TÜRK EĞİTİM-SEN
2016-2017 YILLARINA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ
1- KURUMLARARASI ÜCRET DENGESİZLİĞİNİN GİDERİLMESİ
-Anayasamızın 55. maddesi gereğince benzer ve eşit şartlarda çalışanların eşit ücret almaları öngörülmesine rağmen kamuda uygulanan çarpık ücret politikaları nedeniyle birçok sayıda farklı ücret uygulaması bulunmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi, kurum içinde ve kurumlar arasında ortaya çıkan ücret dengesizliklerinin giderilmesi gerekmektedir.
Son dönemde tek taraflı olarak alınan kararlar gereği, ek ödemelerden kaynaklı yeni bir adaletsizlik ortaya çıkmıştır. Eğitim iş kolumuzda hala ek ödemeden yararlanamayanlar bulunmaktadır. Bu nedenle ek ödemeden yararlanamayan eğitim çalışanlarının yararlanması sağlanmalı, yararlananların da ek ödeme miktarları artırılmalıdır.
2- MALİ VE SOSYAL HAKLAR
a) Mali Haklar
- 16.12.2006 gün ve 26378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda bugüne kadar yapılan uygulamalar ve 5473 sayılı Kanun’la getirilen yeni düzenlemeler sonucu ortaya çıkan eksiklikleri giderecek, oluşturduğu başta ek ders hesaplama yönteminin haftalık hesaplama yönteminden günlük hesaplama yöntemine tekrar dönülmesi de dahil olmak üzere sendikaların görüşleri de dikkate alınarak yeniden düzenleme yapılması zarureti ortaya çıkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda acilen yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
- Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin karar gereği eğitim çalışanlarının önceden bilinmeyen ve istenmeyen sebeplerle; hasta olmaları, mazeret izni almaları, YGS, LYS ve SBS sınavlarına girecek öğrencilere sınav öncesi okula gelmemesi gibi nedenlerle küçümsenmeyecek oranlarda maddi kayıplar yaşamaktadırlar. Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine ilişkin 10.05.2008 tarihinde yapılan 16 ncı madde değişikliği ile öğretmenler mağdur edilmişlerdir. Bu karar yeniden gözden geçirilmeli, Bunlardan önce yürürlükte olan 16/12/2006 tarih ve 11350 sayılı bakanlar kurulu kararı ile 2007/19 sayılı genelgeden önce yapılan uygulamada olduğu gibi öğretmenlerin mazeret izni aldığı ve sevkli olduğu günlerde maaş karşılığı derse girme şartı aranmaksızın, maaş ve ücret karşılığı şeklinde ikiye ayrılarak haftanın günlerine dağıtımı yapılmak suretiyle, izinli yada sevkli olduğu günde sadece ek ders ücretinin kesileceği şekilde düzenleme yapılmalıdır.
- Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, personelinin tamamına ödenmelidir. Bununla ilgili verilen kanun teklifi de geçmişte TBMM’de Hükümeti oluşturan siyasi partinin milletvekilleri tarafından reddedilmiştir. Yıllardır düzeltilmeyen bu konuda yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesindeki ek ders göstergeleri gündüz öğretmeni için 200 gece öğretmeni için 220 olacak şekilde %100 artırılmalıdır.
5- Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yapılan sınavlarda sınav görevlerinin dağılımında adaleti sağlayacak tedbirler alınmalı, (Mesela; Her çalışan görev almadan daha önce görev almış kişilere ikinci kez görev verilmeyecek bir sistem getirilmesi) Bu sınavlarda görev alanlara verilen ücretler % 100 oranında artırılmalıdır.
6- Okulun idari tatilde olması sebebiyle öğretmenlerin ders yapmaması durumunda diğer okullarda ücret kesilmediği halde Açık Lise ders ücretleri kesilmektedir. Bu ücretler de kesilmemelidir.
7- 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bütün eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
- İl içi, il dışı ve yurt dışında açılan sergi, müsamere, tiyatro, dinleti, bilgi kültür yarışması, okullarda yapılan etkinliklerde görev alan öğretmenlere ders yükünün dışında ki faaliyetleri sebebiyle, Ders Dışı Hazırlık ve Planlama adı altında 6 saat ücret ödenmelidir.
- Branş öğretmenleriyle, sınıf ve diğer meslek dersi öğretmenlerinin maaş karşılığı girmek zorunda oldukları ders saatleri 15 saat olarak eşitlenmelidir.
- Yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenlere verilen ek ders ücretinin sırasıyla %5 ve %15 artırımlı ödenmesi emeği ve eğitimi karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle yüksek lisans yapan öğretmenlere % 25, doktora yapan öğretmenlere % 40'lık artırımlı ücret ödemesi yapılacak şekilde yeniden düzenleme yapılmalıdır. Bu konuda fiilen derse girme şartı kaldırılarak yüksek lisans ve doktora yapan yönetici ve rehber öğretmenlere de artırımlı ek ders ücreti ödemesi yapılmalıdır. Buna ilave olarak önemli bir buluş yapan öğretmenlere ek ders ücreti %50 artırımlı ödenmelidir.
- Branş öğretmenlerine kendi branşı dışında derse girdiklerinde, maaş karşılığı ders saatini doldurup doldurmadığına bakılmaksızın ek ders ücreti ödenmelidir.
- Nöbetçi öğretmen ve yöneticilere (Eğitim Öğretim Hizmetleri ) taşıma merkezli okullardaki öğretmenlere, birleştirilmiş sınıf okutan öğretmenlere, teneffüs yapmayan okul öncesi öğretmenlerine bu çalışma şartlarına bağlı olarak 6 saat ilave ek ders ücreti ödenmelidir.
- Nöbetçi öğretmenler, kendi derslerinin dışında boş olduğu vakitte bir başka öğretmenin dersini doldurduğu zaman ek ders ücreti alamamaktadır. Nöbetçi öğretmen herhangi bir nedenle boş geçen derse girdiğinde ücret alabilmesi konusunda düzenleme yapılmalıdır.
14- Mesai saatleri dışında ve hafta sonlarında yapılan seminer, hizmet içi eğitim kursları ve toplantıları isteğe bağlı olmalı, zorunluluk halinde katılan öğretmen, idareci ve diğer personele ek ders ücreti ödenmeli ve mücavir alan dışından gelenlere ayrıca harcırah ödenmelidir.
15- Tüm eğitim çalışanlarına dini bayramlarda bir maaş ikramiye verilmelidir.
16- Sosyal faaliyetler ve sınıf öğretmenliği aynı öğretmene verildiğinde ayrı ayrı ücret ödenmelidir.
17- Çalışma şartları göz önüne alınarak öğretmenlere 4 yıla 1 yıl olmak üzere yıpranma payı verilmelidir.
- Veli toplantılarında görevli olan öğretmen ve yöneticilere günlük 6 saat ek ders ücreti verilmeli, diğer personele de fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
- Daktilograf veya memur iken şef olanlarla, VHKİ iken şef olanlar arasındaki yan ödeme farkı kaldırılmalıdır.
- Kamu görevlileri emekli olduklarında maaşlarında ortaya çıkan düşüş nedeniyle mağdur olmakta, bu nedenle emekli olmaktan kaçınmaktadırlar. Kamu görevlilerinin emekliliklerinde de mevcut ekonomik statülerini korumak için kamu görevlilerinin maaşlarının, ek ödemelerinin ek derslerinin, fazla çalışma ücretlerinin tamamının emekli keseneğine dahil edilerek, emekli maaşı hesaplamasına katılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Bu konuda düzenleme yapılmalıdır.
- İlçe ve köylerde görev yapan ve zaman zaman sınav evrakı alma, toplantıya katılma ve benzeri sebeplerle il ve ilçeye çağrılan yönetici, öğretmen, memur ve diğer çalışanlara yolluk ödenmelidir.
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 178. maddesinde değişiklik yapılarak, Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarından şoför, memur, hizmetli, teknisyen, VHKİ, gece bekçisi ve aşçılara fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
23- Alan Şeflerinin maaş karşılığı derse girme zorunluluğu diğer okul idarecileri gibi olmalıdır.
- 657 sayılı Kanunun 1897 sayılı Kanunla değişik 36’ncı maddesi (A) bendinde; öğrenim durumları itibariyle gösterilen giriş derece ve kademelerinin yanı sıra, yine öğrenim durumlarına göre yükselebilecek derece ve kademeler de gösterilmiştir. Maddede belirtilmeyen okullardan mezun, aynı dersi, aynı krediyi almış olan öğretmenlerimiz mevcut durumda madde metninden yararlanamamaktadır. Madde metninin (özellikle b) alt fıkrasının) mağduriyetleri ortadan kaldıracak şekilde genişletilmesi gerekmektedir.
