Otizmli Eymen'in zorlu okul yolu

Yedi yaşındaki otizmli Eymen Şen, 10 okuldan geri çevrildikten sonra bir okul bulabildi. O tek örnek değil. Türkiye'de 0-18 yaş arasında 350 bin otizmli çocuk var. Özel eğitim sınıflarında okuyan ve akranları ile birlikte kaynaştırma eğitimi alan çocuklar

Okullar açılıp tüm öğrenciler eğitime başladığında onlar hala otizmli oğullarını kayıt edecek bir okul arıyorlardı. Eğitim yılı başlayalı yaklaşık bir ay oldu. Şen ailesi yedi yaşındaki oğulları Eymen Şen'e 10 okuldan geri çevrildikten sonra bir okul bulabildi.

Yasalara, yönetmeliklere, artan okul ve sınıf sayısına karşın otizmli çocuklar için okul bulmak hala zor. Şen ailesi tek örnek değil. Rakamlar bunun kanıtı. Türkiye'de 0-18 yaş arasında 350 bin otizmli çocuk var. Özel eğitim sınıflarında okuyan ve akranları ile birlikte kaynaştırma eğitimi alan çocukların sayısı sadece 4 bin 740.

Türkiye'de ayda 8, Avrupa'da 40 saat eğitim

Otizm, doğuştan gelen ve belirtileri yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan nöro biyolojik tabanlı bir gelişimsel bozukluk. Otizm, çocukların sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkiliyor. Üç yaşından önce teşhis ve yoğun-kesintisiz davranışsal eğitim aldığında çocuklar ilerleme gösterebiliyor. Eğitim, teşhis alındıktan sonra rehabilitasyon merkezlerinde başlıyor. Devlet, bu merkezlerde ayda sekiz saat alınan özel eğitimin parasını karşılıyor. Ancak sekiz saat otizmli çocukların ilerlemesi için yeterli değil. Avrupa ülkelerinde ve ABD'de verilen eğitim ayda 40 saat.

Çocuklar ilköğretim çağına geldiklerinde ise, gelişimleri uygunsa akranlarıyla genel eğitim sınıflarında 'kaynaştırma' eğitimi alabiliyorlar. Kaynaştırmaya uygun değillerse her okulun bünyesinde engelli çocuklar için açılmak zorunda olan 'özel eğitim sınıflar'ında veya otizmli-zihinsel engelli çocuklara hizmet veren Özel Eğitim Uygulama Merkezlerine gidebiliyor. Lise kademesinde ise mesleki eğitim verilen 'Özel Eğitim İş Uygulama' okulları var.

Kaynaştırma eğitimindeki otizmli yüzde 1,5

Yıllar içinde eğitim alan engelli sayısı da artsa da, otizmli çocukların eğitime ulaşma oranları düşük. TOHAD'ın (Toplumsal Haklar ve Araştırma Derneği) Engelli İzleme Raporu 2014 verilerine göre, Türkiye'de çeşitli engel türlerinden 182 bin 917 öğrenci ilk, orta okul ve lise düzeyinde kaynaştırma eğitimi alıyor. Bu çocuklar içindeki otizmlilerin sayısı 2 bin 219. Kaynaştırma eğitim alan otizmli oranı yüzde 1,5 bile değil. Özel eğitim sınıflarında ise 32 bin 265 engelli öğrenci eğitim alıyor. Otizmlilerin bu öğrenciler içindeki oranı da yüzde 9.

Ayrıca Özel Eğitim Uygulama Merkezlerinde ise yaklaşık 20 bin öğrenci var. Ancak bu merkezlerde sadece otizmliler eğitim almıyor. Zihinsel engelliler de burada eğitim alıyor. Eğitim alan çocukların kaçının otizmli olduğunu bilmek zor.

Okul bulma sıkıntısı yaşayan çocuklardan biri de Antalya'da yaşayan Eymen Şen. Şen ailesinin yaşadıkları, otizmli çocukların alması gereken özel eğitim terapilerinin yetersizliğini, okul bulma ve kaliteli eğitim alabilmenin zorluğuna bir örnek.

Antalya'da yaşayan Şen ailesi oğulları Eymen üç yaşındayken otizm tanısını aldı. Baba Gökhan Şen ve anne Zahide Şen, o güne kadar sadece kelime olarak bildikleri otizm hakkında araştırmaya, okumaya başladı. Baba Gökhan Şen, "Dünya bitmişti sanki bizim için. Toparlama sürecine çabuk girmeye çalıştık ve zaman kaybetmek istemedik. Oğlumuza eğitim aldırmaya başladık" diye konuşuyor.

Pahalı eğitim aileleri zorluyor

Devletin ücretini karşıladığı özel eğitim yetmeyeceği için aile oğullarına daha yoğun bir eğitim aldırmak istedi. Ancak eğitim pahalıydı. Aile tüm imkanlarını seferber etti. Bankalardan krediler çekti. Eymen'e, haftanın üç günü de kendileri özel eğitim aldırıyor, bir gün eve gelen öğretmenle bire bir evde çalışıyordu. Haftada bir ise duyu bütünleme terapisi alıyordu. Tüm bunların maliyeti bir sene önce 3 bin TL'yi buluyordu. Devlet dairesinde çalışan Baba Şen ve işçi olan Anne Şan'in aylık geliri ise 3 bin 750 TL idi. Şen ailesinin, tüm maddi şartlarını zorlayarak giriştikleri bu mücadeleleri üç yıl sürebildi.

