Ortaöğretime geçiş sistemi üzerinde çalışmaların devam ettiğini sık sık sayın Bakanımızın ağzından duyuyoruz. Yeni sisteme ilişkin bazı ip uçları veriliyor ama sistem tam netleşmediği için nihai açıklama yapılamıyor.
Bir gazetemiz ayrıntılı olarak haber yaptı. Son yıllarda geçiş sistemine ilişkin 5 kez değişiklik yapılmış. Milli Eğitim bakanlığı sürekli en ideal sistemi bulmaya çalışıyor. Denemeler yapıyor. Her denediği sistemin bir sorunu olsa gerek ki yenisine geçiş yapıyor. Sistemin 5 kez değişmesi aslında Bakanlığın uyguladığı sistemde yanlış yaptığını kabulü anlamına geliyor. İyi de her defasında bir milyona yakın çocuğumuzun hayatını etkileyen bu sistem oyuncak değil ki!
Şu anda üzerinde çalışılan sistemde SBS’nin kaldırılacağı, adrese dayalı kayıt sistemi getirileceği, öğrencilerin okul başarılarının ve sosyal etkinliklerinin kayıtlara etki edeceği açıklanıyor. Son açıklamada okullarda yapılmakta olan ortak sınavların merkezi sistemle yapılması hususu yer aldı. Üzerinde durulmayan bu husus aslında çok önemli.
Bir öğrenci kendi okulunda her dönem, Türkçe, Matematik, Sosyal bilgiler, Fen ve Teknoloji, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi olmak üzere 6 dersten bir kez ortak sınava tabi tutuluyor. Bu sınava okuldaki şubeler giriyor. Öğrencilere sorulacak sorular okuldaki zümre öğretmenlerince hazırlanıyor. Bu sorular okuldaki öğrenci düzeyine uygun oluyor. Öğrenci bir yılda toplam 12 kez olmak üzere ortaokul boyunca 48 kez ortak sınava katılıyor. Bu sınavlar çocukları SBS gibi strese sokmuyor. Şayet açıklandığı gibi bu sınavlar ülke genelinde uygulanacak şekilde merkezi sistemle yapılırsa öğrenci 5,6,7,8. sınıflarda toplam 48 kez ülke düzeyinde uygulanacak ortak sınava girecek demektir. Bu sınavların liseye geçişte etken olması SBS’nin kaldırılması değil tam tersine 48 sınava çıkması demektir.
Böyle bir uygulama imkansızdır. Bir dersten öğrencileri ülke genelinde ortak sınava almak için;
1. Öğrencilerin bir sınıfa başladıklarında hazırbulunuşluk düzeylerinin aynı olması gerekir ki ülkemizde bunun mümkün olmadığını herkes bilir. Bir köy okulunun birleştirilmiş sınıfından gelen 5. sınıf öğrencisi ile Çankaya’daki bir ilkokulda eğitim almış öğrencinin seviyesinin aynı olması düşünülemez. Bu çocuklara aynı eğitimi veremez ve aynı sınava sokamazsınız. Bireysel farklılıklar gözetilerek hazırbulunuşluğu yeterli olmayan öğrenciler için aynı hedefe ulaşmayı amaçlayan farklı bir program uygulanmalıdır ki bu da ortak sınavı imkansızlaştırır.
2. Eğitim ortamlarının standart olması gerekir. En modern donanıma sahip laboratuvarlada eğitim alan öğrencilerle, laboratuar yüzü görmeyen öğrencileri aynı Fen ve teknoloji dersi sınavına sokmak olmaz.
3. Öğretmen niteliği aynı olmadır. Öğretmenler arasında başarı farklılıklarının olduğu gerçektir. Alanında çok başarılı bir öğretmenin öğrencisi ile vasat bir öğretmenin öğrencisinin öğrenme düzeyi fark olur. Bu öğrencileri aynı sınava sokmak haksızlıktır.
