ROTASYON VATAN HAİNLİĞİ DEĞİLDİR

ROTASYON VATAN HAİNLİĞİ DEĞİLDİR

İnternet sitelerinde okul müdürlerinden sonra öğretmenlere de rotasyon geliyor diye bir haber çıktı, ortalık toz dumana döndü. Meğer öğretmene rotasyon demek vatana ihanet(!) demekmiş. Habere yapılan yorumları okudukça irkildim. Yorumlara bakılırsa sanarsınız ki AK PARTİ yi hükümet yapan,  rotasyona karşı çıkan öğretmenlermiş, eğer Milli eğitim Bakanı böyle bir hata işlerse yârin hükümeti devireceklermiş! Hele sendikaların tavrı daha da ilginçti. Sendikalar olaya ekmek kapısı gibi yaklaştılar, derhal Sayın Bakan Ömer DİNÇER den randevu talep ettiler. Olayın gerçek olup olmadığını araştırdılar, bakanımızın” gündemimizde yok” sözü ile sular duruldu.

MEB de kimlere rotasyon uygulandı?

Okul müdürlerine, müdür başyardımcılarına, müdür yardımcılarına ve müfettişlere. Bu rotasyona da önce büyük direnç gösterildi. Bazı hatırlı okul müdürleri bunu da engellemek için adamlarını devreye soktular. Okul müdürlerine rotasyon olursa okullar mahvolur, eğitim biter, kalite düşer dediler. Bazı okul müdürleri “bu okulun başarısını ben bu duruma getirdim, başka okula gönderilerek cezalandırıldım” dediler. Sendikasından istifa edenler oldu. Ama okul müdürlerine rotasyon, okullarda da eğitimi bitirmedi. Tam tersine okullarda bir hareketlenme oldu. Yıllarca aynı okulda çalıştığı için yapılacak iş kalmadığını düşünen okul müdürleri gidince ne kadar da yapılacak işin olduğu ortaya çıktı.  Profesyonel yönetildiği düşünülen okullarda işlerin hiç de dışarıdan gözüktüğü gibi gitmediği görüldü, yeni gelen müdürler tarafından. Bazı okullara atanan okul müdürleri şaşırdı kaldı, acil yapılması gereken işlerin niçin yapılmadığına. Bazı okul müdürleri ilk defa babasının dükkânından uzağa bir okula atanmanın ızdırabını(!)  yaşadı. Bunlar olumsuz algılardı. Peki, olumlu yönler neydi?

Kenar mahalle okullarında imkânsızlıkla mücadele veren okul müdürlerine merkez okullara gitme fırsatı doğdu rotasyon ile. Bu okulu ancak ben idare ederim diyen müdürlerin yerine gelenlerinde aynı şekilde idare ettikleri görüldü Veli ilgisinin zayıf olduğu kenar mahalle okullarında bir türlü kaliteyi tadamayan okul müdürlerine ilgili velilerin yoğunlukta olduğu okullarda çalışarak kaliteyi yaşama fırsatı doğdu. Yapılan toplantılarda hep aynı sözleri duymaktan bıkmış öğretmenler de farklı bir söylem ile tanışmış oldular.

Müfettişlere rotasyon oldu kıyamet kopmadı. Bazı müfettişlerimiz 65 yaşını bekliyorlardı 63,64 ünde emekli oldular. Böylece torunlarına zaman ayırma imkânı buldular. Bir kısmı ise, Aynı ilde yıllarca çalışmanın verdiği tekdüzelikten kurtularak iş hayatlarına yeni bir heyecan kattılar.

Şu sıralar Milli eğitim Müdürlerine, Müdür yardımcılarına ve şube müdürlerine yer değiştirme yönetmeliği hazırlanıyor. Bakanlık sendikalara, Yöneticilerin kurduğu derneklere, il Milli Eğitim müdürlüklerine taslakla ilgili görüşlerini sordu. Bu taslak yönetmelikte MEB yöneticilerine rotasyonu getiriyor. Sendikalar bununla ilgili ne düşündüklerini bile açıklamadılar. Yıllardır MEB yöneticilerinin yer değiştirme işleri adamına göre yapıldı. Mevcut yönetmeliklere aykırı olarak atanan milli eğitim müdürleri, şube müdürleri bu taslaktan da rahatsız oldular. Şimdi bazı çok vatansever(?) Milli eğitim müdürlerimiz, şube müdürlerimiz rotasyon olmasın diye köşe taşı olan yöneticilerle kulis yapıyorlar. Rotasyon olmazsa ne olacak?

