Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi AVCI’nın öğrencileri verilen performans görevlerinin kaldırılacağına ilişkin açıklaması bir müjde olarak algılandı. Çünkü performans görevleri veliler ve öğrenciler için işkenceye dönüşmüştü.
Başlangıçta yönetmelikte “ödev” olarak ifade edilen bu çalışmanın amacı dışına çıktığı görülerek ödev yerine “görev” olarak tanımlanmış, performans görevlerinin sınıf içinde yapılmasına yönelik emir yayımlanmıştı. Geçen sürede işler daha kötüye gitti. Kırtasiyelerde hazır performans görevleri satılır hale geldi.
Performans görevleri öğrenci ve veliler için bir yük olmasının yanı sıra, bu performans görevlerinin sınıftaki öğrencilerin tamamı tarafından sunumu fazla zaman aldığı için öğretim programında aksamalara neden olmaktaydı. Öğretim programları hazırlanırken performans görevlerinin sunumu için bir zaman dilimi ayrılmadığından, sunuma harcanan zaman kazanımlar için ayrılan zamanı çalmaktaydı. Örneğin Fen Bilimleri Dersi için 7. Sınıfta yıllık ders saati toplamı 144 saat olduğu için buna göre program hazırlanmıştır. Performans görevlerinin her iki dönemde tüm öğrenciler tarafından sunumu 15-20 ders saati gibi bir süre almakta, böyle olunca 144 saatlik programı 124 saate sığdırma zorunluluğu doğmaktaydı.
Ünite Başlıkları | Kazanım Sayısı
| Öngörülen Ders Saati
|
Vücudumuzdaki Sistemler | 16 | 28 |
Kuvvet ve Enerji 16,6 | 9 | 24 |
Maddenin Yapısı ve Özellikleri | 22 | 30 |
Aynalarda Yansıma ve Işığın Soğrulması | 6 | 16 |
İnsan ve Çevre İlişkileri | 4 | 10 |
Elektrik Enerjisi | 12 | 20 |
Güneş Sistemi ve Ötesi | 9 | 16 |
TOPLAM | 78 | 144 |
Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere performans görevlerinin sunumu için bir zaman dilimi ayrılmamıştır. Tüm derslerde durum aynıdır.
Performans görevlerinin değerlendirilmesine yönelik çalışmalar, görevin niteliğine göre değişmekte, bu ölçeklerin hazırlanması ve değerlendirmesinin yapılması da öğretmenin iş yükünü artırmaktaydı.
Performans görevine gerek var mıdır?
Halen uygulanmakta olan programlardaki yapılandırıcı yaklaşım öğrenci merkezli etkinlikleri gerektirmektedir. Bu nedenle hazırlanan öğrenci çalışma kitaplarında öğretim programlarında yer alan kazanımların öğrencilere edindirilmesine yönelik birçok etkinlik yer almaktadır. Bu etkinlikler incelendiğinde çoğunun öğrencinin performansını sergileyeceği etkinlikler olduğu görülmektedir. Ders sürecinde yer alan bunca etkinlikten sonra, öğrencilere ayrıca performans görevleri verilmesi gereksizdir.
İlköğretim Kurumları Yönetmeliğine bakıldığında performans görevlerinin amacı ile proje görevlerinin amacının benzer olduğu (inceleme, araştırma ve yorum yapma, problem çözme, görüş geliştirme, yeni bilgilere ulaşma, özgün düşünce üretme ve çıkarımlarda bulunma vs) görülmektedir.
Bu amaçların özellikle ilkokullarda gerçekleşmesinin öğrenci düzeyine uygun olmadığı görülmektedir. Çünkü öğrenciler daha somut işlem dönemindedirler.
Yine yönetmeliğimiz uyarınca ilkokullarda sınıf tekrarı söz konusu değildir. İlköğretimde öğrenci, kendi yaş grubu içinde bir bütün olarak yetiştirilir ve değerlendirilir. İlköğretim, öğrencilerin derslerdeki başarısızlığına bakılarak elenecekleri bir dönem değil, öğretim programlarında öngörülen derslerin ve sosyal etkinlik çalışmalarının ortak katkısıyla ilgi ve yeteneği ölçüsünde yetiştirilecekleri bir dönem olarak değerlendirilir. Yönetmeliğimizin bu hükümleri dikkate alındığında ilkokulda öğrencilere performans görevi vererek bunları 100’lük not sistemine göre değerlendirme yapılarak karne notu verilmesinin doğru olmadığı açıktır.
Ortaokullarda ise zaten belirtilen amaçlar öğrenci çalışma kitaplarındaki etkinliklerle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca proje görevleri de bu amaca dönüktür. Bu nedenle tüm derslerden her dönem için ayrıca performans görevi verilmesine gerek yoktur.
Sonuç olarak, hem ilkokul hem ortaokullarda öğrenci çalışma kitaplarında yer alan etkinlikler zaten öğrenci performansını ölçmek için yeterli olacağından bu sınıflarda ders etkinlikleri dışında verilen performans görevlerinin kaldırılması yerinde olacaktır.
Performans görevi yerine nasıl not verilmelidir?
Öğretmenler, ölçme ve değerlendirmenin genel esasları ile derslerin öğretim programlarında yer alan amaç ve kazanımları dikkate alarak öğrencilerin performansını belirlerken değerlendirme ölçeği veya dereceli puanlama anahtarına göre değerlendirir. Bu ölçeklerin öğretim programlarında zaten yer aldığı görülmektedir. Bu nedenle değerlendirmelerin uzmanlarca hazırlanmış bu ölçekler aracılığıyla yapılması doğru olacaktır. Öğrenci performansı belirlenirken ayrıca öğrenci ürün dosyaları da değerlendirilebilir.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün yapmış olduğu çalıştayı öğretmen ve maarif müfettişlerinin katılımıyla yapması ve sürece işin mutfağında olanları dahil etmesi güzel bir yaklaşımdır. Kendilerine katkı sunmaktan her zaman memnuniyet duyacağız.
Doğan CEYLAN