Eğitim ve Sınavlar gündemdeki yerini koruyor. Yeni Akit Gazetesi yazarlarından Sinan Burhan, eğitim konusunda eleştirilerini köşesine taşıdı. İşte o köşe yazısı:
Önce Cumhurbaşkanımızın TEOG kaldırılmalıdır açıklaması gündeme damgasını vurdu. Sayın Erdoğan TEOG kaldırılmalıdır dedi. Bu açıklama milyonlarca aileyi şok etti. Benim de TEOG hazırlığı yapan bir çocuğum var. Yaz tatilinden beri sürekli çalışıyordu. Hem de okulun dershanesine gidecekti. Bu açıklama yapılır yapılmaz hepimiz arada kaldık. Çocuğun motivasyonu dağıldı. Özel ders aldıranlar, okulun dershanesine para yatıranlar, özel kurslara yazılanlar yarı yolda kaldı. Bir başka şoku üniversite sınav sistemi değişecek açıklaması ile yaşadık. Yine çocuklarımdan birisi üniversite sınavına girecek. Sistem değişecek, tek sınav olacak denilince çocuk üzüntüden harap oldu. Böyle bir komedi olur mu? Birileri bana bu durumun bir şaka olduğunu söylesin. Bu açıklamalar neden yaz tatilinde yapılmadı. Madem sistem değişecek neden öğrenci ve ailelerine bir yıl önce haber verilmedi.
Kusura bakmasın Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri, bizim çocuklar kobay mı? Eğitim yap-boza dönüşür mü? Bizim çocukların ağzının tadını kaçırmaya, bizim moralimizi bozmaya ne hakkınız var? Hem sonra yapılan bu yanlış uygulamalar AK Parti hükümetine de zarar veriyor. İnsanlar alttan alta kızıyorlar. Bu yanlışları birilerinin yazması ve söylemesi gerekiyor. En fazla değişen bakan sayısı Milli Eğitimde. Sosyal medyada dolaşan bir caps var. Bütün bakanların resmini koymuşlar ve her bakan şu açıklamayı yapmış. Bu eğitim sistemi değişmeli. Çağın ihtiyaçlarına cevap vermiyor. Artık biz bu yaraya neşteri vuracağız ve eğitim sorununu çözeceğiz demişler. Ne oldu? Sonuç elbette hüsran. Onlarca sınav sistemi değişti. Ancak eğitimin kalitesi artmadı.
Cumhurbaşkanımızın TEOG kaldırılmalıdır açıklaması bir zorunluğun sonucuydu. Öteden beri Cumhurbaşkanımız Milli Eğitim Bürokratlarına ve görev yapan bakanlara TEOG olmasın ya da başka bir sınav olmasın diyordu. Öğrencileri yarış atına çevirmeyelim diyordu. Fakat bu konuda bakanlık adım atmadı. Aldığım bilgilere göre Cumhurbaşkanımızın bu açıklaması birçok tezgâhı bozdu. Cumhurbaşkanımız vatandaşın cebini düşündüğü için, öğrencileri rant şebekesinin elinden kurtarmak için bu açıklamayı yaptı. Eski bir Milli Eğitim bürokratı bana çok önemli açıklamalar yaptı. O açıklamalara göre Cumhurbaşkanı yerden göğe kadar haklı. Ancak bu konuda kamuoyu iyi bilgilendirilmeli. Millet Cumhurbaşkanı bir sabah kalktı sistemi değiştirdi diyor. Veliler cumhurbaşkanımıza kızıyorlar. Oysa büyük bir yanılgı var. Bu yanılgılar neler mi?
Birinci gerekçe çok büyük bir servis rantı var. Bu servisler sadece öğrencilerden para almakla kalmıyor. Öğrencilerin vaktini alıyor. Bir başka sorun bu servisler trafiği felç ediyor. İstanbul ve Ankara’da okullar açılınca servislerden trafikte yol alamıyoruz. Bu TEOG sistemi olmasa öğrenciler en yakın okula gitseler böylece servislerden kurtulacağız. Örneğin Keçiören’de meslek lisesini bir puan nedeniyle kaybetmiş bir çocuk her gün neden Sincan’a gitsin. Kendi ilçesindeki okulun puanı 435 diyelim öğrenci 434 puan almış sırf bir puan yüzünden Sincan’a gidiyor. Hem parası gidiyor hem günlük 3 saati gidiyor. Trafik tıkanıyor böyle saçmalık olmaz.
İkinci büyük rant deneme kitapçığı satanlar, deneme yayını satanlar, özel kurs işletenlerdedir. Bu sınav sistemi olduğu sürece yarış kaçınılmaz oluyor. Bakın size net bir şey söyleyeyim. Bazı il milli eğitim müdürleri atamasında sınav lobisinin etkisi büyük. Büyük şehirlerdeki il milli eğitim müdürü atamaları ranta dönüşmüş. İl milli eğitim müdürü yardımcı kitapları, test kitaplarını, deneme sınavlarını hangi ticari kuruma yakınsa oradan alıyor. Bu rezalete son verilmelidir.
Deneme sınavı yapan kuruluşlar için Ankara’dan il milli eğitim kurumuna telefon açılıyor. Bu firmanın test kitaplarını alın diyorlar. Büyük bir ticari rant var. Dar gelirli aileler hem servis parası ödüyor, her derse yardımcı kaynak kitap alıyor tabi alabiliyorsa, hem özel kursa gidiyor tabi parası varsa hem zorunlu deneme sınavlarına giriyor. Asgari ücretli bu masrafları nasıl karşılasın. Cumhurbaşkanımız bu ranta son veriyor. Bakanlık ve bürokratları çoktan bu konuyu çözmeliydiler. Neden bu sorunu Erdoğan’a bıraktılar. Millet bakanı ve bürokratlarını bilmez ki. Cumhurbaşkanını bilir.
Oysa Cumhurbaşkanımız çok büyük bir yaraya neşter vurdu. Hem de siyasi risk alarak. Şakacı Milli Eğitimcilere gerçeği gösterdi. Gariban ve fakir Anadolu çocuklarının önünü açtı. Bu sistemde zengin aileler çocuğuna özel ders aldırıyor, yardımcı kaynak kitap alıyor, kurslara yolluyor. Parası olan okuyor. Garibanın da parası yok okuyamıyor. Erdoğan bu adaletsizliğe dur demiştir. Cumhurbaşkanımız ve ekibi bu gerçeği milletimize anlatmalıdır.
Sinan Burhan - Yeni Akit