- Öğretmenlerin mahrumiyet bölgelerinde görev yapmalarını teşvik etmek amacıyla buralarda çalıştıkları dönemler için farklı tazminat ödenmelidir. Nitekim bu konuda Türk Eğitim Sen, MEB Öğretmen atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hazırlık çalışmaları çerçevesinde MEB’e gönderdiği tekliflerinde zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlerimiz için bölgenin derecesine göre 1 brüt asgari ücret ile 2 brüt asgari ücret tutarında “zorunlu hizmet tazminatı” ödenmesini teklif etmiştir. Bu konuda düzenleme yapılmalıdır.
- Maaşla ödüllendirme ve diğer ödüllendirmelerde çıplak maaş tutarı yerine ele geçen maaş miktarı ödenmelidir. Ödüllendirmelerde kıstaslar getirilerek kayırmacılığa son verilmelidir.
- Eğitim çalışanlarının maaşları AB standartlarına çıkartılmalıdır. (AB Ülkelerinde bir öğretmenin yıllık maaş toplamları İngiltere 33.840 dolar, Almanya 62.300 dolar, Fransa 32.334 dolar, Yunanistan’da 17.685 dolar iken Türkiye’de 13.882 dolardır.)
- Bilgisayar Teknolojisi öğretmenlerinden yeteri kadar faydalanılamamaktadır. Bu sebeple, ilköğretimde bilgisayar derslerinin sayısı artırılmalı, BT öğretmenlerinin yaşadığı sıkıntılar bir an önce çözülmelidir.
- Örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki, müdürler arasında ek ders ücret adaletsizliği ortadan kaldırılmalıdır.
- İdarecilere egzersiz faaliyetlerinde bulunabilme hakları tekrar verilmelidir.
- Bünyesinde ana sınıfı bulunan ilkokullarının idarecilerine ödenen ek ders ücretleri, anaokulu idarecilerine ödenen seviyeye çıkarılmalıdır.
32- Okul yöneticilerine ek ders görev ücreti yerine, görev tazminatı adı altında kendi okulunda en fazla ders ücreti alabilecek öğretmen kadar tazminat verilmelidir. Yada bu yapılmıyorsa ek ders ücretlerindeki farklılıklar giderilmeli, eş değer görevdeki en yüksek ücret seviyesine çıkarılmalıdır.
- Ortaöğretim Kurumlarında görev yapan yöneticilere; “Ortalama Yükseltme ve Sorumluluk Sınavları”nda sınav görevleri karşılığı sınav ücreti verilmelidir.
- Milli eğitim müdürlerinin ve şube müdürlerinin “Özel Hizmet Tazminatları” arttırılmalıdır.
- Mesleki ve Teknik Okullardaki Alan ve Atölye Şefleriyle ilgili olarak son çıkarılan Mesleki ve Teknik Eğitim Okulu ve Kurumları Alan/Bölüm, Atölye ve Laboratuvar Şefliklerine İlişkin Yönergesinde okul ve kurum yöneticileri ile ilgili olarak getirilen 4 yıllığına görevlendirme ve 8 yıldan fazla okurumda atölye ve alan şefi olarak görev yapmama hükümleri, Kanuna ve Yönetmeliğe aykırıdır. Atölye ve alan şefleriyle ilgili bu düzenleme Türk Eğitim-Sen tarafından yargıya taşınacaktır. MEB, bu yanlış düzenlemeyi iptal etmelidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan şoför kadrosundaki memurlar da çalışma saatleri olarak idareye uymaktadırlar. Yani hafta içi 08.00–21.00 hafta sonu 09.00–21.00 çalışma saatleri olduğu halde izin dışında ek bir mesai ücreti ödenmemektedir. Bu çalışanlara ek mesai ücreti ödenmelidir.
- Nöbet tuttuğu halde ücret alamayan personele de nöbet ücreti verilmelidir. Türk Eğitim-Sen, nöbet tuttuğu halde ücret alamayan personele nöbet ücreti verilmesi için, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına yazı göndererek bu talebi iletmiştir. Talebimiz doğrultusunda gece nöbeti tuttuğu halde nöbet ücreti alamayan personele izin verme yerine diğer kurumlarda olduğu gibi mesai ücreti ödenmelidir.
- Hazırlık ve planlama ücreti bütün öğretmenlere haftada 6 saat olarak verilmelidir.
- Döner sermayeli kurumlarda çalışan hizmetli ve memurların da döner sermayeden adil biçimde pay almaları sağlanmalıdır.
- Fiilen bilgisayar kullanan personele de VHKİ’ ne verilen tazminatlar verilmelidir.
- Teknoloji tasarım öğretmeni olarak atanan teknik öğretmenlere de teknik hizmet tazminatı ödenmelidir.
- Meslek Liseleri ve mesleki eğitim merkezlerindeki öğretmen ve idarecilerin ek ders saatleri arasındaki fark kaldırılmalıdır.
- Meslek Lisesi statüsündeki tüm okullarda meslek dersi öğretmenlerine ek olarak verilen eğitim ve öğretim tazminatının branşlar için eşit ve üst oranda ödenmesi sağlanmalıdır.
- Meslek liselerinde MEGEP kapsamında yeni oluşturulan alan ve dal ile ilgili olarak staj çalışması yapacak öğrenciler okul dışında yeterli sayıda işyeri olmaması sebebiyle staj çalışmalarını okullarımızda yapmaktadırlar. Ancak okullarımızda görevlendirilen öğretmenlerimize haftada en fazla 16 saat ücret ödenmektedir. Bunun yeniden gözden geçirilerek her gün için 10 saat olarak belirlenmesi ve bir öğretmenin haftada 5 gün görev alabilmesi sağlanmalıdır.
- Bölüm ve atölye şeflerinin ücretleri düzenlenirken “Planlama ve bakım onarım görevi” ücretinin, Ek Ders Ücretleri Esaslarının 6/4 birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen atölye ve laboratuar öğretmenlerine Ticaret Alanı, Sağlık Alanı, Otelcilik ve Turizm Alanı ve İletişim Alanı Öğretmeni olarak görev yapan bölüm ve atölye şefleri bulunmamaktadır. Bu şeflerin tamamı aynı kapsama alınmalı, ayrıca kararda ve kararın ekinde yer alan çizelgede, ticaret-turizm ve sağlık idaresine bağlı okulların ek ders durumu belirtilmelidir.
- 3308 sayılı Kanun’un gelirlerinden teknik öğretmenlere ödenen ek ücret artırılmalıdır.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde çalışan atölye teknisyenlerine yardımcı öğretim görevlisi olarak ödenen ek ders ücretinden yararlanmaları konusu bir esasa bağlanmalıdır.
- Teknik öğretmenlere %12 ve %15 olarak ödenen Teknik Hizmet Tazminatı, kanunda belirtildiği gibi % 40'a çıkartılmalıdır.
- Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında görevli teknisyenlerin maaşlarındaki yetersizlik giderilmeli ve özel hizmet tazminat oranları yükseltilmelidir.
- Teknik öğretmenlerin koordinatörlük görevlendirme kriterleri belirlenmeli, problemler giderilmelidir. Koordinatörlük ders yükü 2 katına çıkarılmalıdır.
- Bilgisayar öğretmenleri ve alan daralması sebebiyle diğer okullarında görevlendirilen tekstil ve benzeri branşlardaki teknik öğretmenler, Meslek Liselerindeki emsalleri gibi özlük haklarından faydalandırılmalıdır.
- 5473 sayılı Kanun’la 439 sayılı Kanun’da değişiklik yapılarak “atölye ve meslek dersleri” ifadesi kaldırılmış, yerine “ders” ifadesi yazılmıştır. Kanunun eski şekline getirilmesi ve öğretmenlerin maaş karşılığı sadece branşlarında derse girmeleri sağlanmalıdır.
- Hizmetli kadrosunda olup da, valilik onayı ile memur veya veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görevlendirilen hizmetliler, bu kadroların yararlandıkları yan ödeme ve göstergelerinden yararlandırılmalıdır.
- Fazla mesai ücretlerinin çalışanın saat başı ücreti olarak belirlenmesi ve fazla çalışmaların yeniden düzenlenmesi, tatil günü ve bayram günlerinde yaptırılan zorunlu çalışma karşılığında fazla mesai ve nöbet ücretinin bir kat fazlası ödenmelidir.
- Eğitim-Öğretim Kurumlarında çalışan sağlık personelinin mali durumları iyileştirilmelidir.
- Emekli yolluğu 2000 TL’ye çıkarılmalıdır.
