Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen bir yazı ile okul müdürü odalarının 32 metrekareyi aşmaması istenmiştir. Bu durum okulların durumunu bilmeyen eğitim sisteminin dışından gelen bürokratların işidir. Çünkü bu yazıyı yazan kişi okulları bir ziyaret etseydi; Müdür odalarının büyük bir kısmının zaten dersliğe çevrilmiş olduğunu, müdür yardımcılarının ise bir arada oturduğunu görmüş olacaktı. Ancak amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğundan bağış toplama yasağı ile başlayan eğitim yöneticilerini itibarsızlaştırma operasyonu şimdi müdür odaları ile devam etmektedir. Sanki eğitimin en büyük sorunu eğitimciler ve okul müdürleriymiş gibi hep onlarla uğraşılmaktadır.
Bağış soruşturmaları nedeni ile birçok okul müdürü hırsız muamelesi görerek dönem boyunca müfettişlerle muhatap olmuş, kendini okula ve eğitime verememiş ve 2011-2012 eğitim öğretim yılı hem müfettişler hem de yöneticiler için bir anlamda ölü geçmiştir. Bu gidişle önümüzdeki yıl da müfettişler ellerine aldıkları metrelerle okul okul gezip ölçüm yapacaklar, ardından da soruşturmalar gelecektir.
Eğitim sisteminde büyük değişikliklerin yapıldığı şu günlerde eğitimde kalitenin artırılması, eğitimcilerin güdülenerek performanslarının artırılmasını sağlayacak çalışmalara yapılması gerekirken şimdi de müdür odaları ile uğraşılması Milli Eğitimin plansız programsız çalıştığının en büyük göstergesidir.
Alt yapıyı kurmadan yeni sisteme geçilmesi birçok sıkıntıyı beraberinde getirecektir, okulların derslik sayısı yetersiz ise müdürlerimiz tabi ki odalarını verecektir ve bugüne kadar vermişlerdir ancak, eğitimcilere danışılmadan, küstürülerek, saldırılarak, itibarsızlaştırılarak yapılan yenilikler kalıcı olamayacaktır.
Birilerinin bunu Sayın Bakana anlatması gerekiyor…
Saygılarımla…
Sencer KAYA
Eğitim Yöneticisi