Başbakan Binali Yıldırım, "İtirazlar gelsin, incelenecek, haksızlığa uğrayanlar işlerine dönebilecekler. Buna rağmen mağdurum diyen varsa OHAL sonrası yargı yolu da açılacak. OHAL olduğu için şuan yargıya gidemiyorlar. O yol da açılacak" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 10. Avrupa Bölge Toplantısı'na katıldı. Şişli'de bir otelde gerçekleşen toplantıya Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve ILO'ya üye ülkelerin temsilcileri katıldı.
Son yıllarda bölgede çok önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Çok önemli gelişmeler oluyor değişiklikler olur küresel ekonomik krizden bu tarafa başlayan bu değişim ve gelişmelerin şüphesiz işveren, işçi ve ülkeler üzerinde kalıcı önemli etkileri var. Büyük ekonomik krizin başladığı 2008'den bu yana bölgedeki 51 ülkenin bazılarını kriz derinden etkilendi. Bazıları biraz daha az etkiledi. Bölgede yaşanan terör, çatışma, nüfus hareketleri siyasi istikrarsızlıklar artarak bu günlere geldi. Bunlarla ilgili tedbirlerde de önemli bir sorun ortaya çıktı. Suriye'de yaşanan iç savaştan dolayı yerlerini terk etmek zoruna kalan milyonlarca mülteciden, üç buçuk milyon kadarını altı yıldan bu yana misafir ediyoruz. Canını kurtarmak isteyen bunun için yola düşen bu insanlara sahip çıktık, ekmeğimizi bölüştük. Bu bizim kültürümüzde olan bir şey. Ancak Türkiye tüm bunları yaparken dünyadan da sadece "Türkiye iyi işler yapıyor mültecilere yardım ediyor" demekten daha fazlasını beklerdik. Türkiye insanlık adına yaptığı bu yardımlardan hiç bir zaman pişmanlık duymayacak" şeklinde konuştu.
2008'de başlayan küresel ekonomik krizin tam anlamıyla geçmediğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Küresel Büyüme son bir iki yıl içerisinde artış eğilimine girmiş olmakla beraber, yeni yeni küresel sorunlar kapımızı çalıyor.Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kriz Türkiye'yi teğet geçti" dedi.
"TÜRKİYE BUGÜN KAPASİTE BAKIMINDAN DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVALİMANINI YAPIYOR"
Türkiye'nin konumunun çok özel bir yerde olduğunu söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye Avrupa ile Asya arasında bir köprü görevi ifa etmektedir. Medeniyetlerin buluşmasına fırsat sağlıyor. Zenginlik 40 yıl öncesine kadar doğudan batıya göç ediyordu. Bugün durum biraz tersine doğu ve Uzakdoğu dinamik bir şekilde büyümeye kalkınma hızını arttırmaya başladı . Zenginlik noktaları batıdan doğuya doğru hareket etmektedir. Bunu en iyi havacılıkta görüyoruz .Türkiye bugün kapasite bakımından dünyanın en büyük havalimanını yapıyor" diye konuştu.
Bütün ülkelerin kaderi birbirine bağlı olduğunu söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Sorunların çözümünü birlikte kafa yormak lazım. Belli ön yargılar ile kapıları kapatmak,bir ülkeye tasnif dışı bırakmak, bir ülkeye karşı başka ülkelerle iş tutmak bölgesel barışa da hiçbiri katkı sağlamaz" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz hain darbe girişimine de değinen Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz" Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, demokrasiye, özgürlüklerine, insan haklarına yapılan en alçak, en ağır saldırıdır. FETÖ, asker içinde, bürokraside, yargıda, poliste, ticaret hayatında yıllardan beri yetiştirdiği geliştirdiği sakat ruhlar, kafalarla, aklını kiraya vermiş insanlarla devletin tankını, uçağını çalarak, milletin üzerine doğrultması suretiyle, seçilmiş hükümete, seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı ortadan kaldırmak bir darbe rejimini getirmek için başlattığı kalkışma, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Türk milletinin asil duruşu, silahlara karşı hayatını ortaya koymasıyla, başarısız hale gelmiştir. Demokrasimiz kurtulmuştur. Bunda milletimizin, ülkesine, devletine,geleceğine sahip çıkması en fazla övüneceğimiz konudur. Bu darbeyi yapmaya çalışanların gereken gereken cezayı alması için Türk yargısı harekete geçti. Yargıda, orduda, bürokraside, yuvalanan bu darbe girişimin içerisinde ilişkileri olan bu unsurların temizlemesi bir ülkenin en doğal hakkıdır. Hiçbir devlet kendisine sadakatle tabi olmayan, memurlarla kamu görevlisiyle yoluna devam edemez. Bunun en iyi örneği iki Almanya'nın birleşmesinde görüldü. Doğu ve Batı Almanya'nın birleştiği andan itibaren 500 bin kamu çalışanının bir günde işine son verildi. Kimse Almanya'ya bu konuda bir şey demedi. AİHM "Doğrudur Hiç bir ülke kendisine sadakatle bağıl olmayanla çalışmaz" dedi, noktayı koydu. Bu konuda Türkiye'ye karşı çifte standartlı yaklaşımı görmek bizi üzüyor. Türkiye hukuk devleti. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Tasfiye işinde haksızlığa uğramış olanlar olabilir. Hukuk devleti içerisinde buna da bir mekanizma getirdik.Dedik ki"İtirazlar gelsin incelenecek, haksızlığı uğramış olanlar varsa işlerine dönecek" diye konuştu.
