Yarıgıtay'ın emsal teşkil edecek kararında süreç, bir lise öğretmenin maaşına gelen haciz ile başladı.
Öğretmen haciz işlemlerinin iptali için dava açtı. Ancak dava yerel mahkeme tarafından reddedildi. Öğretmen sonucu temyiz etti.
Yargıtay 12. Dairesi ise, öğretmenlerin maaşından kesinti yapılırken 'öğretmenin düzenli' olarak aldığı maaşının baz alınması gerektiğini ve ek ders gibi ödemelerin haciz kapsamı dışında tutulmasının zorunlu olduğunu hüküm altına aldı. Daire, bu gerekçelerle kararı bozdu.
Konuyla ilgili Yargıtay'ın verdiği kararın özeti şöyle:
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27694
KARAR NO : 2016/4598
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, her ne kadar maaşının haczine muvafakat etmiş ise de, hacizden önce verilen muvafakatın geçerli olmadığını, maaşından yapılan kesintiden sonra kendisine kalan para ile geçimini sağlayamadığını belirterek, maaşı üzerindeki haczin 1/4 oranında devamını, fazlası yönünden kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, hacizden önce verilen muvafakat geçerli olmasa da, haciz kesintisinden sonra Ocak 2014 itibariyle borçlunun eline 1.001,45TL geçtiğini, bu paranın borçlunun geçimini sağlamaya yeterli olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK'nun 83. maddesi gereğince; kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra, kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2.fıkrasında haczedilecek miktarın maaş ve ücretin 1/4'ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
Ayrıca, Kanun, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4'ünün herhalde haczedebileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memuru bunun 1/4'ünü mutlaka haczetmek zorundadır. İcra memuru haczedeceği miktarın azami sınırını belirlerken borçlunun ve ailesinin ihtiyacını göz önünde bulunduracaktır. İcra memuru bu takdiri kendisi yapabileceği gibi bunun için bilirkişiye de başvurabilir.
Öte yandan, İİK'nun 83/2. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre maaş üzerinde birden fazla haciz varsa sıraya konulur. Sırada önce olan haczin kesintisi bitmedikçe, sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
Diğer taraftan, İİK'nun 83/a maddesi gereğince; borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E. 196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.).
Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin borçluya 25.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 06.06.2012 tarihinde maaşında hacizler dahi olsa, maaşından aylık 1.500 TL kesinti yapılmasına muvafakat ettiği, 06.06.2012 tarihinde borçlunun maaşı üzerine 1.500 TL haciz konulduğu ve Temmuz 2012 tarihinden itibaren kesinti yapılmaya başlanıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçlu tarafından verilen muvafakat İİK'nun 83/a maddesinde yer alan yasal düzenleme uyarınca geçerli değildir.
T... Lisesinde öğretmen olarak görev yapan borçlunun Ocak 2014 ayı itibariyle maaşının 166,12 TL'si ek ders ücreti olmak üzere 2.501,45 TL olduğu, borçlunun maaşından 1.500 TL haciz nedeniyle kesinti yapıldığı ve borçluya 1.001,45 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi ek ders ödemesi sabit bir ödeme olmayıp, eğitim ve öğretim dönemleri içerisinde öğretmenlerin maaş karşılığı girmeleri gereken ders sayısından fazla derse girilmesi halinde ödenen bir ücrettir. Polis Merkezi Amirliği'nce düzenlenen 04.02.2014 tarihli tutanakta, borçlunun kirada oturduğu ve aylık 400 TL kira ödediği belirtilmektedir. Öğretmen olan borçlunun geçimini sağlayabilmesi, kişisel ve mesleki gelişimini sürdürebilmesi için borçlunun ek ders ücreti dahil aylık geliri dikkati alındığında, şikayetin kabulü ile borçlunun maaşı üzerindeki haczin ¼ oranını aşan kısım yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ..."
Kaynak : SGK Rehberi