Rehabilitasyon saatleri artırılmalı

Baba Şen, devletin karşıladığı özel eğitim saatlerinin artırılması gerektiğini vurguluyor:

"Otizmde yoğun eğitim çok önemli olduğu için , 'İflas ettiğim güne kadar ne kadar çok eğitim alırsa oğlum o kadar iyi' dedim. Bittiğimiz noktaya bir yıl önce geldik. Yoğun eğitim aldığı zaman pek çok ilerleme yaşamıştık. Son bir yılda bazı gerilemeler oldu. İcra uyarılarından, bankalarla görüşmekten bıktım."

Eymen, bu arada ilkokul çağına geldi. Ailesi bu kez de kendi deyişiyle bugüne kadar pek çok otizmli çocuğun yaşadığı okul bulma sorunu ile karşı karşıya kaldı. Rehberlik Araştırma Merkezi, yedi yaşındaki Eymen'in ilkokulların bünyesindeki engelli çocukların eğitim aldığı özel eğitim sınıflarında okuyabilceği yönünde rapor verdi. Ellerinde raporları vardı ama okul bulmak kolay olmadı. Baba Şen o süreci şöyle anlatıyor:

"Kibarca kovulduk"

"Evimize uzak olmasına karşın başka ilçelerde iki tane hafif otizmliler için iki özel eğitim sınıfı var. Oraları aradık yer olmadığını söylediler. Rehberlik Araştırma Merkezi'nden 'Evinize yakın okullardan başlayın. Bulamazsanız ilçe milli eğitim kuruluna başvurun' dediler. Dolaşmaya başladık. Kimi okullarda özel eğitim sınıflarında öğrenci sayısı az ama özel eğitim öğretmenliği mezunu branş öğretmeni yoktu. Öğretmenler yetersizdi. Kimi okullarda 13 öğrenciye bir öğretmen düşüyordu. Okullardan bazıları ilçe kuruluna giderek oğluma okul bulmalarını istemieemizi söyledi. Yani bizi başlarından savdılar. Kibarca kovanlar, 'Sınıftaki öğrenci sayımız çok, sizin çocuğunuza faydamız olmaz' diyen okullar da oldu. Öğretmenler de haklı. Çocukların güvenliğini sağlamaktan eğitim veremiyorlar. 6 okula gittik, sonuç alamadık. 4 okulu telefonla aradık ama onlardan da sonuç alamadık. Sadece otizmli çocukların gittiği okullar olan Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi var ilimizde bir tane. Orası kendilerindeki çocukların orta ve ağır olduğunu, bizim çocuğumuzu reddetmeyeceklerini ama diğer çocuklar arasında geriye gidebileceğini söylediler. Biz de böyle bir şey istemedik. "

Şen ailesi sonunda bir öğretmenin çabasıyla okul bulabildi:

 

"Vali Hüsnü Tuğlu İlkokulu'nda iyi niyetli bir öğretmene denk geldik. Üstelik özel eğitim öğretmenliği mezunuydu. Sınıfına 15 gün Eymen'i misafir olarak kabul edip, sınıftaki diğer çocuklarla uyum sağlayıp sağlayamayacağını görmek istedi. Sonra da kabul etti. Sınıf Eymen ile yedi kişi oldu. Bir alan bir de alan dışı iki öğretmen var sınıfta. Sınıfta hafif düzeydi zihinsel engelli çocuklar, down sendromlu bir çocuk da var."

Eymen'e burs lazım

Eymen, 15 gündür okula gidiyor, öğretmeni sınıfta diğer öğrencilerle ilgilenirken Eymen ile ilgilenecek bir 'gölge öğretmen' olursa iyi olacağını söylediği için Şen ailesi gölge öğretmen bulmaya çalışıyor. Ancak o da ayrı bir masraf. Aileler gölge öğretmenleri kendileri bulup, ücretlerini ödüyor. Gölge öğretmen bulmak için araştırma yapan Şen, "Bunun da piyasası oluşmuş. 600, 800, 1000 TL'ye kadar çıkıyor ücretler" diyor. Baba Şen, bir yandan da çocuğunun yeterli eğitimi alabilmesi için burs bulmayı istiyor.

Şen, okul ararken morallerinin bozulduğunu, çocuklarının okuma yazmaya geçmesinden vazgeçip okullardan tek beklentilerinin sadece çocuklarının sosyalleşmesi olduğunu anlatıyor.

Özel eğitim öğretmeni açığı çok

Şen, özel eğitim öğretmen açığının çok fazla olduğunu, farklı branşlardan öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerle bu alanda çalışmasının yetmediğini vurguluyor. Şen'in sözünü ettiğini öğretmen açığı rakamlara da yansıyor. Sadece otizmlilere değil tüm engellilere eğitim verecek özel eğitim öğretmen açığı 11 bin. Oysa her yıl üniversitelerden sadece 1300 öğretmen mezun oluyor.

Şen, pek çok alanda yaşanan sorunların çözümü için üç yıl önce açıklanan ama hayata geçmeyen Otizm Eylem Planı'nın da bir an önce uygulanmasını istiyor:

 

"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor Bakanlıkları, YÖK tarafından hayata geçirilmesi gereken Otizm Eylem Planı'nda hiçbir gelişme yok. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da bizzat takipçisi ve destekçisi olacağını söylemişti."

Umay Aktaş Salman / Al Jazeera

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri