Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgal edilmesine ilişkin hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na bağlı başsavcıvekillerince hazırlanan iddianamede, daha önceki 15 Temmuz darbe girişimi iddianamelerinde olduğu gibi, FETÖ'nün genel yapısı, örgütün kuruluşu, toplumda kabul görmesi, genişleme ve kadrolaşma dönemi, amacı, ideolojisi, amaca göre örgütlenme stratejisi, örgütlenme şekli, kuralları, hiyerarşik yapısı, istihbarat ağı ve arşivi, mali yapısı, silahlı gücü, emniyet ve yargı teşkilatlarındaki yapılanması, bu yapılanmaları kullanarak gerçekleştirdiği yasa dışı faaliyetler, bu faaliyetlerle ilgili yürütülen bazı soruşturmalar, FETÖ'nün darbe girişimi ve bununla ilgili hazırlanan diğer iddianameler özetlendi.
Çengelköy, Vaniköy ve Beykoz bölgelerindeki suçlar
Şüphelilerin darbe kalkışması kapsamında bulunan Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı (kışla içi ve civarı), Çengelköy ve Beykoz bölgesinde faaliyette bulundukları belirtilen iddianamede, şüphelilerin Beykoz Atatürk Caddesi’nde 34 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri, 2 kişiyi kasten yaraladıkları, bir kişiyi özgürlüğünden yoksun bıraktıkları, Çengelköy’de 7 kişiyi kasten öldürdükleri, 85 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri, 46 kişiye yönelik mala zarar verdikleri, 5 kamu malına zarar verdikleri, 24 kişiyi özgürlüklerinden yoksun bıraktıkları, 4 kişiyi kasten yaraladıkları, Vaniköy bölgesinde bir kişiyi kasten öldürdükleri, 17 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri, bir kişiyi özgürlüğünden yoksun kıldıkları ve bir kişinin malına zarar verdikleri, Kuleli Askeri Lisesi önünde ise 8 kişiyi özgürlüklerinden yoksun bıraktıkları, bir kişiyi kasten yaraladıkları ve bir kişiye karşı da iş yerinin dokunulmazlığını ihlal ettikleri ifade edildi.
Darbe kalkışması öncesinde Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen toplantılarla ilgili bilgi ve delillerin aktarıldığı iddianamede, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'nda yapılan hazırlıklar, lise komuta kademesi ve atama listesi, kalkışma öncesinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı ve lisede yapılan hazırlıklar, şüphelilerin görev yaptıkları birliklerden Vaniköy, Beykoz ve Çengelköy bölgeleri ile Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı çevresine ne şekilde intikal ederek konuşlandıklarına ilişkin açıklamalara yer verildi.
"Bütünlemeye kalan öğrenciler okuldaydı"
Darbe girişimi öncesi toplantılarda Anadolu yakasında bulunan köprü ayaklarının kontrol sorumluluğunun Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği ve 2. Zırhlı Tugay'ın zırhlı araçlarla faaliyeti takviye etmesinin kararlaştırıldığı anlatılan iddianamede, 12 Temmuz 2016'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda geç saatlerde icra edilen toplantıya, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu ve Albay Rıfkı Keser ile okul komutanı olan Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın da katıldığı, 13-14 Temmuz'da aynı birlik içerisinde tertip edilen toplantılarda darbe kalkışmasında görev ve sorumluluk bölgelerinin belirlendiği, Kuleli Askeri Lisesi'nin sorumluluk bölgelerinin boğaz köprülerinin Anadolu ayakları ile Çengelköy, Vaniköy ve okulun çevresi olarak kararlaştırıldığının belirlendiği kaydedildi.
Darbe girişiminden bir gün önce okul komutanlığına Kurmay Albay Muammer Aygar'ın yerine Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın atanması sebebiyle görev devir teslim ve 170. dönem Kuleli mezunları diploma töreninin gerçekleştirildiği bilgisi verilen iddianamede, törene tüm rütbeliler ile bin 154 öğrencinin katıldığı, tören sonrasında, bütünleme sınavlarına katılacak olan 31 öğrenci haricindeki öğrencilerin okuldan ayrıldıklarının anlaşıldığı bildirildi.
"Öğrencileri, 'kokteyl düzenleniyor' diyerek okula çağırdılar"
Şüpheli Çıkrıkçı'nın talimatıyla 15 Temmuz günü sabah saatlerinde darbe kalkışması kapsamında alınan kararların uygulanmasını sağlamak için okulda görevli tüm rütbeli personelin okula çağrıldığı ve İstanbul'da ikamet eden öğrencilerin, 'önceki okul komutanı Aygar'ın yolcu edilmesiyle ilgili olarak kokteyl düzenlendiği' söylenerek okula gelmelerinin istendiği anlatılan iddianamede, 15 Temmuz'da okula çağrı üzerine gelen 46 öğrenci ve bütünleme sınavına hazırlanmak için okulda bulunan 31 öğrenci ile toplam 77 öğrencinin olduğu vurgulandı.
