte, öğretmen eğitimleri, öğretmenlerin çok daha donanımlı, çok daha iyi yetişmiş bireyler olarak sistemimize girmesini sağlamak için çok büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız." dedi.
Selçuk, Bakanlık olarak bir paradigma değişikliği içinde olduklarını ve ekim ayında yapılacak makro plan sunumunda bu değişikliğin detaylarını açıklayacaklarını belirterek, "1970'lerden beri eğitim sistemimizin istikametinde bir değişiklik, bir kayıp var. Dünyanın 4'üncü büyük kırılmasına şahit olacağımız bir döneme giriyoruz. Bu, bizim için günlük operasyonlarla gerçekleştirilecek bir dönüşüm değil, çok daha büyük değişiklik, ekosistemin tümüyle değiştirilmesinin gerektiğini bir durum. Bu durumun maddi unsurlarını dönüştürmek çok zor değil. Çünkü Türkiye'nin imkanları giderek artıyor. Bugün bunu dönüştürmenin zihniyet tarafındayız." değerlendirmesinde bulundu.
"Öğrenci sayımız 150 ülkenin nüfusundan fazla"
Türkiye'de 17,5 milyon öğrenci ve 915 bin öğretmen olduğunu hatırlatan Selçuk, öğrenci sayısının yaklaşık 150 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğunu belirtti. Selçuk, hakkı verildiğinden bunun büyük bir nimet, hakkı verilmediğinde ise büyük bir külfetin habercisi olduğunu, en küçük değişikliğin on binlerce öğretmeni ve yüz binlerce öğrenciyi etkilediğini ifade etti.