- 657 sayılı Kanun’un 152 inci maddesine göre hizmet sınıflarına verilen özel hizmet tazminatları yeniden düzenlenmeli ve hiyerarşik denge sağlanmalıdır.
- Beden Eğitimi öğretmenlerinin bazıları İl Lig Heyeti’nde görevlendirilmektedirler. Bunların kadrolarının bulunduğu okullarda dersler ücretli öğretmenler tarafından kapatılmaktadır. Bu görevlendirmeler bazen aynı öğretmenlerin yıllarca görevlendirilmesi şeklinde devam etmektedir. İl lig heyeti mutlaka olmalı ve burada da mutlaka beden eğitimi öğretmenleri bulunmalıdır. Bu nedenle lig heyeti normu oluşturulmalı ve bu kadrolara atama yapılmalıdır.
- Zorunlu eğitimin ikinci 4 yılında görev yapan sınıf/şube Şube Rehber öğretmenlerine ödenen Şube Rehber öğretmenliği/Sosyal Kulüp Rehber öğretmenliği ücretinin 3 saate çıkarılarak 1-4. sınıf öğretmenleri de dahil tüm öğretmenlere verilmelidir.
- Bakanlıkça yapılan ortak başarı, seviye tespit sınavı gibi sınav görevlerinde öğretmenlerin o günkü ücretleri kesilmeden 6 saat ücret ödenmelidir.
- Bilim Sanat Merkezlerindeki öğretmenlerin ücretlendirmeleri RAM’lardaki gibi olmalı ülke genelinde uygulama birliği sağlanmalıdır
- Anaokulu öğretmenleri 31 saate kadar ücret alabildikleri halde görevlendirme anaokulu müdürleri en fazla 18 saat ücret almaktadırlar. Bu durum Anaokullarına yönetici görevlendirilmesinde sıkıntı yaratmaktadır. Bu çelişki giderilmelidir
- İkili eğitim veren okullarda görev yapan idarecilere verilen haftada 2 saat ilave ek ders ücreti verilmesi yeterli değildir. bu idarecilere ödenen ek ders ücreti haftada 6 saate çıkarılmalıdır.
- Proje, laboratuar ve deney çalışması yapan öğretmenlere egzersiz ücreti ödenmelidir.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Sağlık Alanı meslek dersleri öğretmenlerinin kesilen uygulama ücretleri yeniden ödenmelidir.
- Emeklilik kanununda yapılan değişiklikler sonucunda emekli olma süresinin uzadığı malumdur. Çalışanların kıdem ve terfi sisteminin de buna göre düzenlenmesi gerekmektedir. Şöyle ki; çalışanların kıdemi 25 yıla dayandıktan sonra ilerlememektedir. Emekli oluncaya kadar kıdemin yıl olarak artması bu durumu ortadan kaldıracaktır. Aynı durum derece ve kademe terfilerinde de uygulanmalıdır. Bir üniversite mezunu memur 1-4 üne geldiğinde derece ve kademe ilerlemesi bitmektedir. Ancak emekli olmasına çok uzun yıllar olduğu görülmektedir. Derece ve kademe ilerlemesinin devam ettirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır.
- Teftiş sisteminin birleştirilmesiyle oluşturulan maarif müfettişlik sistemi gözden geçirilerek düzeltilmeli, maarif müfettişleri arasındaki maaş farkı giderilmelidir.
b) Sosyal Haklar
- Eğitim çalışanlarından alınan %20’lik ilaç katkı payı kaldırılmalıdır.
- Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğine göre İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında katılım payı alınması uygulamasına son verilmelidir ve özel sağlık kuruluşlarında yaptırılan tetkiklerden fark parası alınmayacak şekilde düzenleme yapılmalıdır.
- 18 yaşını doldurduğu halde çalışmayan ya da öğrenimine devam edemeyen erkek çocuklarının 25 yaşına, kız çocuklarının ise evleninceye kadar durumlarında bir değişiklik olmaması kaydıyla sağlık sigortası hakkından faydalandırılmalıdır.
- Burs alan çocukların ebeveynleri üzerinden sağlık sigortası hakkından faydalanamaması sorunu çözülmelidir.
- Bakanlık merkez binasında ve taşrada görev yapan tüm eğitim çalışanlarının çocukları için kreş ve gündüz bakımevleri açılmalıdır.
- Askere giden personele askerlik süresi boyunca, ¼ oranında maaş verilmelidir.
- Doğum yapan ve ücretsiz doğum iznine ayrılan personele izin süresi boyunca 1/4 oranında maaş ödenmelidir.
Ödenmekte olan sosyal yardımlar;
- Aile Yardımı ve Çocuk Parası 657 sayılı Kanunun memurlara “Aile yardımı ödeneği” verilmesini öngören 202. madde metninde gerekli değişiklikler yapılarak aile yardımı gösterge rakamı 3600; çocuk parası için öngörülen göstergeler ise 500 ve 1000 olarak belirlenmelidir.
- Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 2012/1 tarihli kararına uygun olarak 657 sayılı Kanunun “Çocuk için aile yardımı ödeneği verilmeyecek haller”in belirlendiği 206. madde metninden 4. fıkra çıkarılarak memurlara “Burs alan veya Devletçe okutulan çocuklar” için de aile yardımı ödeneği verilmesi sağlanmalıdır.
- Doğum Yardımı Devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere ödenecek doğum yardımı miktarının belirlendiği 657 sayılı Kanunun 207. maddesinde değişiklik yapılarak gösterge rakamı 2500’den 10 bineyükseltilmelidir.
- Ölüm Yardımı 657 sayılı Kanunun 208. maddesinde gerekli değişiklik yapılarak ölüm yardımı tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının iki katından dört katına çıkarılmalıdır. Şeklinde artırılmalıdır.
- Harcırah ve yolluklar amacına uygun olarak, görevli personelin günlük ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde %100 artırılmalı ve tüm yer değişikliğinde -ilk atama dâhil- yolluk ödemesi yapılmalıdır.
- Ek ders ücretleri, geçici görev yolluklarının zamanında ödenmesi için düzenleme yapılmalıdır.
- Yeni evlenen tüm memurlara bir defaya mahsus olarak 25 bin gösterge rakamının memur maaş katsayısıyla çarpımı tutarında evlenme yardımı verilmelidir.
- Tüm eğitim çalışanlarının otobüs, tren, metro ve benzeri hizmetlerden indirimli olarak yararlanması sağlanmalıdır.
- Bakanlık merkez çalışanlarına verilen toplu taşım kartlarından, büyük şehirlerdeki tüm eğitim çalışanları da yararlandırılmalıdır.
- Çocuğu yüksek öğrenim gören eğitim çalışanlarına çocuk yardımı kapsamında aylık 500 TL tutarında “Eğitim Yardımı” yapılmalıdır.
- Diş, gözlük, ortez, protez ve çeşitli cihaz bedellerinin tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır.
12- Eğitim çalışanlarının, eskiden olduğu gibi müze ve diğer tarihi yerlere ücretsiz olarak girebilmeleri sağlanmalıdır.
13- Özürlülerin sağlık cüzdanlarının renkleri değiştirilerek sağlık kuruluşlarında öncelik tanınmalıdır.
- Tüm kamu hizmet araçları KASKO kapsamına alınmalıdır.
- Lojman tahsis edilen ve edilmeyen eğitim çalışanları arasındaki eşitsizlik giderilmeli, lojman tahsis edilmeyenlere 100 m2 lojmanda oturan kamu görevlilerinden alınan kira bedeli kadar kira yardımı yapılmalıdır.
- İlköğretim Ve Orta Öğretim Kurumlarında Parasız Yatılılık, Burs Ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliği'nin 20. inci maddesinin 2. bendinin ç fıkrası "Bulunduğu yerleşim yeri dışında sınavla kazanılan okulları kazanan eğitim çalışanlarının çocukları istemeleri halinde başkaca hiçbir şart aranmaksızın Parasız Yatılılıktan yararlandırılır." Şeklinde değiştirilerek eğitim çalışanlarının çocuklarının parasız yatılılıktan yararlanmalarının önündeki mevzuat ve madde metninde bulunan “düzey” ifadesinin farklı yorumlanmasından kaynaklanan sorun bir an önce çözülmelidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı ve TOKİ arasında yapılacak protokol çerçevesinde, eğitim çalışanlarının yararlanacağı KONUT PROJELERİ hayata geçirilmeli, bu sayede ev sahibi olamayan eğitim çalışanlarının uygun şekilde ev sahibi olmaları sağlanmalıdır.
- İnsan sağlığını tehdit eden atölye, kalorifer daireleri gibi bölümlerde çalışan personele, zehirlenmelere karşı ayran, yoğurt vb. gıda yardımı yapılmalıdır.