4. Sınavlar ortak olacağına göre öğretmenlerin yıllık planları, derste uyguladıkları yöntemler, verdikleri örnekler, dersin içeriğinde anlatılacak her şey kelimesi kelimesine aynı olmalıdır ki öğrenciler aynı sınava girebilsin. Bu mümkün değildir.
5. İklim şartları sınavlarda sorun yaratır. Hava koşulları nedeniyle okulu tatil olan iller veya taşımalı eğitim uygulaması kapsamında olup yolu kapanan okula birkaç gün gelemeyen öğrenciler olursa ülke genelinde yapılacak sınavda o günlerde işlenmesi gereken konulardan soru sorulmaması gerekir. Çünkü o öğrencilere işlemedikleri konulardan soru sormak haksızlık olur.
6. Dersine ücretli öğretmen giren, başka bir branş öğretmeni giren, hatta öğretmensizlik nedeniyle boş geçen öğrencilerle diğer öğrencileri aynı sınava sokmak doğru olmaz.
7. Öğretmenlerden izin alanlar, rapor alanlar olduğu ve bazı konular işlenemediğinde veya geri kalındığında bu konulara ilişkin ortak sınavda gelecek soruları öğrenciler cevaplayamaz.
8. Bütün öğretmenler sadece ortak sınavlara yönelik çalışmaya başlarlar ve okullarda eğitim-öğretim çalışmaları gerçek anlamda yürütülemez hale gelir.
9. Öğrenciler 3 sınavın stresini kaldıramıyor diye SBS’yi bire indirip sonra da kaldırmaya yönelik çalışmalar sonucunda 48 kez ortak sınav çıkarılması, öğrencilerin stresini azaltmaz artırır. Öğrenciler 48 kez SBS stresi çekerler. Bu durum ortaya konulan felsefeyle çelişir.
10. Sınav sorularının hazırlanmasında sorun yaşanır. Bir okul içindeki ortak sınavlarda bile zaman zaman soru hazırlamakta sorunlar yaşanmaktadır. Tüm ülkede uygulanabilecek, sorun yaratmayacak soruların hazırlanması oldukça zordur.
11. Sınavların uygulanması sırasında her öğretmen kendi öğrencilerinin başında durursa sınavlar objektiflikten uzaklaşır. Öğretmenler kurum değiştirerek sınav yaparlarsa büyük bir karmaşa yaratılır. Bir okulda 5,6,7,8. Sınıfarda toplam 48 sınav yapılması gerekir ki öğretmenlerin kurum değiştirerek bu sınavları yapmaları imkansızdır. Eğitim-öğretim felç olur.
12. Ortak sınav nedeniyle her sınıf düzeyinde yılda 10 iş günü eğitim aksar.
13. Ortak sınavların değerlendirilmesi ayrı bir sorundur. Merkezi sistemle değerlendirilirse her dersin bir tek sınavı için 5,6,7,8. Sınıfta toplam beşmilyon öğrencinin sınav kağıdının değerlendirilmesi gerekir. Her okulun öğretmeni kendi değerlendirirse, değerlendirmede sorunlar yaşanır ve o zaman ortak sınavın hiçbir anlamı kalmaz.
Böyle bir uygulamanın imkansızlığını anlamak için daha birçok şey yazılabilir.
Bütün öğrencilerin aynı hazırbulunuşlukla okula geldiği, okulların hepsinin aynı standart imkanlara sahip olduğu, bütün derslere alan öğretmenlerinin girdiği, öğretmenlerin yeterliklerinin aynı olduğu, bütün sınıfların aynı öğrenci sayısıyla oluşturulduğu, bütün okullarda normal eğitime geçildiği kısaca memleketimizin bütün okullarında aynı standart eğitime kavuştuğumuz günler gelirse o zaman bu konu üzerinde düşünülebilir.
Bakanlığı ve çocuklarımızı içinden çıkılmaz bir hataya sürüklememeleri için komisyonu uyarıyorum.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı