Birkaç gündür medyada bir görevden alınacaklar listesi dolaşıyor.
Her kafadan bir ses değil sanki her sesten bir kafa çıkıyor. Tam bir ağzı olan konuşuyor durumu.
Maşallah piyasa pek hareketli, muhtelif yorumlar havada uçuşuyor. Tezviratın bini bir para. Trafik kesif ve hızlı.
Üzerinde vurgunculuk yapılan diğer isimleri bir kenara bırakarak sayın Bakanımız Ömer Dinçer hakkında yazmak istiyorum. Zira görevden alınacağı söylenen isimlerin en medyatiği sayın Dinçer. Malum biz de eğitimciyiz. Hal böyle olunca evvel emirde Bakanımız için bir şeyler karalamamız lazımdır diye düşündüm.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer neden bakanlıktan alınacak? Hemen, cevabım hazır. Benim böyle bir iddiam yok, aksine görevine devam etmesinden yanayım. Dinçer’in harcanmasını isteyenlerin de makul bir delilleri yok. Bunlardan birine Milli Eğitim Bakanı niçin görevden alınsın diye sorarsanız ikna olacağınız bir cevabı ondan alamazsınız.
Bir eğitimci olarak sayın Bakandan yana benim de benimsemediğim icraatları var. Üslup başlı başına bir sorun. İcraatların bazıları fecaat. Eksik, yanlış politikalar çok. Sevimsizlik had safhada. Personelini diğer bakanlar kadar sahiplenmemesi, camiada tepki topluyor. Değişim dönüşüm sahasındaki hızlı icraatı kendi çalışanlarının özlük sorunlarını gidermede bir türlü göremiyoruz.
Ama her şeye rağmen Türkiye Milli Eğitimi, Cumhuriyet tarihinin en büyük dönüşümüne başlamıştır. Dün hayal olan birçok değişim artık vakıadır. Ancak daha henüz işin başlangıç safhasındayız. Biraz klasik olacak ama daha yapacak çok iş var. Şu andaki bir değişiklik hiçbir işe yaramayacaktır. Kaba bir benzetmeyle bunun adı köprüyü geçerken at değiştirmektir.
Köprüyü geçerken değişen at, Bakanın gitmesini isteyenleri taşımaya bilir. Kaldı ki, isim değişimi eğitim sahasındaki olumlu gelişmeleri de inkitaya uğratacak, henüz emekleme safhasındaki birçok faydalı iş akim hale gelecektir. Şüphesiz Bakanın ve politikalarının başarısızlığını isteyenler hükumeti de istemiyorlar. Korkarım en çok taraftar toplama kapasitesi olan eğitim sahasından girerek iktidar zayıflatılmak isteniyor. Uyanık olmak zorundayız.
Affına mağruren birkaç kelime de Sayın Ömer Dinçer’e söylemek istiyorum: Bakanlığa atandığınız ilk aylardı. Marmara Eğitim Gönüllüleri Derneği olarak başkanımız Zekeriya Erdim başkanlığında bir heyetle, tebrik amaçlı bir ziyarette bulunmuştuk. Görüşmemiz esnasında çok iyi hatırlıyorum şu ifadeleri kullandınız. “Bakanlık olarak büyük bir değişim ve dönüşüm aşamasındayız. Şimdiden bazı bakanlıklar bizi kıskanmaya başladılar. Artık personelimiz Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışmaktan övünç duyacak.”
Sayın Bakanım, bir öğretmenim. İşimi yaparken benden kaynaklanmayan bazı nedenlerden dolayı huzurlu değilim. Maddi ve manevi anlamda sıkıntılıyım. İşte bundan dolayı bakanlığınızın mensubu olmaktan nasıl gurur duyayım?