MEB, Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer döneminde, birçok konudaki yasal düzenlemede yapıldığı gibi “MEB Okul-Aile Birlikleri Yönetmeliği” konusunda da, eskiyi revize etme yerine toptan ortadan kaldırma yolunu seçerek, eski yönetmeliği yürürlükten kaldırıp yerine, çıktığı günden bu yana sorunlara neden olan yeni Okul-Aile Birlikleri Yönetmeliğini yürürlüğe koydu.
Eski Okul-Aile Birlikleri Yönetmeliğinin 12.maddesinde, okul-aile birlikleri yönetim kurulu ve 14.maddesinde denetim kurulu şu şekilde düzenlenmişti.
Yönetim Kurulu,
“a) Okul müdürü,
b) Müdür yardımcıları ve öğretmenler arasından seçilen birer üye,
c) Veliler arasından seçilen dört üye olmak üzere yedi üyeden oluşur.
Öğrenci mevcudu yüzün altında olan okullarda ise müdür, müdür yardımcısı/öğretmen ve veliler arasından seçilen üç üye olmak üzere yönetim kurulu 5 üyeden oluşur. Yönetim kurulunun görev süresi bir yıldır.”
Denetim kurulu, genel kurulca seçilen ikisi veli olmak üzere üç asil ve üç yedek üyeden oluşur. Asil üyeler genel kuruldan sonraki ilk hafta içinde toplanır ve aralarında görev bölümü yapar. Denetim kurulunun görev süresi bir yıldır.”
20.11.2012/28473 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Okul-Aile Birlikleri Yönetmeliğinin 12.maddesinde, okul-aile birlikleri yönetim kurulu, 14.maddesinde denetim kurulu düzenlenmiştir. Bu maddelere göre,
“Yönetim kurulu, sadece anne veya baba olan veliler ile istemeleri halinde okul yaptırarak Bakanlığa bağışta bulunan hayırseverler arasından seçilen beş üyeden oluşur.”
Denetleme kurulu, genel kurulca seçilen bir veli ve öğretmenler kurulunca seçilen iki öğretmen olmak üzere üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. Asıl üyeler genel kuruldan sonraki ilk hafta içinde toplanır ve üyeler arasından bir başkan seçerek görev ve iş bölümü yapar.”
Görüldüğü gibi yeni Okul-Aile Birlikleri yönetmeliğiyle, eski yönetmelikte yönetim kurulunda bulunan müdür, müdür yardımcısı ve öğretmen üyeler çıkarılarak tamamen velilerden oluşan 5 kişilik bir yönetim kurulu yapısı oluşturulmuştur.
İlk bakışta bu durum bir sivilleşme ve velilerin okul yönetimine katılımı anlamında olumlu görülebilir. Hatta müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenler zaten çeşitli şekillerde okulun karar sürecine katılıyor, ne gerek var okul-aile birlikleri yönetim kurullarında da denilebilir.
Ancak ilköğretim kurumlarına ödenek gönderilmediği gerçeği, okulun birçok giderinin okul-aile birlikleri bütçesinden karşılanması durumuyla birlikte değerlendirildiğinde, okul yöneticilerinin en küçük bir gider için okul-aile birliklerine başvurmasına yol açmakta, çalışmayan ve aktif olmayan birlik yönetimlerinin çoğunlukta olduğu eğitim sistemimizde, büyük bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Bu durumda iş yine okul yöneticilerinin omuzlarına yüklenmekte, görevli ve yetkili olmadıkları okul-aile birliklerine, yasal olmayan bağış toplama işi yine bu yöneticilere kalmaktadır. Birçok okul yöneticisi, aktif olmayan okul-aile birlikleri yönetim kurullarının görevlerini de yapmakta, bütçesizlikten ve olanaksızlıktan bunaldıklarında da en kolay yol olan öğrencilerden bağış toplama yoluna gitmektedirler.
Kimi okul yöneticileri, yetkilerini aşarak bağış toplama konusunda öğretmenlere de baskı uygulama yoluna gitmektedir.
Bu konu önümüzdeki günlerde okullarımızda sorun olmaya devam edecek, okullardaki çalışma barışını bozacak ve okul yöneticileri ile öğretmen ve velileri karşı karşıya getirecektir.
Sorunun çözümü, ilköğretim kurumlarına belli-başlı bazı harcamalarda ödenek gönderilmesi yoluyla çözülebilecekken, çalışma barışını bozabilecek bu yapının oluşturulması, anlaşılması güç bir durumdur.
İçinde bulunduğumuz öğretim yılının sonuna gelinmiştir. 2013-2014 Öğretim Yılı başlamadan bu sorunu çözecek değişiklikler yapılarak, yeni öğretim yılı en az sorunla başlamalıdır.
Unutulmamalıdır ki, hiç kimse içinde bulunmadığı bir kurulun amaçlarını gerçekleştirmek için şevkle çalışma yapmaz.
Abdullah Damar
www.turkiyeegitim.com