18 Mayıs 2015 tarihinde, web sitenizde, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü İrfan Aslan'a hakaret ettiğim gerekçesiyle şahsıma 10 ay hapis cezası verildiği yönünde haberler yayınlanmıştır. Söz konusu haber ile ilgili olarak aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulması zorunluluğu ortaya çıkmıştır:
1.Söz konusu dava ile ilgili hukuki süreç henüz tamamlanmadığı halde AİÇÜ Rektörü İrfan Aslan, hukuki süreç tamamlanmış gibi lanse ederek şahsımı karalamak; daha da kötüsü, 8 yıldan beri rektörlüğünü yaptığı üniversitedeki yolsuzlukların ve hukuksuzlukların karşısında duran öğretim üyelerine göz dağı vermek için, hukuki sürecin sona erdiği izlenimi vermektedir. Nitekim benzer içerikli bir elektronik postayı tüm üniversite personeline 16 Mayıs 2016 tarihi itibariyle göndermiştir.
2.Aleyhimde ifadeler içeren söz konusu haberde hukuki sürece konu anlaşmazlık kasten "hakaret" davası olarak isimlendirilmiştir. Oysa şahsım aleyhine açılan dava "iftira" suçlaması ile açılmıştır. İftira olarak nitelendirilen iddialarımdan birinde, Rektör İrfan Aslan'ın derslere girmeden ek ders ücreti aldığını, bunu düzenli bir istismar konusu yaptığını öne sürmüştüm. Bu konuda YÖK'e yaptığım şikayet neticesinde açılan soruşturmada, İrfan Aslan'ın 2014 yılının Nisan ayında 129 saat; 2014 yılının Mayıs ayında 109 saat; Kasım ayında 120 saat; Aralık ayında 120 saat; 2015 yılının Nisan ayında 143 saat ek ders ücreti aldığı belgelenmiştir (Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın 29.12. 2015 tarih ve 11.08-71952 giden no sayılı yazısı) (ayrıca aynı rapora göre diğer aylarda 80 ila 120 saat arasında ek ders ücreti almıştır). Bir ayda 160 saat mesai süresi olduğu düşünüldüğünde, rektörün derslere girmeden ek ders ücreti aldığı yönündeki iddiamın iftira mı yoksa gerçek mi olduğu yönündeki takdiri kamuoyuna bırakıyorum.
Bunun gibi mesnetli, belgeli ve şahitli olan iddialarımın iftira olup olmadığı, ancak hukuki süreç tamamlandığında ortaya çıkacaktır.
Ayrıca söz konusu dava, daha başlangıç aşamasında Türkiye hukuk tarihine geçecek denli ilginç özellikler içermektedir. Davada İrfan Aslan hem müşteki (şikayet eden taraf) hem de lüzum-u muhakeme kararı veren taraf olarak yer almıştır.
Henüz tamamlanmamış bir hukuki süreçle ilgili olarak basına şahsım aleyhine beyanat veren İrfan Aslan'ın bu tutumunu da yargıya taşıyacağımı; meslek onurumuza ve etik değerlere aykırı davranışların ve yüz kızartıcı suçların karşısında olma ilkemden vazgeçmeyeceğimi kamuoyuna saygı ile duyururum.
Doç.Dr. Coşkun Taştan