OKUL YÖNETİCİLERİNİN PSİKOLOJİLERİ BOZULUYOR

Erzurum'da yapılan bir toplantıda bir okul müdürü kendisine, mesleğine yakışmayan bir açıklamada bulunuyor. İfadelerinden inanmışlık koksa da bu durumun zaman içerisinde değişerek bozulduğu varsayımı hiçe sayılmamalıdır. Bu süreç nasıl gelişmiştir sorunun temelinde neler yatmaktadır. Dışarıdan ahkam kesenlerin yanında içeriden öz eleştiri yapalım:
Görevlerini bilmeyen okul müdürlerine görevlerini hatırlatalım:
Okul müdüründen fiziki mekanın arızasından, öğrencisinden, öğretmeninden, velisinden, mahallesinden,esnafından, sağır sultandan(!) şikayet sorun getirmemesi istenir. Okul müdüründen, depreme dayanıklı, sıcak, hijyenik bir bina ile eğitim hizmeti sunması istenir. Akademik başarıyı artırması, zararlı alışkanlıklara meyilli öğrencilere fırsat vermemesi istenir. Görünüşü, kılığı kıyafet ile suça meyilli okul dışı kişilerle öğrencilerin iletişiminin engellenmesi istenir.Çevredeki büfe ve bakkalların 18 yaş altına sigara satışını önlemesi, üst geçiti olmayan, ana yoldan geçen öğrencilerin güvenli geçişlerinin sağlanması istenir. Bahçe duvarları cezaevi duvarları gibi yükseltilmeden demir parmaklıklarla kapatılmadan bir bekçi nezaretinde öğrencilerin güvenli bir bahçede oyun oynaması, okul bahçelerinin halka açılması istenir. Okul içinde öğrencinin koşarken çarpışmasının engellenmesi ama özgürce koşup oynamaya fırsat verilmesi öğrencilerin kaza geçirmesine engel olunması yaralanan öğrenci olursa hesap vermesi istenir. Gelen misafirlere gereken ilgiyi göstermesi, izzeti ikramda bulunması ama okulun elektriğini kullanmaması istenir.(Çay seti elektrikli diye cezalandırılmış okul müdürlerimiz var.) Bahçeyi ağaçlandırması, spor salonlarını ısıtması, dökülen sıvaları tamir etmesi , tıkanan logarı açması, uçuşan sineklerin kovalanması, kötü kokuların engellenmesi istenir. okul müdüründen devasızlığın önlenmesi, veliyi evinde ziyaret etmesi, çalışan çocukları ihbar etmesi, terörün zirve yaptığı mezralarda kahramanca bayrağı dalgalandırması gerekirse şehit olması istenir. Milli Eğitim dışındaki kurumlarla da iyi ilişkiler kurması istenir. Okul müdüründen yeri geldiğinde polis, yeri geldiğinde doktor, yeri geldiğinde, hizmetli, memur, güvenlikçi, bekçi, temizlikçi, tesisatçı, boyacı, elektrikçi olması istenir. Ahçı bulaşıkçı olması da istenir taşımalı yatılı okullarda anaokullarında. Ara sıra öğretmen olması nadiren de okul müdürü olması istenir. Bu kadar talep karşısında ne verilir okul müdürüne? İşte verilenler.
Bir bina, ihtiyacı kadar kömür, mahallenin öğrencileri, 1800-2100 aralığında maaş verilir. Kör gelmeyelim çalıştığı sürede haftada çoğunluğuna 20 saat ile az bir kısmına da 30 saat arasında ek ders ücreti verilir. Bazılarına hizmetli de verilir, kalorifer yakma belgesi varsa yaşadı .
Bir de gaz verilir. Aslansın kaplansın sen yaparsın sen bu işi halledersin. İyi ilişkiler kurarsın. Çevren geniştir. Evet bu gazlarla yürüyor okulun işleri. Fazla gaz alan arkadaşlarım kendilerini zor duruma sokuyor. Polisliğe soyunuyor, maliyeciliğe soyunuyor, dernekçiliğe soyunuyor, sponsorları zorluyor vs. Bakıyor olmuyor psiklolojisi bozuluyor.
Psikolojisi bozulan bu müdürlerin reçetesini Okul Yöneticileri Dayanışma Derneği OY-DER kaleme aldı.
RP: 1- En kısa zamanda okullardaki bağış toplama sorunu çözülmeli okul aile birliği hesaplarına devletin imkanlarından gelir aktarılmalı.
2- Okul müdürlüğü unvanı yasallaşmalı "Eğitim yönetimi hizmetleri sınıfı" oluşturulmalı. Görev ve yetkileri yeniden düzenlenmeli.
3-Ek göstergemiz 3600 e çıkarılmalı zorunlu 6 saat derse girme yeniden düzenlenmeli
4- Akademik eğitim alması kolaylaştırılmalı sürekli kendini yenileyebilmeli. (Gerçi bakanlığın mevzuat ve eğitim politikası değişim hızına ışık yetişemiyor)
Dört kalemden fazla ilaç yazılamıyormuş başka zaman kalsın diğerleri

OKUL YÖNETİCİLERİ DAYANIŞMA DERNEĞİ