Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TRT Haber Koordinatör Yardımcısı Aysun Torun'un sorularını yanıtladı.
Bakan Selçuk'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
-Eğitim aslında toplumsal mutabakat olmadan yapılacak bir iş değil. Bu bir millet ödevi. Millet ödevi olduğu için herkesin ortak paydasına dikkat etmek gerekiyor.
-Vizyon belgesini 15 Ekim'de açıklayacağız.
-İki ay bir haftadır birçok kişi icraat bekliyor, 'Bir şey yapması lazım artık Ziya Hoca'nın' diyorlar. Sosyal medyada özellikle bunu fark ediyorum. Ben bir bilim insanıyım ve veriyi görmeden bir planlana yapmam. Yani sahayı görmem lazım ve bütün sistemi kabaca bir analiz etmemiz lazım arkadaşlarla. Bunu yapmadan, akşam düşündüm, sabah şunu yapayım meselesi değil bu. Onun için 15 Ekim'e kadar biraz sabretsin insanlar. Neyi planladığımızı ne yapmak istediğimizi çok daha net olarak ifade etme fırsatımız olacak. Ben bilerek hemen acil icraatlara geçmemeyi tercih ediyorum.
-Eğitim bir sistem, hatta uluslararası bir sistem. Aynı zamanda ulusal bir sistem. Bu sistemin alt sistemleri var. Alt sistemlerin birlikte dönüştürülmesi söz konusu. Bizim yapacağımız değişiklik sistemin bütün yapılarını düzenleyecek bir sistem.
-Yeni mezun olacak öğretmen adaylarının eğitiminin yeniden düzenlenmesi ve biraz eski öğretmen okuluna benzer bir öğretmen eğitimine yönelmek söz konusu. Öğretmenlerden şikayet ediliyor yıllardır. Öğretmen mezuniyetinden önce ve sonra çağın gerektirdiği destekleri alamıyor. Öğretmen kendisi kemale ermek için öğretmenlik yapar. O olgunlaşma sürecinde de çocuklara katkısı olur. Öğretmenlerimiz uzun soluklu eğitimlere katıldığında kendilerine hem sertifika, belge, diploma anlamında hem de maddi olarak bazı katkıların olması planlanıyor.
-Aslında liseye geçişle ilgili ben göreve geldiğimde bir kılavuz vardı. Biliyorsunuz bu kılavuza dayalı olarak sınav yapılıyor. Bu kılavuzun bir kılavuz değiştirildiği zaman sınav iptal oluyor hukuki olarak. 3 bin küsür çocuğumuz için Cumartesi günü yeni bir genelge yayımladık. Okulların çocuklarımızı yerleştirirken daha esnek davranmaları yönünde. Bugün itibarıyla bu tür sorunların çözülmüş olması gerekiyor. Bundan sonrasında benzer sorunlar çok büyük oranda yaşanmayacak.
-Yerleştirmeyle ilgili getirmek istediğimiz sistemi 2 ay içinde açıklayacağız. Bu yerleştirmeyle herkes çok rahat yerleşecek.
-Bizim derslik sayımız ya da okullarımızın coğrafi bilgi sistemi açısından yeri belli değil. Bütün okullarımızın QR kodlarını çıkarıyoruz. Sonradan okullarımızdaki boşlukları, kontenjanları tekrar tekrar bulmak için zaman kaybettik.
-Mesleki eğitimi güçlendirmeden asla yükseköğretim talebini düşüremeyiz. Mesleki eğitim iyileştirilir ve çocuklar orada tatmin olursa sınava girmekle ilgili talep azalacaktır.
"Yapmaya çalıştığımız şey inşa"
Biz aslında bir reform falan yapmıyoruz. Reformun içindeki form dediğimiz şey gerçekten doğal olanı taşımaz. Bizim yapmaya çalıştığımız şey inşa, bütünsel dönüşüm.
"Müfredatla ilgili kısa vadede bir düşüncemiz yok"
Benim için müfredatla ilişkili diğer artlar oluştuğunda etkili bir parametredir. Eğer sadece müfredat üzerine değişim olursa bu tek ayaklı olur. Benim şu anda müfredatla ilgili kısa vadede bir düşüncemiz yok. Benim temelde felsefi olarak düşüncem şudur: Müfredat, teknik aslında acemi öğretmene lazımdır. Usta öğretmenin müfredata ihtiyacı yoktur. Acilen bir şey yapmanın gerekmediğini düşünüyoruz.
Karma eğitimin kaldırılacağı iddiası
Ben geldiğimden beri neyle uğraşsak neye enerji harcasak diye bir sıralama yapsak. Onun içinde karma eğitim yok.
İkili eğitimin kaldırılması
3 yıllık vizyonun temel parametrelerinden birisi bu. Biz bunu kaldırmak zorundayız. 2020'nin sonu bizim hedefimiz.
"20 bin öğretmen daha atanacak"
-Bütçede bir tasarruf dönemindeyiz. Bu sene planlanan öğretmensayısı 20 binle sınırlıydı. Sonradan 5 bin atama daha gerçekleşti. Ben göreve geldikten sonra sayın Cumhurbaşkanımızdan bir istirhamım oldu. Aralık sonunda 20 bin öğretmen daha atanacak. Meclis'in açılmasını bekliyoruz.
Öğretmen arkadaşlarıma daha fazla bir şey söylemeyim. Onlar benim ne demek istediğimi biliyorlar. Çocuklarıma, kuzularıma söyleyeceğim şey; çaba göstermeleri, emek vermeleri. Velilerimizden beklentim şu; kendi öz geçmişlerine bakarak çocuklar için bir öz gelecek yaratmasınlar. Müsaade etsinler öğretmenlerinin sağduyusuna güvensinler ve çocuklarının peşinde aşırı derecede durmasınlar. Bıraksınlar bu çocuklar hayatla mücadele etsin, çocuklarının her problemini önceden çözmesinler.