İddianamede, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Çengelköy bölgesinde faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle toplam 77 askeri öğrenci hakkında adli soruşturma başlatıldığına işaret edilerek, lisede görevli bir kısım personelin, okul çevresi ile Çengelköy ve Vaniköy bölgesinde konuşlanarak bu bölgeleri kontrol altında bulundurduğu, bir kısım personelin ise boğaz köprülerinin Anadolu ayaklarını kontrol altına almakla görevlendirildiği aktarıldı.
"Emirler, okul komutanı Mürsel Çıkrıkçı'dan"
Her iki boğaz köprüsünün kapatılması ve kontrol altına tutulması görevi verilen Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın da takviye olması yönünde karar alındığı ve bu karar doğrultusunda 15 Temmuz'da mesai saatinin bitimine doğru 2. Zırhlı Komutanlığı'ndan 4 askeri Unimog aracın şoförleri ile birlikte darbe girişiminde kullanılmak üzere Kuleli Askeri Lisesi'ne sevk edildiği anlatılan iddianamede, lisede görevli olan askeri personelin hazırlanması, darbe girişimi kapsamında belirlenen bölgelere sevki ve harekat tarzları hususlarındaki emir ve talimatların, Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı tarafından verildiği kaydedildi.
Şüphelilerin görevlendirildiği bölgelere ayrıntılı şekilde yer verilen iddianamede, eski okul komutanı Kurmay Albay Muammer Aygar'ın, gerek İstanbul, gerekse Ankara'da darbe teşebbüsüne iştirak eden şüphelilerin birbirleri arasında bilgi akışını sağlamak üzere kurulan "Yurtta Sulh" WhatsApp grubuna dahil edildiği, bu grup içerisinde görev ve sorumluluk alanlarıyla ilgili bilgiler paylaşarak yazışmalar yaptığının anlaşıldığı belirtildi.
"Kalkışmanın erkene alındığının bildirilmesiyle restorandan ayrıldılar"
İddianamede, soruşturma kapsamında Kuzguncuk'ta bulunan "Nakkaş Kebap" isimli iş yerinin 15 Temmuz tarihine ait güvenlik kamerası görüntülerinin incelendiği bilgisi verilerek, görüntülere göre saat 18.20 sıralarında eski okul komutanı Albay Muammer Aygar, Albay Mehmet Karabekmez, yarbaylar Turgay Ödemiş, Adnan Uygun ve Erdal Kılınç'ın aileleriyle birlikte restorana gidip yemek yemeye başladıkları, saat 20.25 sıralarında, darbe kalkışması öncesinde İstanbul'da gerçekleştirilen toplantılara katılan Kurmay Albay Uzay Şahin'in lisenin yeni komutanı Çıkrıkçı'yı, Çıkrıkçı'nın da Muammer Aygar'ı telefonla aradığı, telefon görüşmesinden yaklaşık 3 dakika sonra Aygar'ın diğer şüphelilerle birlikte restorandan ayrıldığının görüldüğü ifade edildi.
Söz konusu görüntüyle ilgili değerlendirme yapılan iddianamede, "Adı geçen şahısların esasen darbe kalkışmasından haberdar oldukları, 16 Temmuz günü saat 03.00 sıralarında icra edilmesi planlanan kalkışmanın erken saate çekilmesi nedeniyle telefonla arandıkları ve birliğe intikal ettikleri değerlendirilmiştir." denildi.
Çıkrıkçı'nın "ordu yönetime el koydu" konuşması
İddianamede, 15 Temmuz günü saat 20.00 sıralarında alarm verilmesi üzerine Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'nda bulunan tüm rütbeli personel ile askeri öğrenci, er ve eratın içtima alanında toplandığı ve burada okul komutanı Çıkrıkçı'nın tüm askeri personele hitaben bir konuşma yaptığı aktarılarak, Çıkrıkçı'nın, "Ordu yönetime el koymuştur, herkes emirlere riayet edecektir, etmeyen rütbeli, asker fark etmez, ellerinden silahları alınıp gereği yapılsın" şeklinde sözler söylediği, kısa bir süre sonra tüm askeri personelin silah alarak nizamiye önünde toplanması emrini verdiği, rütbelilerin ve askerlerin tam teçhizatlı, silahlı bir şekilde nizamiye önünde toplandığı ve başlarındaki rütbelilerle gruplara ayrıldıklarının anlaşıldığı ifade edildi.
Darbe girişimi esnasında Kuleli Askeri Lisesi'ndeki faaliyetlere ilişkin 14,15 ve 16 Temmuz'a ait komutanlık güvenlik kamera kayıtlarının incelendiği vurgulanan iddianamede, Çıkrıkçı'nın konuşmasından kısa bir süre sonra askeri personelin birçoğuna rastgele G3 otomatik tüfek dağıtıldığı, nizamiye önünde toplanmalarının söylendiği, rütbelilerin ve askerlerin tam teçhizatlı, silahlı bir şekilde nizamiye önünde toplandıkları belirtildi.