- Devlet memurlarının özel eğitime muhtaç çocuklarının, devletçe karşılanan aylık 8 saatlik ders sayısı 12 saate çıkarılmalı ve devlet tarafından karşılanmaya devam edilmelidir.
- Engelli öğretmen ve personele; kurum lojmanlarından kontenjan ayrılmalı ve kendi aralarında sıra tahsisli olarak yararlandırılmalıdır.
- Terör olaylarında hayatını kaybeden eğitim çalışanlarının durumları da, şehit ve gazi olan asker ve polislerimiz gibi değerlendirilmelidir.
- 5450 sayılı Kanun’la Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen okullardaki meslek dersleri öğretmenleri normal liselere veya ortaokullara verilerek meslek dersleri öğretmeni olma avantajlarının ortadan kaldırılmasından dolayı doğan hak kaybı önlenmelidir.
- Bir kere yapılan kariyer basamakları sınavı ile verilen haklardan tüm eğitim çalışanlarının yararlanması için çalışma yapılarak bir kariyer sistemi oluşturulmalıdır.
- Yurtdışına görevlendirilen öğretmenlerin yaz tatilleri Türkiye’deki öğretmenler gibi olmalı ve ders kesimi ile ders yılı başlama tarihleri arasında izinli sayılmalıdır. Ayrıca, uçak geliş-gidiş biletleri devlet tarafından karşılanmalı ve ücretleri artırılmalıdır.
- Üniversite ve Yurt-Kur çalışanları ile KKTC’nde görev yapan öğretmenler, öğretmen evlerinden yararlandırılmalıdır.
- Örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim kurumlarındaki kadrolu usta öğreticilerin, öğretmenlik mesleğine ilişkin temel bilgi ve becerilerle donatılmaları amacıyla hizmet içi eğitim almaları sağlanmalıdır.
- Şehit ve gazi çocukları için özel okul ve etüt merkezlerinde %5 oranında ücretsiz kontenjan ayrılmalıdır.
- Hizmetlilere oda tahsisi yapılmalıdır
- Tüm okullara, devlet tarafından güvenlik görevlisi verilmelidir.
- Ders kitapları; her yıl dağıtılmak yerine, ciltlenmiş ve baskı kalitesi arttırılmış ve 5 yıl süreli kullanılmak üzere okullara verilmeli, öğretim yılı sonunda toplanarak israf önlenmelidir.
- Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı öğretmen çocuklarına tanınan kontenjanın Bakanlıkta merkez ve taşra kuruluşlarında çalışan tüm eğitim çalışanları da dâhil edilmelidir.
- Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı Sınava başvurabilmek için belirlenen miktar ailenin yıllık gelirinin fert başına düşen tutarı 2007 yıllında 5100 YTL, 2008 yılında 5400 YTL iken 2009 yılında 4353 TL, 2010 yılı için 4590 TL, 2011 yılı için 4950 TL,2012 yılı için 5400 TL ve 2013 yılı için 5790 TL, 2014 yılı için 6150 TL ve 2015 yılı için 7050 TL olarak belirlenmiştir. Bu miktarın düşük tutulmasından dolayı kontenjan ayrılan öğretmen çocukları için bir anlam ifade etmemiştir. Yani öğretmen çocukları bu sınavlara başvuru yapamamıştır. Bu nedenle ailenin kişi başına düşen yıllık gelir miktarının 15000 TL olarak belirlenmelidir.
- Yıllık izinler işgünü esasına göre düzenlenmeli ve günlük idari izinler yıllık izinden düşülmemelidir.
- Üç günü geçmeyen mazeret izinlerinin işyeri amirlerince verilmesi sağlanarak bürokratik işlemlerin azaltılması yoluna gidilmelidir.
- Engelli eğitim çalışanları ve öğrenciler için işyerlerinin fiziki yapıları uyumlu hale getirilmelidir.
- Atölye ve meslek dersleri öğretmenleri ve öğrencileri iş kazalarına karşı sigorta yaptırılmalıdır.
- Yaz ve güz dönemi mesleki eğitim çalışmaları ile hizmet içi eğitimler, eğitim-öğretimin kalitesinin ve öğretmen verimliliğinin arttırılmasına yönelik olarak yeniden düzenlenmelidir.
- Okulların yapacağı etkinliklerde, şehir içi ulaşımları belediyelerce ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
- Yönetici atamalarında, Mesleki ve Teknik Okullardaki Bölüm, Atölye ve Laboratuvar şefliklerinde geçen süreleri de yöneticilik kademesinden sayılmalıdır.
- Bayan memurların doğum sonrası süt izni kullanım süresi bir yıldan iki yıla çıkarılmalıdır.
- Doğum yapan personelden ücretsiz doğum izni kullananlara, maaşının ¼’ü oranında ücret ödenmesi, ücretsiz doğum iznine ayrılan personele izin süresi boyunca, sosyal güvenlik katkı payının kurumlarınca karşılanması ve söz konusu personelin izinli olduğu süre boyunca çalışırken aldığı maaşın ¼’ü oranında ödeme yapılması için 657 sayılı Kanunun 108. maddesine bir fıkra eklenmelidir.
- Kamu çalışanları için bölgenin iklim şartları doğrultusunda kılık kıyafet yönetmeliği yeniden güncellenmelidir. Bu kapsamda isteyen kamu çalışanlarının genel ahlak kurallarına aykırı olmamak kaydıyla serbest kıyafetle çalışabilmelerine imkan sağlanmalıdır.
- Tüm yatılı okullarda bulunması gereken hesap işleri memurluğu kadrolarına atama yapılmalıdır.
- 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 36. maddesinin ortak hükümler bölümünde personelin öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği derece ve kademe belirlenmiştir. Tüm çalışanların öğrenim durumu itibariyle yükselebilecekleri dereceye kadar yükselmeleri sağlanmalıdır.
- Kurumlar arası nakil yoluyla yapılan öğretmen atamalarında KPSS şartı kaldırılmalı, yapılacak atamalarda ayrılacak kontenjana hizmet puan üstünlüğüne göre atama yapılmalıdır. Kamu çalışanlarının yaşadıkları (muvafakat verilmemesi) olumsuzluklar giderilmelidir.
3- ÇALIŞMA ŞARTLARI
- Eğitim ve Öğretimin Genel Sorunları
- Bakanlıkça çıkarılan ve konu ile ilgili sivil toplum örgütleri ve sendikaların görüşleri alınmadan “ben yaptım, oldu” mantığı ile çıkarılan 652 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname değiştirilerek, konu ile ilgili sivil toplum örgütleri ve sendikaların görüşleri de alınarak yeniden düzenlenmelidir. Yeniden düzenlenecek teşkilat yasasında, özür grubuna bağlı yer değiştirmelerde öğrenim özrü yargı kararlarına uygun olarak daha önceden olduğu gibi özür gruplarına dahil edilmelidir.
- Ön lisans eğitimini almış personele bölümleriyle ilgili lisans tamamlama hakkı sağlanmalı, ayrıca ön lisans mezunu öğretmenlerin de lisans tamamlamaları sağlanmalıdır.
- MEB tarafından özür grubu yer değiştirmelerinde eş durumu, sağlık özrü ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı yer değiştirmeler kapsamında sadece iller arası olarak verilen hak, özür durumundan yer değiştirmek isteyen eğitim çalışanlarının beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Özür grubu yer değiştirmelerinde il emri ve ilçe emri uygulamalarının yapılmaması büyük bir eksikliktir. İl ve ilçe emri olmadığı için iller arası yer değiştirmeler sadece boş kontenjanlar ölçüsünde yapılmakta, ilde boş kontenjanın sınırlı olması halinde pek çok eğitim çalışanı yer değiştirememekte, böylece aileler parçalanmaktadır. Bu dönemde, İl içi özür tayinleri yapılmadığı için de aynı ilin birbirinin yüzlerce kilometre uzağında, hatta komşu illerden bile daha uzak ilçelerinde görev yapan eşler tayin isteyememişler ve aile bütünlüklerini sağlayamamışlardır. İl içinde de özür grubu olanlara ilçe emri hakkı mutlaka verilmelidir.
- Engelli personel için gerekli araç ve gereçler kurumlarınca alınmalıdır.
- MEB Yasasıyla birlikte kazanılmış hakları ellerinden alınan okul yöneticilerinin yapılan objektiflikten uzak değerlendirmenin iptali için açmış oldukları davalarda verilen iptal kararları eksik uygulanmakta, objektiflikten uzak değerlendirmelere devam edilmekte, adeta yargıya meydan okunmaktadır. Bu anlayış terkedilerek, yargı kararları haksızlığı ortadan kaldırıcı bir biçimde yeniden uygulanmalıdır.