Mevcut durum devam edecek. Bir zamanlar birilerinin dediği gibi “ rutin devam edecek”.Aynı ilde, ilçede 20-30 yıl çalışan Milli Eğitim Yöneticilerinin bir kısmı yine başka bir ile-ilçeye yer değiştirmek için birilerinin peşinde koşacak, bir kısmı da sürekli yeniliklerin olması gereken metropol şehirlerde pineklemeye devam edecek, şefler ise yöneticilik yapacak.

Ya rotasyon olursa?

Açık ve mertçe konuşalım bazı müdürlerimiz yıllarca alkışladığı insanlara buğuz edecek. Onların arkasından söylemediği söz kalmayacak. Lanet okuyarak emeklilik dilekçesi verecek. Bazı şeref sahibi insanlar ise vatanı sadece belirli yerlerde sevmediğini, ülkemizin her karışının aynı olduğunu haykırırcasına başka bir vatan köşesine gidecek emeğini, becerisini orada da esirgemeyecektir. Mevcut mevzuata aykırı bir şekilde ilk defa Ankara’ya, İstanbul’a atananlar doğuya gidecek, İç ve doğu Anadolu bölgelerimizde görev yapan arkadaşlarımız da büyük şehirlerde çalışma fırsatı bulabilecektir.

Öğretmenlere rotasyon niye olmasın?

Öğretmenlere sözde mecburi hizmet var. Sözde diyorum, çünkü özür grubu tayin olayı normal durumu geçmişse orada mecburi hizmetten söz edilemez. Yeni öğretmen atamalarındaki illere verilen kontenjanları bir inceleyin.20.000 öğretmen atanıyorsa rahat bir 10.000 i 23 ile, geri kalan 10.000 ise 58 ile yapılıyor. Yani ilk atamaların büyük çoğunluğu doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki 23 ile oluyor. Buralarda 2-3 yıl zorunlu çalışma şartı var. Ama bir yılını dolduran öğretmenlerin kahir çoğunluğu zorunlu çalışma süresini bile doldurmadan batı bölgelerine özür grubu tayin oluyorlar. Hatırlı bazıları ise kadrosu orada kalıyor, görevlendirme ile Ankara, İstanbul gibi illerde çalışıyor. Tecrübenin çok önem arz ettiği öğretmenlik mesleğinde ilk defa doğu illerimize atanan genç öğretmelere temel ve hazırlayıcı eğitim kursları düzenleniyor. Okullarda onlara mesleki rehberlik yapacak mesleki tecrübesi olan öğretmen bile bulamıyorlar çoğunlukla.

Öğretmelerin bir kısmı uzun süre çalıştıkları il ve ilçelerde ticaret ile uğraşıyorlar.

Bir kısmı ilk defa atandığı kendi şehrinden hiç ayrılmadan emekli olmak için gün sayıyor.

Bir kısmı kendi köyüne kapağı atmış, babasının bağı ile bahçesi ile uğraşıyor Aynı zamanda hayvancılık yapıyor, rapor alarak okulu kapatma pahasına( tek öğretmen çalışanlar için) hayvanlarını pazarlamak için başka şehirlere gidiyor.

Bir kısmı, emekliliği gelmiş fakat “evde ne yapacağım ”diyerek heyecanı sönmüş, günün yeniliklerini takip edemez duruma düşmüş, olan ise okuttuğu öğrenciye olmaktadır.

Nasıl ki bir vali bir ilde 30 yıl çalışmıyorsa,

Nasıl ki, bir kaymakam bir ilçede bir ömür çalışmıyorsa,

Nasıl ki bir hakim,  savcı bir ömür aynı mahkemede görev yapmıyorsa,

Nasıl ki bir subay bir ömür aynı birlikte emekliliğini doldurmuyorsa,

Nasıl ki bir mal müdürü aynı ilçede 30 yıl çalışmıyorsa,

Nasıl ki bir emniyet müdürü 30 yıl aynı il-ilçe de çalışamıyorsa,

Nasıl ki bir bankanın müdürü 20 yıl aynı bankada müdür olamıyorsa,

Bir il-ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü, okul müdürü, müdür yardımcısı da aynı okulda, aynı ilçede, aynı ilde görev yapmamalı.

Çünkü eğitim işi, askerlikten, bankadan, mülki amirlikten daha az önemli değildir.

Abdulkadir YÜCE

Eğitim Yöneticisi

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

MEB PERSONEL Haberleri