Bir süredir, paralel yapıya mensup memurların kamudan atılması için, 657'nin değiştirilmesi ve iş güvencesi hükümlerinin kaldırılması gerektiğine dair haberler medyada yer almaktadır.
Oysaki ülkemiz kamu kurumlarında, terör örgütü olarak sadece FETÖ mensupları değil PKK, DAİŞ ve DHKP-C mensupları veya sempatizanları da bulunmaktadır. Bu gruplara mensup memurların varlığı dün de mümkündü, bugün de...
Ancak, 657'de yer alan iş güvencesi hükümlerinden dolayı, FETÖ mensuplarıyla mücadele edilemediğini belirtmek yeterli bir gerekçe değildir.
Zira bir memuru, terör örgütüne üyelik gibi büyük bir suçla itham edebilmek için elde somut ve önemli delillerin olması gerekmektedir. Eğer bu yönde somut bir bilgi veya belge var ise zaten memur hakkında sadece disiplin soruşturması değil ceza soruşturması da yürütülmektedir.
Bu bağlamda,
1- Hali hazırdaki emniyet ve istihbarat tespitleri, savcılık mütalaaları, mahkeme kararları, paralel yapıyı ve bu yapının amaçları doğrultusunda faaliyette bulunanları, Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) olarak adlandırmaktadır.
2- Terör örgütünün çıkarları doğrultusunda haraket eden memurlar hakkında ise hem disiplin hem de ceza soruşturması açılması mümkündür.
3- Eğer disiplin soruşturması açılmamış ise, ceza soruşturmaları sonrasında verilen mahkumiyet kararlarına binanen, memurun kurumuyla ilişiğinin kesilmesi mümkündür.
4- Ayrıca, ceza soruşturması olmasa dahi, 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin E bendinde yer alan "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak," hükmü gereğince, terör örgütüyle ilişkisi tespit edilenlerin memuriyetine son vermek mümkündür.
Özetle, 657'nin terör örgütü mensuplarını koruyan bir yönü bulunmamaktadır.
Dolaysıyla, FETÖ mensupları dolaysıyla, 657 sayılı Kanundaki iş güvencesinin kaldırılmasının istenmesi bize göre uygun değildir. Zira, bu yetkiyi eline geçiren bir amirin nerede duracağını, 28 Şubat döneminde kestiremediğimiz gibi bugün de kestirmek mümkün değildir.
www.memurlar.net