- Kamu kurumlarının hizmet binalarına, okullara, camilere ve bunların yakınlarına kurulan GSM operatörü baz istasyonları kaldırılmalıdır.
- Milli Eğitim müfredat programları, öğretmenlerin ve yetkili konfederasyonların da görüşleri alınarak milli ve manevi değerler ışığında yeniden düzenlenmelidir.
- Yönetici atamalarında, eski Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğinde olduğu gibi sadece yazılı sınav sonuçlarına göre yönetici atama uygulaması devam etmelidir. Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelikle getirilen mülakat Türkiye gerçekleriyle örtüşmeyen bir yaklaşımdır. Torpili, kayırmacılığı ön plana çıkaran düşünce ve uygulamalardan uzak durularak Yönetici Atama Yönetmeliği sadece yazılı sınav puanına göre yönetici ataması yapılabilecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Yeni yönetici atama yönetmeliği ile yapılan keyfi ve objektiflikten uzak değerlendirmelerle yöneticilik görevi sona erdirilen yöneticiler, yargı kararları da dikkate alınarak görevlerine iade edilmelidir.
- Okullarımız maddi yönden büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bağış almak da Bakanlık talimatıyla imkansız hale gelmiştir. Ödenekler ise zaten son derece yetersiz kalmaktadır. Hatta bazı okullarımız için ödenek hiç tahsis edilmemektedir. Adeta okullarımız kendi kaderlerine terkedilmiş, tüm yük ve sorumluluk okul müdürlerinin omuzlarına yüklenmiştir. Bu nedenlerle Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden her okulumuza öğrenci başına 120 Tl olmak üzere ödenek ayrılmalıdır.
- Döner sermaye işletmelerinde yapılan üretimin okul dışında ihale usulü ile yürütülmesi, döner sermaye-öğrenci ilişkisini bitirmiştir. Bu uygulamanın tekrar eskisi gibi yapılması, öğrencilerin döner sermaye çalışmalarına katılıp tecrübe sahibi olmalarını sağlarken; teknik öğretmenlerin de döner sermaye ücreti alabilmesini sağlayacaktır. Bu şekilde meslek liselerinin daha verimli çalışması ve ekonomiye katkı sağlaması hedeflenmelidir.
- 4+4+4 Sistemi uygulamaları nedeniyle ders yüklerinde değişkenlik yaşanacağı ve buna bağlı olarak ilave öğretmen ihtiyacı oluşabileceği dikkate alınarak; Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 41. Maddesi kapsamında yapılan norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmesi uygulaması durdurulmalı ve norm kadro fazlası öğretmenler bulundukları eğitim kurumunda makul bir süre (3-5 yıl) norm karo fazlası olarak tutulmalı ve yer değiştirmeye zorlanmamalıdır. Gerekli görülmesi halinde, bulunduğu yerleşim yeri içerisinde ve kadrosu okulunda olmak şartıyla isteği doğrultusunda görevlendirme yapılmalı, istekli olanlar isteklerine bağlı olarak yer değiştirebilmelidir.
- Memurun bir yüksek öğretim kurumunda örgün lisans eğitimi yapmak üzere merkezi sınavı kazanması halinde, eğitim göreceği ilde, çalıştığı kuruma ait boş kadrolara öncelikle atanması sağlanmalıdır. Bu kapsamda öğretmen yer değiştirmelerinde öğrenim özrü tekrar özür grupları arasına alınmalıdır.
- 01.03.1982 tarihinden sonra memuriyete başlayanların kamuda ve özel sektörde geçen sözleşmelilik, işçilik sürelerinin ve açıktan vekil olarak görev yapılan sürelerin kazanılmış hak aylıklarına sayılması sağlanmalıdır.
- “Okullar hayat olsun” adı altında başlatılan ve okullarımızın akşam saat 21.00’e kadar açık tutulması ve halkın kullanımına açılması uygulaması gibi hususlar içeren uygulama tam bir fiyaskoya dönüşmüştür. Mevcut haliyle dahi personel ve güvenlik açığı bulunan okullarımızın, bu uygulama ile daha büyük sorunlar yaşayacağı belli iken tamamen popülist ve Türkiye gerçeklerinden uzak bu proje yeniden değerlendirilmeli ve uygulamadan vazgeçilmelidir.-
- Kadro ihtiyacı duyulan okul ve kurumlara yeteri kadar kadro verilmeli ve personel ihtiyacı giderilmelidir. Dışarıdan hizmet satın alma yoluyla oluşturulan taşeronlaşmanın önüne geçilmelidir.
- Okullara verilen yönetici normları belirlenirken dikkate alınan öğrenci sayıları düşürülmelidir. 4+4+4 Sistemi uygulamaları nedeniyle norm fazlası konuma düşen Müdür Başyardımcılarının normları kişiye bağlı kadrolar haline getirilmeli, kendi istekleriyle bu görevlerinden ayrılıncaya kadar kadroları korunmalıdır.
- Bütçeden eğitime ayrılan pay gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılmalıdır.
- Öğretmen açığının kapatılması için, mezun olup büyük bir heyecanla öğretmen olmanın düşünü kuran, görev bekleyen 400 bine yaklaşan öğretmen adayının umutları tükenmeden atanmaları sağlanmalıdır. Şu anda 200 bin öğretmen ihtiyacımız göz önüne alınarak yeni bir öğretmen istihdam politikası belirlenmeli 2016 ve 2017 yıllarında en az 100.000’er kadrolu öğretmen alımı yapılmalıdır. (Etüt öğretmenlik sistemi, okullarda açılan kurs merkezlerinde görev yapmak üzere öğretmen alımı değerlendirilmelidir.)
- Okullarda şiddet, taciz ve madde bağımlılığı alabildiğine artmıştır. Madde bağımlılığı eğitimin kanayan bir yarasıdır. Yeterli önlemler alınmadığı takdirde madde bağımlılığı okullarda büyük bir tehlike olarak günden güne büyüyecektir. Bu noktada aileler, öğretmenler, emniyet güçleri, medya, sivil toplum kuruluşları konuyla ilgili ortak hareket etmelidir. Madde bağımlılığının yanı sıra okullar şiddetin adresi haline gelmiştir. Sendikamızın yaptığı anket çalışmalarında madde bağımlılığı ve şiddet olaylarında artışın endişe verici sayıda olduğu görülmektedir. Öğrencilerin suça yönelmesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanlış uygulamaları ve eğitim sisteminde yaşanan boşlukların da payı büyüktür. Okullarda boş geçen derslere karşı önlem alınmamakta, gençlerin sosyal ve sportif aktivitelerine imkân sağlanamamaktadır. İşte tüm bunlar madde bağımlılığını ve okullarda şiddeti artırmaktadır.
- Geleceğimiz olan çocuklarımızı; hem bu tür kötü alışkanlıklardan kurtaracak, hem de iyi eğitim alabilecek bir eğitim sistemine kavuşturmamız gerekmektedir. Bunun için de, öncelikle eğitim sistemimizi yaz-boz tahtası olmaktan çıkartıp, hükümetler üstü millî bir yapıya kavuşturmamız gerekmektedir. Bu konuda gerekli tedbirler biran önce alınmalıdır.
- Okullardaki şiddet ve tacizin önlenmesi, eğitim-öğretim ve ülke geleceği açısından son derece önemlidir. Bu sebeple;
- Yeni yapılacak okul projelerine büyüklüğüne göre 500-1000 kişilik konferans ve toplantı salonunun dâhil edilmesi.
- Disiplin Yönetmeliği uzmanların görüşü de alınarak yeniden düzenlenmeli, ilkokul ve ortaokullarda da benzeri bir yönetmelik çıkarılmalıdır.
- Okul, öğretmen ve veli işbirliği sağlam kriterlere bağlanmalıdır.
- Yazılı ve görsel medyanın desteği sağlanmalıdır.
- Ölçme ve değerlendirmede, iyi vatandaş olmanın öğretmenlerin not değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken bir husus olduğu, sınıf geçme sistemi içerisinde belirtilmelidir.
- Emniyet güçlerinden en verimli şekilde istifade edilmelidir. Okullarda özel güvenlik kadroları tahsis edilmelidir.
- Okul ve öğretmenin öğrenci üzerindeki etkinliği artırılmalıdır.
- Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandıracak yöntemler tespit edilmeli ve okumaya teşvik edici tedbirler alınmalıdır.
- Derslerin boş geçmesi önlenmelidir.
- Okullardaki idareci sayıları artırılmalıdır.
