SBS'da sevinmek ve üzülmek için henüz çok erken! Çünkü…

SBS bitti. Öğrenciler rahatladı. Ama veliler panik halindeler.

Çünkü, geçen yılın birinci yerleştirme taban puanlarına baktıklarında önlerini göremiyorlar.
95 üzeri neti olan bile sevinemiyor. Tamam, Robert olmasın da Üsküdar, Alman, Avusturya da mı olamıyor tedirginliği içerisindeler.
Haklılar hem de çok haklılar çünkü geçen yılların taban puanları, onları yanıltıyor. Aslında tercih sıralaması yaparken en doğru olanı, geçen yıl, en son kaçıncı öğrencinin o okula girdiği. Puanlar değişebilir ama sıralarda çok fazla oynama olmuyor.
Değişeme örnek olarak, Saint Benoit’nın ilk ve son yerleştirmedeki puanlarına bir göz atmanızı istiyorum. 8. 9,10 Ağustos’taki ilk kayıt döneminde taban puanı 477. Yılan hikayesine dönen kayıt maratonundan sonra 30 Eylül’de gerçekleştirdiği son kayıtın puanı ise 427. Yani tam 50 puan fark var!
Puan aralığı, elbette tüm okullarda bu kadar fazla değil. Tepelerde daha az, aşağılara indikçe daha da artıyor.
Bu durumun nedeni ise Anadolu liseleri ile kolejler aynı sınavla öğrenci almalarına karşın, farklı dönemlerde kayıt yapmaları. Aynı öğrenci, yer açılıp puanlar düştükçe, her iki tarafa da sürekli olarak kayıt yaptırıyor ve bu doldur-boşalt yüzünden kontenjanlar bir türlü dolmuyor, puanlar da sürekli düşüyor…
Öyle ki, bu yanlış sistem yüzünden son 5 yıldır Anadolu liselerinde her yıl, 6-7 bin kontenjan boş kalıyor. Yani kapıda bir milyon öğrenci beklerken, en iyi okulların bile kontenjanları, sistemin saçmalığı yüzünden boş kalıyor. Umarız, bu yıl da aynı rezalet yaşanmaz!..
İki gündür soru yağıyor ve en çok sorulan soru puanlar, düşer mi, yükselir mi şeklinde. Anadolu liselerinde yükselir, kolejlerde ise düşer. Çünkü artan öğrenim ücretleri yüzünden pek çok veli, çoktan kolejlerden vazgeçti!..

 LYS’de son durum!
Hafta sonu LYS var ve 800 bin aday üniversitelerde iyi bir yer kapabilmek için yarışacak. Aslında üniversiteye girmek, bu yıl önceki yıllardan çok daha kolay. Çünkü, artık hiç kimse, üniversite olsun da neresi olursa olsun diye düşünmüyor. Son iki yıldır 100 binin üzerinde kontenjan açığı kalması bu yüzden. Eğer, bir meslek kazanmak için değil de entelektüel bir kültür kazanım diye üniversitede okumayı düşünüyorsanız, hiç telaşlanmayın. En düşük puanlarla bile en iyi üniversitelere girebileceğiniz hoş bölümler var. Ama bana iyi bir meslek ve iyi bir gelecek diyorsanız, bu son birkaç günü çok iyi değerlendirmeniz ve sonrasında da çok iyi bir tercih listesi yapmanız gerekiyor.
Onları hep birlikte gerçekleştireceğiz ama siz bugün gidin ve sınava gireceğiniz salonu, hatta sırayı görün o sizi rahatlatacaktır…
 

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri