Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Batman, Bitlis ve Muş şubelerinin il divan toplantısına katılarak, eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ramazan Çakırcı, eğitim çalışanlarının işinin başına sorunlarından arınmış bir şekilde gidebilmelerinin sağlanması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi yönünde adım atılması, çözüm odaklı yaklaşımın sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Eğitim çalışanlarının eğitimin asli unsuru olduğunu kaydeden Çakırcı, eğitim çalışanlarının sorunları tam manasıyla çözülmedikçe, sistem ne kadar iyi olursa olsun, istenilen başarının elde edilemeyeceğini, hedeflerin tutturulamayacağını ifade ederek, “O nedenle, eğitim politikasının ilk sırasına eğitim çalışanlarının memnuniyeti, eğitim çalışanlarının temel sorunlarının çözümü ve talepleri konulmalıdır” dedi.
Mücadelemizde kararlıyız
Çakırcı, yardımcı hizmetler sınıfı uygulamasına son verilerek bu sınıfta yer alan çalışanların genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda daha fazla zaman geçirilmeden adım atılması çağrısında bulundu. Çakırcı, “Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi talebini sürekli gündeme getiriyoruz. Mücadelemizde kararlıyız. Toplu sözleşme tekliflerimizden biri olan ‘yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi’ konusunda ısrarımız, sonuç alınıncaya kadar sürecektir. ‘Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları ek göstergeye dâhil edilsin’ ısrarımızda mesafe aldık ve ek göstergeye dâhil edildi ama getirilen ek gösterge düzenlemesi beklentimizin ve talebimizin altında kaldı. Ek gösterge artışı konusunda da genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi konusunda da mücadelemize kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfında bulunan personelin çoğunluğunun görevlendirme suretiyle genel idare hizmetleri sınıfı kapsamındaki görevleri yerine getirdikleri göz önüne alındığında, talebimizin haklı ve meşru bir zemine oturduğu da görülecektir. Sözleşmelilerin kadroya geçişi ile ilgili verdiğimiz mücadelede nasıl başarı sağladıysak, birçok mücadelemizde nasıl sonuç aldıysak, bu haklı talebimizde de sonuç alacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Şube müdürlerinin, şeflerin ve müfettişlerin sesine kulak verilmelidir
Eğitimin, hizmetlisi, memuru, şoförü, şefi, şube müdürü, akademisyeni, idari personeli, öğretmeniyle bir bütün olduğunun altını çizen Çakırcı, genel idare hizmetleri sınıfı çalışanlarının mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi, görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarının belli bir takvim dâhilinde düzenli olarak yapılması gerektiğini dile getirdi.
Şube müdürlerinin, şeflerin ve müfettişlerin sesine kulak verilmesi, taleplerinin karşılanması, haklarında iyileştirme yapılması gerektiğini belirten Çakırcı, “Şube müdürlerinin sitemi ve haykırışı görülmelidir. Rotasyondan kaynaklanan sorunlar çözüme kavuşturulmalı, öğretmen iken sonrasında şube müdürlüğü kadrolarına atananlara uzman ve başöğretmenlik için başvuruda bulunma hakkı tanınmalıdır. Şeflerin ek gösterge başta olmak üzere özlük haklarıyla ilgili talepleri karşılanmalıdır. Müfettişlerin üstlendikleri sorumluluk ve aldıkları görevlerle doğru orantılı olarak mali haklarında artış sağlanmalıdır” diye konuştu.
Mülakat toplum vicdanını yaralıyor
Öğretmen yetiştirme, atama, işbaşında eğitim gibi süreçlere dair bir sistem kurulmadan, mevcut hâliyle yapılacak mülakatlara karşı olduklarını söyleyen Çakırcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar olan uygulamalar mülakatın, öğretmen adayının mesleki bilgi ve yeterlik düzeyini ölçmekten uzak, adayın öğretmenlik mesleğine uygunluğunu ve yetkinliğini değerlendirmekte yetersiz olduğunu göstermektedir. Mevcut hâliyle öğretmen niteliğini artırma yolunda katkısı olmayan ve adalet duygusunu zedeleyen mülakat uygulaması toplum vicdanında da kabul görmemektedir, görmeyecektir. Öğretmen yetiştirme, atama ve öğretmen niteliğinin artırılması yönünde atılacak adımlara destek olmaya, bu konuda yapılacak sistem çalışmalarına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
Toplu sözleşmede 40 kazanıma imza attık
7. Dönem Toplu Sözleşme sürecine de değinen Çakırcı, maddi kazanımların yanı sıra, çalışma şartlarının ve imkânlarının iyileştirilmesinin de önemli ve gerekli olduğunu vurgulayarak, “Genel maaş artış oranlarında anlaşmanın sağlanamadığı 7. Dönem Toplu Sözleşme’de, 40 kazanımla eğitim çalışanlarının hayat ve çalışma standartlarının daha da yükselmesine bir kez daha katkıda bulunduk” diye konuştu.