- Okul binalarının tip projeleri öğrencilerin her türlü sosyal ve sportif etkinliği yapacak şekilde düzenlenmelidir.
- Öğrencilerin sosyal aktivitelerinin artırılması, enerjilerini yararlı yönde kullanmaları ve yaşanan şiddet olaylarının önlenmesi kapsamında Beden Eğitimi dersleri, ilkokul ve ortaokullarda artırılmalı ve Orta Öğretimde her seviyede zorunlu hale getirilmelidir.
- Okullarımızda şiddet ve kötü alışkanlıkların önüne geçilmesi için kültürel, sportif etkinliklere ağırlık verilmesi gerekir. Bu anlamda okullarda yapılan egzersiz çalışmalarının oranı artırılmalıdır.
- Okullarda öğrencileri yalnızlaşmaya iten sebeplerden biri de tekli sıra uygulamasıdır. Paylaşmayı ön planda tutan öğrencilerin yetiştirilebilmesi için iki kişilik sıra uygulamasından vazgeçilmemelidir. Konu bakanlıkça titizlikle takip edilmeli ve denetlenmelidir.
- Öğretmen verimliliği artırılmalıdır. Bu sebeple;
- Derslik başına düşen öğrenci sayıları AB ölçülerinde olmalıdır.
- Sınıf geçmede öğretmen etkinliği artırılmalıdır.
- Öğretmenin sosyal statü kaybı telafi edilmelidir.
- Öğretmenlerin periyodik olarak hizmet içi kursundan geçirilmeleri sağlanmalıdır.
- Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği öğretmenin huzur ve çalışma şevkini artıracak şekilde eksiklikleri tamamlanarak yeniden düzenlenmelidir.
23- İlkokullarda birleştirilmiş sınıf uygulaması kaldırılmalıdır.
- Üstün zekâlı çocuklar için okul sayıları arttırılmalıdır.
- Anayasaya aykırı olarak yabancı dilde eğitim yapan okullardaki (yüksek okullar dâhil) bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
- 652 sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı’nda görev yaparken, yeniden yapılandırma çerçevesinde Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesine aktarılarak, boş oturan eleman durumuna düşürülen personel tekrar eski görevlerine iade edilmelidir.
- Müfredat değişikliği ile birlikte öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirecek, onların düşünce ufuklarını açacak, bedensel gelişimlerini sağlayacak beden eğitimi, müzik, resim gibi derslerin ders saatleri arttırılmalıdır.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Sağlık Alanı Öğretmenleri Koordinatörlük sırasında, hastanelerde bire bir öğrenci ile beraber bulunduğundan, iş riski ve bulaşıcı hastalık riski yüksektir. Bundan dolayı, iş riskinden yararlanmalıdırlar.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Ticaret Alanı Muhasebe Grubu öğretmenlerinin meslekte 15 yılını dolduranlar Mali Müşavirlik Sınavı yapılarak başarılı olanlara Mali Müşavirlik Belgesi verilmeli ve özel sektörde çalışabilmelerinin önü açılmalıdır.
- Aylıkla Ödüllendirmede öğretmenlerin haricinde görev yapan memurların kontenjanının da artırılması ve Aylıkla ödül uygulamasının eşit ve tarafsız olarak yapılması sağlanmalıdır.
- Öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının zorunlu yer değiştirmeye zorlanması (Rotasyon) uygulamasından vazgeçilmelidir.
- Öğretmen adaylık işlemlerinde getirilen yazılı ve sözlü sınav uygulaması kaldırılmalı, stajyerlik işlemlerinde eski sisteme geri dönülmelidir.
- Öğretmenlerin eş durumu özründe eşi sigortalı olarak çalışanlar için getirilen 3 yıl sigortalılık şartı kaldırılmalı, eskiden olduğu gibi son iki yıl içerisinde toplam 360 gün sigortanın bulunması yeterli olmalıdır.
- Öğrenim özrüne bağlı yer değiştirme hakkı yeniden verilmeli ve bu kapsamda gerekli yönetmelik değişikliği yapılmalıdır.
- Yargı kararları mutlaka ve geciktirilmeksizin uygulanmalıdır. MEB, şube müdürlüğü atamalarıyla ilgili yargı kararlarında olduğu gibi “hukuk tanımaz” anlayıştan vazgeçmelidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı personeline 3 yıla 1 yıl olmak üzere yıpranma payı verlmelidir.
b) Öğretmenlerin ve Eğitim çalışanlarının genel sorunları
- Atama ve yer değiştirmelerde, aile bütünlüğü, sağlık ve öğrenim durumları dikkate alınmalıdır. Tüm atama ve yer değiştirme işlemlerinde hizmet süresi hesaplamasında 31 Aralık tarihi esas alınmalı ve tüm özür gruplarında il emri atamaları gerçekleştirilmelidir.
- Öğretmenlere, sürücü kurslarında ve etüt eğitim merkezlerinde derse girme hakkı sağlanmalıdır. (bu konudaki Danıştay kararları dikkatte alınarak düzenleme yapılmalıdır.)
- İsimsiz ve imzasız dilekçeler ve şikâyetler hiçbir şekilde işleme konulmamalıdır.
- DMK’nun 76.Maddesi gerekçe gösterilerek yapılan, okul-kurum müdürü, müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı, şube müdürü İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı atamaları DERHAL iptal edilmelidir. Bu konuda bağımsız yargı kararlarına uygun yeni bir değerlendirme yapılmalı ve yeni iptal kararları beklenmeksizin 76 ıncı Madde kapsamında yapılan tüm atamalar iptal edilmesi doğrultusunda bir karar verilmelidir.
- Bireysel olarak verilen tüm çalışanları ilgilendiren konulardaki olumlu Danıştay kararları, tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde genele uygulanmalıdır.
- Ehliyet sınavlarında görevli öğretmenlere ödenen ücretle Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürlerine ödenen ücret arasındaki fark kapatılmalıdır.
- Zorunlu/İsteğe Bağlı/Özür Grubu gibi Yer Değiştirme dönemlerinde branşlarda illerdeki açık kadrolar gösterilmemektedir. Norm kadro açığı olan tüm branşlar gösterilmelidir
- Alanları dışında başka bir branşta görev yapmak zorunda kalan öğretmenler durumlarından memnun değildirler. İl dışına başvuru hakkı da verilerek, bu öğretmenlerin alan değiştirmelerine imkân verilmelidir.
- Döner sermayeli meslek liselerinde çalışan eğitimcilere bu okullardaki döner sermaye uygulaması diğer kurumlardan farklı olduğu halde (bu okullarda mesai saatleri dışında ve hatta cumartesi Pazar günleri döner sermaye çalışmaları yapılmaktadır.) diğer kurumlar gibi değerlendirilerek ek ödeme yapılmamaktadır. Meslek Liselerinde çalışan eğitimciler döner sermaye alıp almadıklarına bakılmaksızın ek ödeme yapılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Eş durumu özrüne bağlı nakillerde stajyerliğin kalkmış olması şartı kaldırılmalıdır.
- Okullarda yeni eğitim modülleri konusunda gerekli hizmet içi faaliyet düzenlenmeli, çağdaş eğitimin gereği olan bilgisayarlı eğitimi gerçekleştirmek için gerekli ders materyaller (VCD, DVD, USB bellek vb) hazırlanıp okullara dağıtılmalıdır.
- Kurumlar arası geçiş yoluyla eğitim öğretim sınıfına atananların eski kurumlarında zorunlu hizmet bölgesi içerisinde geçirdikleri süreler Milli Eğitim Bakanlığınca zorunlu hizmetten sayılmalıdır.
- Öğretmenler arasında göreve başlama derecelerindeki farklar kaldırılarak 4 yıllık fakülte mezunu tüm öğretmenler 8/1 'den göreve başlatılmalıdır.
- Görevlendirmelerde (formatör öğretmenlik dahil ) geçen süreler yer değiştirmelerde kadrosunun bulunduğu okuldaki hizmet süresinden sayılmalıdır.
15- Ödül belgelerinin verilmesi objektif kriterlere bağlanmalıdır.
16- Okul ve kurumlarda geçici/vekâleten görevlendirmelerde ve kurucu müdürlüklerde duyuru yapılmalı, hizmet puanı, kariyer ve liyakat kriterleri göz önüne alınmalıdır.
- Çeşitli fakültelerden mezun olup öğretmen olarak istihdam edilenlerin, istekleri halinde kendi branşlarına veya branşlarına uygun kurumlara geçiş hakkı öncelikli olarak tanınmalıdır.
- Okul ve kurumların norm kadro sayıları, okul ve kurumlar ile Milli Eğitim Müdürlüklerinin internet sitelerinde ilan edilmelidir.
