Eğitim sistemindeki değişiklerin devam edeceği bir sürece doğru gidilmektedir. Her yıl sınav sistemlerinin değiştirildiği bir gelenek içerisinde görev yapan eğitimciler, yayınlanan yönetmeliklere, getirilen yeniliklere “geçici” gözüyle bakmaya başladılar. Son yıllarda yönetici atama yönetmeliği her yıl mutat olarak değiştirildi.
Geçtiğimiz günlerde Proje Okulları yönetmeliğinde de değişikliğe gidildi. Proje okulları özel program uygulayan okullar olarak bazı pozitif ayrımcılığa sahipti. Yani bu okulların öğretmenleri ve öğrencileri seçilerek alınmaktaydı.
Bu doğrultuda bu okulların öğretmenlerine 8 yıl çalışma şartı getirildi. Sekiz yılını dolduran öğretmen yerine okul idaresi yeni öğretmenlerin atanması için teklifte bulunabilecekti. 2017 yılında, 8 Yıl proje okullarında çalışan öğretmenler resen başka kurumlara görevlendirildiler. İlk yönetmeliğe göre okul 2018 yılında proje olsa bile o okulda proje olmadan önceki çalışma süreleri toplam süreye dahil edildi. Bu şekilde binlerce öğretmen yer değiştirdi.
Geçtiğimiz günlerde yapılan değişiklikle proje okullarında çalışan öğretmenlerin bu okullarda çalışma süreleri sıfırlandı ve tüm öğretmenler bu okullara yeni başlamış gibi kabul edildi. Yani proje okullarındaki öğretmen rotasyonu engellenmiş oldu. Yani eğitim sistemimizdeki mutat değişiklikler kültür haline, gelenek haline geldi.
Bu günlerde eğitim kamuoyunun yaşadığı belirsizliklerin başında proje okullarına nasıl öğretmen seçileceği konusu gelmektedir. Yönetmeliğe göre okul müdürleri öğretmenleri belirleyecek, il milli eğitim müdürlüğüne teklif edecek, il milli eğitim müdürlüğü listeyi bakanlığa gönderecek ve bakanlık proje okullarına öğretmen ve idareci atamasını yapacak. Fakat nitelikli okul olmaktan kaynaklı proje olan okulların idarecileri de bu okullara gitmek isteyen öğretmenler de belirsizliklerden şikayet etmektedir.
Yönetmeliklerde belirtilen okul müdürünün öğretmen teklif etmesi maddesinin uygulanmadığı ifade ediliyor. İddiaya göre çeşitli yakınlıklarla, referans ilişkileri ile bir bakıyorsunuz hiç tanımadığınız, üretkenliği ve formasyonu ile ilgili hiçbir malumata sahip olmadığınız bir öğretmen okula çıkıp geliyor, atamasının bu okula yapıldığını söylüyor. Bu şekilde yaşanmışlıkların olduğu ifade ediliyor. Ve bu okul proje okulu. Normal okullara bu kadar elini kolunu sallaya sallaya gidilmezken, öğrencisi ile uyguladığı program ile devletin ve milletin çok büyük beklentileri olan proje okullarına hamili kart yakınımdır anlayışı ile öğretmen ataması Milli Eğitim Bakanlığının hedefleri ile örtüşmüyor.
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk tüm aksaklıklar için bir umuttur elbette. Sayın Bakan; egosunu milli çıkarların önünde tutan, “benden habersiz kimse karar alamaz” anlayışında olan, yeniliklere, eleştiriler ve önerilere kapalı insanlara bir an önce dur diyecektir, en azından sahadaki bir milyon eğitim çalışanının beklentisi bu yöndedir. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda vakit kaybetmeden uygulama birliği oluşturmalı, Proje okullarına öğretmen ataması ile ilgili takvim belirlemeli, yaz döneminde bu atamalar ve tartışmalar bitirilmelidir.
Yüzde onluk dilimdeki öğrencilerin seçilerek alındığı okullar lütfen heba edilmesin. Beyin israfına tahammülü yok bu ülkenin. Bu okullara gerçekten faydalı olacak mesleki gelişimini sürdüren, iletişim becerileri üst seviyede, donanımlı ve emeğini esirgemeyen dinamik kadrolar görevlendirilmelidir. Vizyon sahip ulusal ve uluslar arası gelişmeleri takip eden, özgür düşünce ile gençlerimizin kalbini ve beynini donatmaya çalışan, değerlerini hiçbir değer uğruna feda etmeyen eğitimcileri bulmak zorundayız.
Proje okulları emekliliği bekleme yerleri olmamalıdır, bu okullar gözlerimi kaparım, vazifemi yaparın, başka bir şeyle ilgilenmem anlayışı ile pasifleştirilmemelidir. Özel fen liselerine öğretmen seçecek olsanız aynı anlayışla hareket edebilir misiniz?
Başkanlık sistemi makro değişiklikler getirdi fakat bu değişimlerin vakit kaybetmeden mikro değişimlere dönüşmesi gerekmektedir.
Hacı Sarı
Memurpostasi.com