Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öyle sanal oluşturulan mahkemelerle, o Feto denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen AK Parti Kars 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada kökenine, mezhebine, meşrebine, görüşüne bakmaksızın asırlardır bir arada, kardeşçe, huzur içinde yaşayan Karslıları, tüm Türkiye'ye ve bölgeye örnek gösterdiklerini aktardı.
Erdoğan, salondakilerin "Dik dur eğilme" sloganları üzerine "Biz ne zaman eğildik ki? Beşer planında kimsenin karşısında bugüne kadar eğilmedik, biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik, başkası asla. Gençler, ben inanıyorum ki hiçbir zaman ne makamların, ne paranın, ne pulun, ne beşeri bir gücün karşısında eğilmeyeceksiniz, eğilirseniz hakkımız size helal olmasın, eğilmeyeceksiniz. Eğer böyle olursak işte 15 Temmuz'da bize saldıranlar geldikleri gibi giderler." karşılığını verdi.
Sanal oluşturulan mahkemeler
15 Temmuz gecesi 250 şehidin ve 2 bin 193 gazinin olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
"Ama birileri Amerika'ya gider, birileri Batı'nın değişik ülkelerine gider ama bu ülkenin asıl sahipleri yine burada kalır. Bak biz buradayız, onlar nerede? Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor, kimisi Corc'un kulu kölesi oluyor, kimisi kurulan sahte mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Onun için öyle sanal oluşturulan mahkemelerle o 'Feto' denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler, asla benim ülkemi mahkum edemez."
'Daha Çorum'la Çorlu'yu ayırt edecek durumda değil'
Bir süre önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir iddia ortaya attığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Görünüşte laflar çok büyük ama özüne baktığınızda ortada tam bir komedi var. İşin komikliği daha ilk adımda başlıyor. Bu şahıs, geçen haftaki grup konuşmasında Çorum'da söylediğini beyan ettiği birtakım iddialara atıfta bulundu. Grup konuşmasında aynen, 'Çorum'da 17 Kasım'da bir konuşma yaptım' diye söze başladı. Arkadaşlarımız aradılar taradılar, böyle bir konuşma bulamadılar. Çünkü beyefendi 17 Kasım'da Çorum'a hiç gitmemiş, kendisi o gün Tekirdağ'daymış. Önce Tekirdağ Belediyesi'nin, sonra da Çorlu Belediyesi'nin programlarına katılmış. Demek Çorlu ile Çorum'u karıştırdı. Çorum nire Tekirdağ nire, Tekirdağ nire Çorum nire, Çorlu nire Çorum nire. Kendince güya siyasi hayatının en önemli açıklamasını yapıyor ama daha Çorum'la Çorlu'yu ayırt edecek durumda değil."
"Benim bu zatı dinleyerek heba edecek vaktim olmadığı için söyledikleri kulağıma biraz geç ulaştı." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da katıldığı bir toplantıda bu iddialara, "Benim çocuklarım yurt dışında hiç bir yere para göndermediler. Yurt dışı bankalarda da benim çocuklarımın da eniştemin de dünürlerimin de böyle bir parası yok." dediğini hatırlattı.
"Kemal'in kendisini kurban edecekler"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği 5 kişiden birinin "özel kalem müdürü" olduğu yönündeki iddialarına da değinen Erdoğan, "Benim öyle bir özel kalem müdürüm olmadı. O isim bir iş adamı. Özel kalem müdürüm değil. Zerre kadar senin aklın olsa. Gerçekten 'bu isim özel kalem müdürüm mü' bunu bir sor. Kılavuzu karga olanın... Bunlar işte maalesef böyle bir yanlışın içinde gidiyor. Dün 'belge' dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sanıyorum CHP'de hiçbir zaman bitmeyen ve bu gidişle bitmeyecek olan adam harcama, adamın ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal'in kendisini kurban edecekler, yazık." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun iftiralarını ortaya dökmekle mükellef olduklarını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu zatın belge diye salladığı kağıtları görünce anladık ki bir şirket alışverişi için yapılan ödemelerin dekontlarını kendisine 'Cumhurbaşkanının yakınları yurt dışına para gönderiyor' diye yutturmuşlar. Hesap uzmanı ya, sevsinler senin gibi hesap uzmanını. Yani ortada yurt dışına gönderilen bir para falan yok. Halk Bankası ile Al Baraka arasındaki sadece bir alışverişin belgeleri var fakat bunun elindeki belgeler de sahte. Böyle bir hadise de mevcut değil. İnanın bana dünyanın en zor işi yok olan bir şeyi ispatlamaya çalışmak. Peki olan ne? Yurt içindeki bir bankadan, yine yurt içindeki bir başka bankaya yapılan havale. Havalenin yapıldığı kişilerin hepsi de yıllardır ticaretle uğraşan insanlar. Ticaretle uğraştıkları için kimi zaman mal alır mal satarlar kimi zaman şirket alıp, şirket satarlar velhasıl işlerini yaparlar. Yani aslında bu kişiler, ticari faaliyetleri sebebiyle tabii Bay Kemal ticaret falan yapmış değil."
"Ben bu zata haddini bildiririm, orada bir sıkıntı yok da sürekli bu zatın yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun." ifadesini kullanan Erdoğan, "Şu anda arkadaşlarımızla beraber 3 milyonluk dava açtık ve bu davalardan kazandıklarımızı da inşallah, tabii milyoner olacağız ya, biz hanımlar için onlara bir konaklama yurdu ve evi yapacağız." dedi.