- Sınıf mevcutları; atölye, laboratuar, yabancı dil ile güzel sanatlara dönük çalışmalar nedeniyle oluşturulacak grupların ortalama öğrenci sayıları, gelişmiş ülkeler için geçerli olan ölçütlere uygun olarak belirlenmelidir.
- Okul ve kurumlarda; 506 sayılı Kanun’a göre çalıştırılan personel ile 3308 sayılı Kanun gereğince işletmelerde meslek eğitimine gönderilen öğrenciler için verilmesi gereken işe giriş bildirgelerinin geç verilmesi, ödenek olmaması sebebiyle sigorta primlerinin geç yatırılması sonucu, idarecilere çıkarılan cezaların tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması ve sigorta primlerinin de maaş gibi ödenek olup olmadığına bakılmaksızın ödenmesi hususunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu çerçevede her okuldaki idarecinin SGK ile ilgili iş ve işlemleri takip etmesi zaman zaman sorunlara yol açtığı düşünüldüğünde her ilçe milli eğitim müdürlüğü bünyesinde bir kişi istihdam edilmeli; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde çalışan herkesin iş ve işlemleri bu kişi tarafından takip edilmelidir.
21- TUREM’ler Turizm Bakanlığından MEB’e devredilmeden önce, bu kurumda eğitici olarak çalışanlar tıpkı öğretmenler gibi teorik ve uygulamalı derslere girdikleri halde, 2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliğiyle sadece kadrolu öğretmenin olmaması halinde derse girebileceklerine dair düzenleme yapılmış ve buna paralel olarak sahip oldukları bir takım özlük hakları da tehlikeye girmiştir. Bu nedenle; TUREM Turizm Bakanlığı’na bağlı iken, bu kurumda çalışan eğitici ve öğreticiler kurslarda teorik ve uygulamalı derslere giriyorlardı. MEB’e devredildikten sonra bu hakları ellerinden alınmış oldu. Bu kurum çalışanlarının görev tanımları uzun süredir yapılmamıştı. 20 Eylül 2008 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliğinde bu çalışanların tanımları yapılmış, ancak yapılan tanımla daha önceden elde ettikleri hakları ellerinden alınmış oldu. Bu yönetmelikte kadrolu öğretmen olmaması halinde derslere girebileceklerine dair hüküm getirilmiştir. Bu durum bu çalışanların özlük haklarının yok sayılacağı anlamını taşımaktadır. Konunun yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. Bu nedenle;
- TUREM çalışanlarının il içi ve il dışı tayin istemelerindeki belirsizlik giderilmelidir.
- TUREM çalışanlarına ön lisans, lisans veya pedagojik formasyon tamamlama imkanları sağlanmalıdır.
- TUREM çalışanlarının ek ders, eğitim-öğretim ödeneği, sınav ücreti gibi özlük hakları açıklığa kavuşturulmalıdır.
- Öğretmenlere uygulanan sömestr ve yaz tatili imkânları TUREM çalışanlarına da uygulanmalıdır.
- Halk Eğitim Merkezlerinde öğretmenlerin branşlarında girebilecekleri dersler net olarak belirlenmelidir.
- Halk eğitim kurslarında, kurs yerlerinin masraflarının kursiyerler tarafından karşılanması sıkıntılara sebep olduğundan, bu kursların masrafları ilgili Bakanlıkça karşılanmalıdır.
- Kadrolu usta öğreticilere ek ders ücreti ödenmeli, izinlerini kullanmaları sağlanmalı, tayin ve atamalarındaki problemleri giderilmelidir.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Tarım Alanında çalışan teknisyenlerin (üretim ve atölye uygulamalarında etkin çalışmalarını sağlamak amacıyla), yardımcı öğretim görevlisi olarak çalışmaları sağlanmalıdır.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Tarım Alanında görev yapan veteriner hekimler öğretmen gibi maaş karşılığı derse girmekte ve ücret almaktadır. Ancak bu çalışanlar mesai sistemine göre görev yapmaktadır. Diğer okullarda olduğu gibi bu okullarda görev yapan veteriner hekimler de ders bitiminde görevi tamamlanmış sayılarak serbest kalmalıdırlar.
- Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri Tarım Alanı tam gün-tam yıl eğitim öğretim yapan okullar kapsamında değerlendirilmelidir.
- Mesleki ve teknik eğitimde atölyelerde mutlaka teknisyen görevlendirilmeli ve yeni teknisyen kadroları açılmalıdır.
- Teknik Eğitim Fakültelerinde maliyeti yüksek bir eğitim alarak mezun olan teknik öğretmenlerin, daha önceden sınıf öğretmeni olarak atananların branşlarına dönmeleri isteğe bağlı olarak gerçekleştirilmelidir. İhtiyaç fazlası olan veya geçerliliğini kaybeden meslek alanlarının öğretmenleri hizmet içi eğitime alınarak yeni mesleklerinde hizmet verecek yeterliliklere kavuşturulmalıdır.
- Meslek Dersleri Öğretmenlerinin tüm okullarda, Alan ve Bölüme göre, Modül değerlendirme Komisyonlarının kurulması ve Modüllerin yıllık değerlendirmesi yapılmalıdır.
- Herhangi bir kritere bağlı olmadan yapılan ve yandaşları memnun etme mekanizmasına dönüşen vekâleten görevlendirilmelere son verilmeli asaleten atamalar objektif kriterlerle ivedilikle yapılmalıdır.
- İllerde kurulan ödül, atama, değerlendirme komisyonlarına ildeki çalışan sayısının % 10’u kadar üyesi bulunan sendikalar üye vermelidir.
- Mesleki Açık Liselerdeki uygulamalı gece eğitim ders ücretleri hafta sonu ücreti gibi hesaplanmalıdır.
- İlkokul 1. Sınıf öğretmenlerine istemeleri halinde nöbet görevi verilmemelidir.
- Atama döneminde il içi sıra tayini uygulamasında sıraların çalıştırılması uygulaması tekrar getirilmeli ve bu düzenleme yönetmelikte yer almalıdır.
- Anaokulu öğretmenlerinin bünyesinde anasınıfı olan ilkokullara yönetici olma yolları açılmalıdır.
- Meslek Liselerinde atölyedeki öğrenci grup sayıları tüm sınıflarda 8 olarak belirlenmelidir.
- İller arası yer değiştirmelerde uygulanan kontenjan sınırlamaları kaldırılmalıdır.
- Hizmet alanları ve hizmet bölgeleri sınıflandırılmasında görülen hizmet puanı dağılımındaki yanlışlıklar düzeltilmelidir.
- İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürleri, Öğretmenler, Bakanlık Merkez Teşkilatında çalışan Şube Müdürleri ve Eğitim Uzmanları da ek gösterge artışından yararlandırılmaları ve ek göstergeleri 800 puan artırılmalıdır.
c) Yardımcı hizmetler ve genel idari hizmetleri personelinin sorunları
- Genel İdare Hizmetleri Sınıfında olup şef kadrosunda görev yapan personelin kadro derecelerinin 1 ve 2.derece olarak yeniden düzenlenmesi sağlanmalıdır.
- Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikteki sınav taban puanı 60 puana düşürülmelidir ve yıllardır yapılmayan görevde yükselme sınavları bir an önce yapılmalı ve periyodik hale getirmelidir.
- Kamu görevlilerinin, kadroları dışında çalıştırılmasının önüne geçilmeli; memurların yapmakla yükümlü oldukları işler yalnızca memurlar tarafından yürütülmelidir.
- İlgili mevzuatlarına göre görev tanımları yapılmamış olan kamu görevlilerinin görev tanımları yapılmalı ve memur ve hizmetlilerle ilgili subjektif değerlendirmelere yol açan “İDARENİN vereceği diğer görevleri de yapar.”ibaresi ile Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliğinin 273 mad. son maddesinde yer alan okul müdürünün verdiği görevleri yapar ibaresi kaldırılmalıdır.
- Norm kadro uygulaması memur ve hizmetli için de olmalı, norm kadro ihtiyacı kadar personel görevlendirilmelidir.
- Eğitim kurumlarında gece bekçisi bulunmadığından, yaşanan hırsızlık olaylarında idarecilerin ve çalışanların suçlanmasını önlemek için, eğitim kurumları deprem, yangın, hırsızlık ve benzeri olaylara karşı sigorta yaptırılmalıdır.