İddianamede, askeri personelin gruplara ayrılarak başlarındaki rütbelilerle belirlenen bölgelere (Vaniköy, Beykoz, Çengelköy) ulaşmak üzere çıkış yapmaya başladıkları, yaşanan bu hareketlilik esnasında bazı şüphelilerin misafirhanede kaldığı, hizmet bölüğünde görev yapan bazı erlerin olay günü nöbetçi oldukları, olaylar devam ederken bazı rütbelilerin durumu fark etmeleri üzerine girişimden uzak durdukları, bazılarının ise halen eylemlerine devam ettikleri ve dış birliklerden gelen şüphelilerin ise lise içerisinde görevlendirildiklerinin anlaşıldığına vurgu yapıldı.
"Sıkıyönetim emrini polislerle gönderdi"
Şüphelilerin eylemlerinin sıralandığı iddianamede, Mürsel Çıkrıkçı'nın saat 23.15 sıralarında şüpheli Mahmut Dağüstü ile 3 çevik kuvvet polisini sözde sıkıyönetim emrini tebliğ etmeleri için Çengelköy Polis Merkezi Amirliği'ne gönderdiği ve Dağüstü'nün Çengelköy bölgesinde toplanan vatandaşların üzerine yürümesi üzerine ateş açarak Kuleli Askeri Lisesi'ne geri geldiği anlatıldı.
Çıkrıkçı'nın komutası altında bulunan 36 şüphelinin, Çengelköy Polis Merkezi Amirliği'ni kontrol altına almak amacıyla saat 00.15 sıralarında yaya olarak polis merkezine doğru hareket ettikleri belirtilen iddianamede, saat 00.31 sıralarında eski okul komutanı şüpheli Muammer Aygar'ın da olay tarihinde Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini vekaleten yürüten Mehmet Baykara'yı makamından arayarak, 'arkadaşlar gelecek, direnç göstermeyin' şeklinde söylemlerde bulunduğu ifade edildi.
"Selayı susturmak için camiye gittiler"
Aynı gece, "halkın sokağa çıkması ve darbe girişimine tepki göstermesi" için camilerden anonslar yapılıp ve sela okunması üzerine, şüpheliler Gökhan Ceren ve Ferhat Bayar'ın Aygar'ın emri üzerine sela ve anonsları susturmak için lise nizamiyesi karşısındaki Kuleli Kaymak Mustafa Camisi'ne gittikleri bildirilen iddianamede, şüphelilerin cami imamı olan müşteki Osman Nuri Keskin'i cami üstündeki ikametinden alarak Aygar'ın yanına götürdükleri ve Aygar'ın da bu kişiyi uyardıktan sonra serbest bıraktığı dile getirildi.
Çengelköy ve diğer bölgelerdeki şüpheli eylemlerinin de anlatıldığı iddianamede, meydana gelen olaylar, ölüm ve yaralanmalar ile müşteki ifadelerine ayrıntılı olarak yer verildi.
İddianamede, şüphelilerin Türk Ceza Kanunu'nda yer alan "darbeye teşebbüs" suçları haricinde ayrıca bölgelerde işlenen diğer suçlardan da sorumlu tutulmaları gerektiğinin değerlendirildiği belirtilerek, tüm şüphelilerin faaliyet gösterdikleri bölgelerde bulundukları zaman dilimi içerisinde işlenen tüm suçlardan dolayı "müşterek fail" olarak sorumlu tutulmaları gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirildi.
İstenen cezalar
Şüphelilerin "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "TBMM’yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, farklı bölgelerde meydana gelen 8 kişinin ölümüyle ilgili de o bölgelerde görev alan ve emir veren rütbeli subaylarla ilgili, "iştirak halinde kasten nitelikli öldürme" suçlarından, öldürülen kişi sayısı kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Buna göre, "silahla iştirak halinde kasten öldürme" suçundan 24 şüphelinin Mustafa Cambaz, Kader Sivri, Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk, Osman Yılmaz ve Fatih Dalgıç’a yönelik yedişer kez, şüpheli Aykut Satmaz'ın maktuller Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk ve Osman Yılmaz'a yönelik dörder kez, şüpheli Şafak Korkut'un maktul Fatih Dalgıç'a yönelik bir kez, şüpheliler Ümmet Dede ve Yaşar Çıra'nın maktuller Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk ve Osman Yılmaz'a yönelik dörder kez, şüpheli Mahbub Ulusoy'un maktuller Mustafa Cambaz ve Kader Sivri'ye yönelik ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilirken, "azmettiren" olarak öldürme suçlarına bizzat iştirak ettikleri belirtilen Mürsel Çıkrıkçı'nın yedişer kez, daha önceden bölgelerde bulunmayan Aygar'ın ise maktul Fatih Dalgıç'ın ölümüne yönelik bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
İddianamede şüphelilerin ayrıca, “silahlı terör örgütüne üye olma", "üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü adına suç işleme", "kasten yaralama", "iştirak halinde kasten öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "iş yeri dokunulmazlığı ve çalışma hürriyetinin ihlali", "mala zarar verme", "kamu malına zarar verme" gibi suçlardan da çeşitli oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Muhabir: Murat Kaya