Sağlık-Sen Mersin şubesi tarafından yapılacak olan sendika seçimleri öncesinde, Memur-Sen Mersin İl Temsilcisi Abdullah ÇELİK bir basın açıklaması yaparak, seçim sürecinde yaşanan bazı gelişmeler hakkında kamuoyuna bilgi verdi.
İşte o açıklamalar:
Hiç şüphesiz Mersin’de birkaç gündür sağlık çalışanı arkadaşlarımızın gündemini meşgul eden en önemli konu Sağlık-Sen Şubemizin önümüzdeki günlerde yapacağı genel kurulu olmuştur.
Demokrasinin ve katılımcılığın gereği olarak kısa bir süre önce delege seçimlerini tamamlayan şubemizin seçim sürecine ne yazık ki
hem vurdumduymazlıkları,
hem korkaklıkları,
hem de menfaatleri gereği perde arkasına saklanarak eylemlerinin sonuçlarını sahiplenemeyen kişilerin hırsları damgasını vurmuştur.
Yönetici pozisyonundaki bu 3-5 kişi devletin kendilerine emanet ettiği makamları ve otoritelerini çalışanlar üzerinde baskı aracı olarak kullanarak, artık eski Türkiye’de kaldığını düşündüğümüz toplum mühendisliğini yeniden hortlatmış ve yeni Türkiye’yi anlamayadıklarını ortaya çıkarmıştır.
Bu kişiler bilmelidir ki baskıyla yaratmaya çalıştıkları “sahte itaat” en nihayetinde “sahte sadakat” üreterek bir bumerang gibi dönüp yine kendilerini vuracak, sağlık çalışanları eylemlerini dahi sahiplenemeyen bu otorite sahiplerini kuklasız bırakacaktır.
Bir sendikanın seçiminde birden fazla adayın yarışmasından daha olağan hiç bir şey yoktur.
Burada önemli olan sendikacı ve sendikalı olmayanların sivil toplumu dizayn etmek için seferber olmaları ve bunu yaparken koltuklarından da vazgeçmek istememeleridir.
Tam burada yapılması gereken şey ise çok açıktır:
Ya koltuğunu tercih edip makamında layıkıyla oturacaksın ya da koltuk sevdasından vazgeçerek istifa edip sendikacılık yapacaksın.
Türkiye’nin ilk Şehir Hastanesini Mersin’imizde hayata geçiren siyasi iradenin emanetine sahip çıkarak vatandaşa kaliteli sağlık hizmeti sunmak için canla başla çalışması gereken yönetici kadro işi gücü bırakıp sendika seçimlerine odaklanarak emanete hıyanet etmişler, yaptıkları her işi ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır.
Şimdi bu 3-5 kendini bilmezi bekleyen ve uykularını kaçıran en büyük tehlike nedir biliyor musunuz?
Tehlike, başlattıkları bu işin yarım kalma korkusudur.
Şurası bir gerçektir ki bu sürecin sonunda kazanan Sağlık-Sen Mersin Şubesi olacaktır. Mersin’e daha yeni gelen, alanda ve şehirde hiç bir emeği olmadan her şeyi ve her yeri istekleri doğrultusunda belirlemeye çalışanlar ise yarın kaybedeceklerdir.
Ve biz, dün aynı şeyi yaparak arkalarında hiç bir eser bırakmadan bu şehirden gidenlerin isimlerini ve yüzlerini unuttuğumuz gibi yarın bunların da adlarını dahi hatırlamayacağız... Ama bu kifayetsiz muhterislerin Mersin’de açtıkları yaraları ve bıraktıkları enkazı da temizlemek için canla başla çalışan da yine biz olacağız.
Tüm bunlar yaşanırken sorulması geren asıl sorulardan bazıları da şunlardır:
Sağlık İl Müdürlüğüne bağlı 3-5 yönetici Anamur’dan Çamlıyayla’ya kadar talimatlarla, baskıyla, makamlarının verdiği güçle alanındaki en büyük STK’yı dizayn etmeye çalışırken İl sağlık müdürü ne yapmaktadır.?
Yoksa bu işlerin içinde midir? Değilse, yöneticilerine sözü geçmemekte midir?
Sözü geçmiyorsa o koltukta niye oturmaktadır? Sağlık Müdürü çalışanlarının iradesinin üzerinde vesayet oluşturulmasına niye göz yumuyor? Sağlık müdürü neyi yapmıyor da astları olan o 3-5 kişi bu kadar pervasızca hareket edebiliyor?
Velhasılı kelam, biz iki Akif’i de çok severiz.
Rahmetli Genel Başkanımız
Mehmet Akif İnan’ın
“Türkümüz dünyayı kardeş bilendir
gökleri insanın ortak tarlası”
dediği gibi kimseyi ötekileştirmeden kardeşlik türkümüzü söylemeye devam edeceğiz.
Ancak İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un,
“Yumuşak başlı isem,kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki,fakat çekmeye gelmez boyunum!”
dediği gibi, her daim ve bedeli ne olursa olsun Hakk’ın ve haklının yanında durmaya devam edeceğiz.
Abdullah ÇELİK
Memur-Sen Mersin İl Temsilcisi