Milli Eğitim Bakanlığı Sayın Ömer Dinçer ile yeni bir döneme daha başladı. Sayın bakan ve çalışmalarının önünde iki bilemediniz üç yol var;
...
Bunlardan ilki vaziyeti idare etmek ki görüntü pek öyle değil. Öyle de olmamalı zaten.
...
İkincisi bir miktar tribünlere oynayan, siyasal kaygıları ön planda, belli bir grubu ön plana çıkarmak adına yapıyı dizayn eden bir bakış açısı. Kendisi istemese de onu bu yöne zorlayanlar da olacaktır hatta ziyadesiyle vardır. Bu tarz yöneticiler devlet adamı olmak bir yana o günün şartlarında siyaset adamı (!) görüntüsü verirler. Bu tarz bir yönetim anlayışının hakim olduğu bakanlıkta oluşacak iklim "iş bileni değil işini bileni" ön plana çıkarak; verimlilik düşecektir. Doğal olarak da milyonların vebali söz konusu olacaktır.
Öyle ya harmanda "öteki" saydığınız kimseyi tarlada çalışmak adına yeterince motive edemezsiniz. Bu noktada özellikle sendikaların samimi ve hakkaniyete saygı gösteren bir duyarlılık içerisinde olması da umulur (?).
...
Üçüncü yol ise camiayı bir bütün olarak içtenlikle kucaklayan, meseleleri anlamak adına gayret gösteren, adil, liyakat anlayışının temel ilkelerini biçimsel olmanın ötesinde yürekten uygulama kararlılığı ortaya koyan bir bakan duruşu olacaktır.
...
Sayın Bakanım;
Toplam kalite ve verimliliği sağlamak adına rekabetçi bir çalışma ortamını dizayn etmek bu milletin geleceği adına olmazsa olmaz bir ihtiyaç halini almıştır. Bu bakımdan nesnel ölçütler ile çalışkan ve donanımlı öğretmen ve yönetici tipi teşvik edilmelidir. Bir yerde seçme işi olacaksa kriterleriniz bilimsel, net ve göreceli değerlendirmelerden uzak olmalıdır.
Öcelikle yapılması gerekenlerden bazıları:
1. Kariyer sistemi, lisanüstü eğitim, yazılı sınavı temel alan eğitim kurumu yöneticisi atama anlayışı (İl milli eğitim müdürleri iktidarlar ile değişebilir)
2. Eser üretimini teşvik, alandaki işleyişi büyüteç altına alan çözüm modelleri, öğretmenin özlük haklarını bir adım daha ileri taşıma kararlılığı
3. Atama bekleyen öğretmenler için çok deneyimli öğretmenlerimizin onere edilerek emekliliğe teşvik edilmesi
4. Öğretmenlerin de en azından sekiz yada on yılda bir okul değiştirmesi (iller arası değil il içinde)
5. Okul müdürü yer değiştirme sürelerinin de sekiz yıl olması
6. Bakanlığın tepeden tırnağa hantal ve bürokrasiyi öne çıkaran yapıdan kurtarılması
7. Okulların temizlik işlerinin hizmet alımı yöntemi ile hızla giderilmesi, yeter sayıda ve donanımlı memur atanması (yeni mezun, teknoloji le barışık)
8. Geçici görevlerin iptali ve nesnel ölçütler ile atamaların hızla yapılması, şişkin kadroların elden geçirilmesi...
...
Dilerim güzel şeyler olur.
Unutmayalım yetkileriniz ağırlaşır. Ve en önemlisi Allah'ın (c.c.) terazisi şaşmaz.
Kaan Eren