Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, Kanal A’nın canlı yayın konuğu oldu.
Özer, canlı yayında eğitim gündeminde öne çıkan konuları değerlendirdi.
İlk Soru: Okullardaki Başörtüsü Serbestliği
Okullarda öğrencilere de getirilen başörtüsü serbestliği konusuna değinen Ahmet Özer, bu adımı olumlu karşıladıklarını, önceden yaşanan olumsuzlukların giderileceğini söyledi.
Sunucunun Kemal Kılıçdaroğlu’nun “IŞİD gibiler…” söylemini hatırlatması üzerine, “Aslında bu konu çoktan mesele olmaktan çıkmıştı. Ama bazıları tekrar gündeme getirmek istiyorlar. Başörtüsü konusu toplumun büyük çoğunlu tarafından kabul edilmiş bir konu. Hatta geçtiğimizgünlerde konu hakkında bir anket sonucunu da paylaştık. Öğrenci ve velilerden %80 oranında bir destek söz konusu. Bu uygulamaya karşı olan kesim sadece %22 civarında.” Dedi.
Karma Eğitim Konusunda “İstemezük” Yaklaşımı
Karma eğitim konusuna değinen Ahmet Özer şu açıklamaları yaptı:
“Bu konuda bir kesim, hiç düşünmeden karşı çıkıyor. Denilse ki, tamam, bir deneyelim. Bazı okullarda pilot uygulamalar yapılsın. Sonuçlarına göre karar verelim. Hayır öyle denilmiyor. Direk ve hiç düşünmeden karşı çıkılıyor.
Bu konuda pek çok anket ve araştırma sonuçları var. Dünyada gelişmiş dediğimiz ülkelerde bunun uygulamaları var. Bu uygulamalardan olumlu sonuçlar da alınmış.
Örneğin Avustralya’da yapılan bir anket çalışmasında, karma eğitim yapılmayan okullarda kız öğrencilerde % 15, erkek öğrencilerde %20 başarı sağlandığı görülmüş. Özellikle devamsızlık davranışlarında önemli ölçüde azalmalar görülmüş.
Mondrael’de yapılan bir araştırmada, bu uygulama ile erkek öğrencilerde %20, kız öğrencilerde % 7 oranında devamsızlığın azaldığı görülmüş.
İngiltere’de başka bir lisede aynı öğretmenler, karma olmayan ve karma sınıflarda aynı derse girmişler. Karma olmayan sınıflarda başarı oranları erkek öğrencilerde %26, kız öğrencilerde % 22 oranında artmış.
Şimdi soruyoruz, bu uygulamaya neden karşı çıkılıyor? Biz tüm okullarda erkek-kız ayrımı olsun demiyoruz. Sadece; çocuğunu karma eğitimde değil, kız ve erkek okullarında okutmak isteyen ailelere bir hak verilsin diyoruz. Bu hak onların bir insanlık ve eğitim hakkı değil midir?
Maalesef bir kesim “Pilot uygulama yapılsın” bile diyemiyorlar. Hani meşhur bir söz var ”istemezük” diye. İşte bir kısım grup bu “İstemezük” yaklaşımı içerisindeler.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Din dersi” Kararı Yanlı ve Yanlıştır
Genel başkan Vekili Ahmet Özer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin kararı ile ilgili soru üzerine şu açıklamalarda bulundu:
“Bu konularda daha önce de açıklamalarda bulunduk. Maalesef AİHM’nin bu konuda yanlı ve yanlış bir karar vermiştir. Burada çifte standart var. Daha önce Leyla Şahin olayı var. Leyla Şahin’in başvurusunda , başvuruyu inanç özgürlüğü kapsamında olmasına rağmen reddetmişti. O zaman din ve vicdan özgürlüğü neredeydi?
Dikkat ederseniz AİHM, partilerin kapatılmayacağını ifade eder, bahseder, karar alır genellikle. Refah partinsin 1997’de kapatılmasında, konu AİHM’e getirildiğinde “evet kapatılmalıdır” gibi garip bir kararı vermiştir.Yani konu Türkiye’den geldiği zaman sonuç başka olmaktadır.
Ayrıca konumuzda bahsedilen ders, din dersi değil, din kültürü ve ahlak bilgisidir. AİHM’in, bu ayrımı çok fazla incelemediği görülüyor. Din dersi seçmelidir. Bugün okullarımızda din dersi adı altında Kur’an-ı Ker’im ve Siyer Dersleri var. Bu dersler seçmelidir. Vatandaş isterse çocuklarına bu eğitim verilmektedir.
Okullarımızda zorunlu olarak eğitimi verilen ders “Din kültürü ve ahlak bilgisi” dersidir. Bu ders isminden de anlaşılacağı gibi, genel bir din kültürü ve ahlak bilgisi eğitimi konularını içermektedir. Bu ders müfredatında diğer bir çok dinle ilgili bilgiler yer almaktadır. Son yıllarda bu ders içerisinde Alevilik ve Bektaşilik gibi bir çok konu da eklenmiştir. Bu ders, diğer dersler gibi, yani bir vatandaşlık dersi, coğrafya, tarih gibi bir ders niteliğindedir.”
TurkiyeEgitim.Com özel haber