YERELİN SANDIĞI - 1: KAYSERİ, KONYA, ESKİŞEHİR
HABERTÜRK klasiği haline getirdiğimiz seçim öncesi Anadolu'yu dolaşıp, seçmen, sivil toplum ve partilerin il yöneticileriyle, yüz yüze konuşarak, sandığı etkileyen faktörleri sergilemeye devam edeceğiz...
Yerel seçimin kendi dinamiklerini göz önünde tutarak, bu sandıkta hangi adayın önde olduğu veya seçilmeye yakın göründüğü gibi konulara girmeyeceğim.
Bunun yerine, hangi bölgede sandığa neyin daha çok etki yaptığını, hangi söylemin sahada seçmeni hangi yönde etkilediğini aktaracağım.
Amca ile yeğenin yarışından; okulu, görevi ve adı aynı olan iki adayın seçmende yarattığı esprileri anlatacağım.
Yasal olmamakla birlikte, ittifak uygulamasını seçmenin nasıl karşıladığı, partilerin sosyolojik tabanlarında ne derece yer tuttuğunu da örnekleriyle, parti il başkanlarının anlatımlarıyla sergileyeceğim.
Adayların sahne sanatçısı gibi ön isimleri veya sadece soyadlarıyla seçmene pazarlanması, tanıtım afişlerinin neredeyse hepsine sarı renkli elbise giydirilmiş olmalarının seçmen üzerindeki etkilerinden söz edeceğim.
İlk kez 2014'teki yerel seçimle başlayan "Bütün Şehir" uygulamasının bu sandığa nasıl etki edeceğine ilişkin seçmen bakışı ve beklentisini de yansıtacağım.
Partilerin il başkanlarının ağzından seçmenin ilk talebinin ne olduğunu verirken, Ankara'dan üretilen politikanın ve propagandanın bölgedeki etkisini örnekleriyle sergileyeceğim...
Muhtarlık seçimindeki yarışın bazı bölgelerde büyükşehir belediye başkanlık seçimini geçiyor olmasının nedenlerini kendi anlatımlarıyla aktaracağım.
Hepsinde ayrım yapmaksızın seçime giren partilerin il, hatta bazılarında ilçe başkanlarıyla yüz yüze görüştüğüm, 30 büyükşehirden 18'inde sandığa etki eden faktörleri sıralayacağım.
Bölgelere ayırarak 5 gün süresinde, Eskişehir, Kayseri, Konya; Samsun, Ordu, Trabzon; Antalya, Mersin, Denizli, Muğla; Adana, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa ve Bursa, Balıkesir, Manisa, Aydın'ın sandığa etki eten efektleri ve seçmen dinamiklerini yansıtacağım...
Arkadaşım Abdurrahim Arslan'ın kaptanlığında dolaştığımız 8 bin kilometrede karşımıza çıkan ilginç fotoğrafların yanı sıra, konuştuğum seçmenlerin görüntülerini de sizlerle paylaşacağım.
ORTA ANADOLU'DA SANDIK ADI GİBİ...
İlk bölgemiz Orta Anadolu'da seçmenin sandığa bakışı bu kez biraz farklı...
Buna neden de 2014'te, geçen sandık ile büyükşehirlerde ilk adımı atılan, bütünleşik şehir uygulaması...
Büyükşehir beldelerini mahalleye dönüştürüp ilçe belediyelerine bağlayan sistem, seçmen nezdinde vaat edileni getirmeyince içselleştirilmemiş.
Haklarını ilçe veya büyükşehir belediyesinde savunacak temsilcisi kalmadığı algısını baskın bir şekilde üretmiş, tepkiye döndürmüş.
İlçe belediyeleri de bir anda karşısına mahalle adı altında çıkan onlarca eski beldenin sorununa bir çırpıda ulaşamamış.
Hızla değişen seçmen talepleri de buna eklendiğinde, özellikle büyükşehir merkez ilçeleri dışındaki belediye başkanları kilitlenip kalmış...
Bazı bölgelerde ise iş bulamakta zorlanan üniversite mezunları köye dönüp muhtar adayı olmuş, bu da eğitim seviyesi düşük ilçe belediye başkanları ile aralarındaki çatışmayı yükseltmiş.
Belediye başkanları ortadan kaldırılmış beldelerin talepleri, orada yaşan herkesin isyanına dönüşmüş.
ACI PATLICAN
Bunun en çarpıcı örneklerinden birine Kayseri'de rastladım.
Merkez ilçe Kocasinan'a bağlanarak mahalle haline getirilmiş eski belde Yamula'dan Asiye Ası, sokakta dolaşan belediye başkan adaylarını görünce bir koşu yanlarına gitti.
Beklemeksizin, "Benim bir isteğim var" deyip ekledi:
"Soğuk hava deposu istiyorum..."
Türkiye'nin en leziz benekli patlıcanını üreten Yamula'da, depolama yapamadıkları için ürünün yarısının çürüdüğünü belirtti.
Beldelerindeki belediye başkanlığının geçen seçim kaldırıldığını anımsatıp ekledi:
"Hanginiz bizim oraya bakacaksanız soğuk hava deposunu yapın ki patlıcanı çürütmeyelim; yarısı çürüdü gitti..."
Soğuk hava deposu ile ilgili ilk adımı kim atarsa, oylarını da ona vereceklerinin altını çizdi.