Ordu ile olumlu sürece girdik

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, TRT'deki Politik Açılım Programı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile aralarında bir güven sorunu olup olmadığına yönelik soruları üzerine Erdoğan, “Aramızda böyle bir sorun söz konusu değil. Eskiden Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında haftalık rutin toplantılar yoktu. Bu süreci de başlattık” dedi. Başbakan Erdoğan, soruları şöyle yanıtladı:

Konum net değil

“Asker sivil ilişkilerine baktığımız zaman; orada da ordunun beklenen konumu netleştirilmemiş. Anayasal bir kurum olarak, o da yerine dört dörtlük oturabilmiş değil. Son dönemlerde bu konuda bana göre olumlu gelişmeler oldu. Bu 7 yıllık süreçte, kurumsal değişikliklerin yapılması noktasında, iktidar-ordu ilişkilerinde olumlu sürece girdik. Sorgulama karşısında ordunun gerekli cevabı kamuoyuna da, bize de verdiğini görüyorum.

Bana 'yaşatmam' dedi

Son gelişmelere ilişkin Genelkurmay Başkanımızın hassasiyeti çok nettir. 'Hukuka ters bir yapıyı, orduma ve ülkeme zarar verecek subayı ordumun içinde yaşatamam' Bunu bana kendisi söylemiştir. Yeter ki bunu yargıda süratlendirip, netice alalım. Burada biz yürütme olarak üzerimize düşeni yapmak durumundayız ve şu ana kadar yaptık. Bundan sonra da yaparız.”

Islak imza önemli

Erdoğan, 'İrtica ile Mücadele Planı' belgesi ve altında 'ıslak imzası' bulunduğu iddia edilen Kurmay Deniz Albay Dursun Çiçek konusunda, askeri ve sivil savcılık arasındaki anlaşmazlığa da değinerek, “Islak imza, bana göre çok önemli. Belki de tüm kilidi o açacak. Burada askeri savcı ile sivil arasında sıkıntı var. 'Sivilden istedik göndermediler'. Bizi ilgilendiren bir olay değil. Yargı burada diyor ki, 'Size adli tıp raporunu gönderdim'.

İmza Çiçek'in denildi

Raporda, 'Çiçek'in el ürünü olduğu kanaatine varılmıştır' deniyor. Niçin o ifade kullanılıyor da, 'aslıdır', denmiyor. Bunu da sordum, dediler ki; 'Bu işin literatürdeki ifadesi budur. Bunun üzerinde fazla durmanın anlamı yok. Gereği yapılmalı” dedi.

Sorumluluk çerçevesi

Erdoğan, “İktidara geldikten sonra emniyetten örnekler verdiniz. Operasyonlardan söz ettiniz. Fakat hâlâ sorun şurada; aynı kolaylıkla TSK'da operasyon yapılamıyor. Yargı sürecinde de zorluklar var. Genelkurmay Başkanı ile 2 kez görüştünüz, çağrı da yaptınız ama bir türlü sorgu, ifade alma sürecinde ilerleme olmadığı gözlemi var. Bunu Genelkurmay mı engelliyor yoksa mahkemeler, savcılıklar mı talepte bulunmadı” sorusu üzerine, “Anayasa'daki başbakana karşı olan sorumluluk hangi çerçevede? Değerlendirmek lazım. Genelkurmay Başkanı, Başbakanın ataması ile gelmez. Bakanlar Kurulu'nun teklifi ve Cumhurbaşkanı'nın onamasıyla gelir.

Yargıya götürebilir

Peki bunun tam aksi olması halinde durum ne olur? Orada da Başbakanın tasarrufu yoktur. Yine süreç tam tersine devam eder. Peki, itiraz halinde neresi olur? Nereye itiraz eder? İtirazın kabil olması için askeri yargıya itiraz eder. Bunların değerlendirmesini çok dikkatli yapmak lazım. Atılacak adımları ülkenin birliği, bütünlüğü için hassasiyetle sürdürmek lazım.

8 subay davet edildi

Tabi diğer konulara gelince de bu süreç içerisinde de yargı, bana göre 'adeta kılı kırk yarar' şeklinde devam ediyor. Kurumun tahrip edilmemesi, bu da çok önemli. Geçen hafta 8 tane subay davet edildi. Bunlar dinlendi, gönderildikten sonra yeni 2 tane daha dinlendi, demek ki süreç devam ediyor. Bu hafta kim bilir kimleri davet edecekler” dedi.

Darbe eşiği

Erdoğan'a, geçmiş dönemlerdeki askeri darbeler ve muhtıralar hatırlatılarak, “Askeri bir endişe, hükümeti ortadan kaldırma, Türkiye böyle bir darbenin eşiğinde, ya da gölgesinde ya da baskı altında çalıştığınız hissiyatı var mı sizde?” şeklinde bir soru da yöneltildi.

Bırakıp gitmem

Erdoğan bu soruya, “Ben böyle düşünmedim. Bir hissin içinde olmadım. Bundan önce olduğu gibi de kalkıp, bırakıp gitmem. Gereğini yaparım” dedi.

Emniyette operasyon

Şu anda Emniyet Genel Müdür Muavini ile Sakarya İl Emniyet Müdürünün cezaevinde olduğunu, 69 polis ve müdürü kapsayan ciddi rüşvet operasyonları yapıldığını da belirten Erdoğan, “Bunlar temizleme harekâtı. Bu harekâtı gerçekleştiremezsek, halkın devletine güveni azalacaktır” diye konuştu.
hürriyet