"BÖLGEDEKİ İSTİKRARSIZLIĞIN BİRİNCİ FATURASINI TÜRKİYE ÖDÜYOR"
Başbakan Binali Yıldırım terör örgütleri ile ilgili de konuşarak, "Türkiye otorite boşluğundan kaynaklanan terör faaliyetlerinin balkanlara Avrupa'ya yayılmasını engellediği gibi Suriye'de kalıcı barışın tesis edilmesi için büyük gayret içerisinde. Bunun buralardaki istikrarsızlık her türlü istikrarsızlığın Suriye'deki, Irak'taki bölgedeki istikrarsızlığın birinci faturasını Türkiye ödüyor. Biz bunu ödüyoruz. Avrupalı dostların bu faturayı ödememesi için büyük çaba gösteriyoruz. Bütün bu fedakarlıkların görülmesini beklerken, hala sitem dolu sözler yapılıyor olması, darbenin arkasındaki FETÖ unsurlarına, ülkemizin bölmeye çalışan PKK terör örgütü sempatizanlarına kucak açılıyor olması, onlara alan açılıyor olması bizi üzüyor. ILO'nun önemli görevleri var. da çatışma yerine uzlaşma yoluyla geleceği inşa etme ihtiyacımız var." dedi. Küreselleşmenin yanından teknolojik değişimler, ekonomik ve siyasal gelişmeler karşısında insanların doğal olarak kaygı duyduğunu söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, " Bazı meslekler ortadan kalkıyor. Emek yoğun alın teri , akıl terine yerini bırakıyor. Her ülkenin dinamik tedbirler alması lazım. Sendikacılık ücret sendikacılığı olmaktan çıkmıştır. Alacağı ücrete bakan sendikacılık anlayışı bitmiştir. İşyeri, işin devamı işverenin ne kadar sorumluluğundaysa, çalışanların onları temsil eden sendikaların da o kadar sorumluluğunda. İşyeri devam edemezse, ne işçi kalır,ne de işçi haklarından söz ederiz. Değişimi ıskalarsak mücadele ortamı ortadan kalkar. Bölgenin huzuru, istikrarı için toplumsal barış için yapmamız gereken şey vatandaşımızın sesine kulak vermektir. İnsanlarımıza çalışacakları iyi bir iş imkanı oluşturmak her hükümetin görevi olmalıdır" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin istihdama katılış açısından önemli gelişme kaydettiğini söyleyerek, "Türkiye son on yılda istihdama katılış açısından yüzde 45 den 55 "e yükseldi. Güçlü iktidar ve ekonomi her şeyin çözümüdür. Kalkınmanın en önemi unsuru Elde edilen grafik değil, vatandaşın huzuru mutluluğudur." dedi. Örgütlenmeyi ve sendikalaşmayı önemsediklerini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Örgütlenmeyi önemsiyoruz. Sendikalaşmaktan, örgütlü olmaktan korkmayalım,hiç bir zararı yok. Yeter ki olaylara bakış ortak olsun. Zıtlaşmakla değil, inatlaşmakla değil. Sendikacılık ideolojik ayrışma anlamına gelmemeli. Sendikacılık temsil ettiği işçilerin hakkını hukukunu, her şart altında savunmak, ülkenin gerçeklerini gözardı etmemek, işveren ,işçi , iş yeri altın üçgeni asla bir yerinden koparmamak. Bunu başardığımızda her sorunun üstesinden geliriz" dedi. Türkiye ekonomisin üç kat büyüdüğünü söyleyen Başbakan Yıldırım, "Kişi başı milli gelir üç kat büyüdü. Dört yıllık programda Türkiye 2020 "de orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçmiş olacak. Çalışma barışı çalışanlarımızın huzuru bizim önceliğimizdir . Emek alın teri ve istihdam dostu bir büyümeyi hedefliyoruz. İşsizliği kalıcı şekilde makul oranlara düşürmeyi amaçlıyoruz" şeklinde konuştu.