- Hizmetli ve memurların tahsile devam etmek istemeleri durumunda gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
- Okullarda hizmetli kadrosunda çalıştırılan personel yeterli eğitimi almadığı, hatta görevi olmadığı halde kaloriferci gibi çalıştırılmaktadır. Bu konu çalışanları mağdur ettiği gibi güvenlik açısından da son derece tehlikelidir. Hizmetlilerin kaloriferci olarak çalıştırılması önlenmeli, eleman yokluğundan çalıştırılmak zorunda kalınıyorsa mutlaka bu konuda gereken eğitimi almaları sağlanmalı ve kendilerine bu görevleri ile ilgili ayrıca ücret ya da tazminat ödenmelidir.
- Pansiyonlu okullarda ayniyat saymanlığı kadrosu olmadığı için, ayniyat saymanı mutemetliği yapan memurlara ya kadro verilmeli, ya da özlük hakları yaptıkları görev paralel olarak düzenlenmelidir.
- Yatılı İlkokullarda Bölge ortaokullarında görev yapan Kaloriferci ve Şoförlerden lojman kirası ve yakıt aidatı alınmamalıdır.
- Yatılı ve pansiyonlu okullar, özel eğitim okulları ve ikili öğretim yapan okullarda görev yapan hizmetlilere ek ücret ödenmelidir.
- Hizmet içi eğitim seminerlerine teknik personel ve şoför kadrolarının da çağrılması sağlanmalı, böylece hizmet kalitesi ve bilgi düzeyi yükseltilmelidir.
- Hizmetlilere gece nöbeti tutturulmamalı, gece bekçiliği kadroya tabi olmalı ve gece bekçilerinin güvenliğinin sağlanması için gerekli donanım sağlanmalıdır.
- Ek gösterge uygulaması 8. dereceden başlamalı, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personelin de ek göstergeden yararlanması sağlanmalıdır. Aynı eğitim düzeyinde olan ve aynı işi yapan kama görevlileri arasındaki ek gösterge farklılıkları giderilmelidir.
Şoförlere risk tazminatı ödenmeli ve ferdi kaza sigortası yaptırılmalıdır.
d) 657 Sayılı Kanunun 4/C Maddesine göre Çalışan Personelin sorunları,
- 657 sayılı Kanun’un 4/C maddesine göre istihdam edilen personel kadroya geçirilinceye kadar;
- 4/C’Lilere ek ödeme verilmesi ile ilgili mevcut yargı kararlarının uygulanması ve tüm 4/C’Lilere ek ödeme yapılmasıyla ilgili düzenleme yapılmalıdır.
- Yer değiştirme hakları kadrolularda olduğu gibi olmalıdır.
- Hizmet puanı verilmelidir.
- Sicil numarası verilmelidir.
- Kapsam dâhilinde çalışan personele karşılıklı yer değiştirme hakkı verilmelidir.
- Aralık ayındaki ücret tam olarak verilmelidir.
- Sözleşmeli personelce kullanılmayan yıllık izinlerin bir sonraki yıla devretmesi ve kurumca kullandırılmayan izinlerin, kişilerin maaşları esas alınarak ücretlerinin ödenmelidir.
- Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personelin farklı mevzuatlara tabi olması nedeni ile meydana gelen mali, sosyal ve özlük haklardaki farklılıkları gidermek ve kadrolu çalışanlarla eşitlemek amacı ile yasal düzenleme yapılmalıdır.
- 657 Sayılı Kanun’un 4/C maddesi hükmüne göre istihdam edilen geçici personel kadroya geçirilerek, devlet memurlarıyla aynı haklara sahip olması için 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesinde gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu kapsamda personel istihdamına son verilmelidir.
- 4/C’ in görev tanımları yapılmalı, tahsil durumlarına ve mesleki yeterliliklerine göre istihdamı sağlanmalı ve tanımlanan görevin dışında görev verilmemesi için çalışmalar yapılmalıdır.
e) YÖK ve Bağlı Kuruluşlarda Çalışan Personelin Sorunları
- Asker öğretmen uygulaması gibi asker akademisyen uygulamasına gidilerek yeni üniversitelerin bu yolla akademisyen ihtiyacının giderilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- YÖK ve Bağlı Kuruluşlarında çalışan; tüm idari ve akademik personelin ek gösterge rakamları yükseltilmelidir.
- Daire Başkanı, Fakülte Sekreteri, Yüksek Okul Sekreteri ve Enstitü Sekreteri kadrosunda bulunanların diğer kurumlarda emsal görev yapanlarda olduğu gibi MAKAM TAZMİNATI alabilmeleri için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu anlamda 2914 sayılı Kanunun Ek 2’nci maddesi ile kadro ve görev unvanları itibariyle makam tazminatından tüm çalışanlara ödenmesi şeklinde yeniden düzenlenmelidir.
- Geliştirme ödeneği, üniversitelerin bulunduğu bölgenin sosyo-ekonomik yapısı ön planda tutularak, öğretim elemanı sıkıntısı çeken gelişmekte olan üniversitelere daha öncelikli olarak ve daha yüksek oranlarda ödenmesi gerekmektedir. Oysa uygulama hiçte böyle değildir. Önceden açılan bir üniversitede uygulanan geliştirme ödeneği oranı %150 olarak belirlenirken sonradan açılan bir üniversitede geliştirme ödeneği oranı % 100'dür. Bu durum Geliştirme ödeneği ödenmesine dair 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun 14 üncü maddesine göre, 4.4.2005 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına terstir. Buna benzer farklılıkları başka illerdeki başka üniversitelerde de görmek mümkündür. Bu adil olmayan uygulama yeni açılan üniversitelerin lehine olacak şekilde düzeltilmelidir.
- Mevcut haliyle geliştirme ödeneği üniversite bütünlüğü içerisinde yer alan kesimlerden sadece akademik personele ödenmekte ve çalışma huzurunu bozmaktadır. Kurumların asli unsurlarından olan idari personelin de bu ödenekten yararlanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- 2914 sayılı yasanın 12. Maddesindeki üniversite tazminatı oranlarının 1,2,3,4, ve 5. bentlerde belirtilen yüzdelik oranlar günümüz şartlarına göre yeniden artırılmalı. 6. Bent olarak idari personelin de tazminattan yararlanması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
- YÖK ve bağlı kuruluşlarında çalışanlardan sadece akademik grupta yer alanların yararlandığı eğitim-öğretim ödeneğinde; 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun ek-1 maddesinde belirtilen “öğretim elemanlarına” ibaresinin “çalışanlara” olarak düzenlenmesi ile kurumlarda görev yapan herkesin yararlanmasının sağlanması.
- Üniversitelerde görev yapan 657 sayılı DMK’ya tabi idari personelin ek göstergeleri 800 puan artırılmalıdır.
- Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personelin de ek gösterge alabilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır.
- YÖK ve bağlı kuruluşlarında da diğer kurumlarda olduğu gibi 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi çalışanlar için; uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarının ihdas edilerek ilgili birimlere dağıtılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Geçtiğimiz yıllarda Üniversitelerde döner sermaye uygulaması olan birimlerde çalışanların, döner sermaye ödemesi olmayan başka bir birime görevlendirildiği tarihten itibaren, denge tazminatı ödenmiyordu. Görevlendirmelerin bir çoğu kişinin isteği dışında gerçekleşti ve maddi kayıplara uğradılar. Bu durumdan dolayı, geçmişte haksız yere kayba uğrayan çalışanların kayıplarını giderecek düzenlemeler yapılmalıdır.
- Performansa dayalı çalışan birimlerde emsal ek ödemeye karşılık gelen ödeneklerin vergi matrahından muaf sayılması için yasal düzenlemeler yapılmalı.
- Üniversitelerde görev yapan idari personelin de çalıştıkları ve elde ettikleri proje paralarının ek ödeme kapsamı dışında tutulması için, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Yaz Okulu uygulaması yapan birimlerde öğrencilerin ödemiş oldukları katkı payı bir havuzda toplanmalı, uygulamayla doğrudan ilgili olan personele ilave ödeme olarak verilmelidir.
- Üniversiteler bünyesinde bulunan disiplin kurullarında Sendika üyesinin durumunun görüşüleceği toplantılara sendika temsilcileri de mutlaka çağırılmalıdır. Bu konuda bazı üniversitelerin keyfi davrandığı görülmektedir. Bu keyfiliğe son verilmelidir.
- Üniversitelerde uygulanan ders saati ücretleri ve sınav ücretleri en az iki katına çıkartılmalı ve unvanlarına göre uygulanan ücret ayrımı ortadan kaldırılmalıdır.
- Öğrenci harçlarından yapılan yasal kesinti oranının düşürülerek ders ve mesai ücretlerine ayrılan oranın arttırılması sağlanmalıdır.
- Doktorasını bitiren araştırma görevlilerine ücret karşılığı ders okutma imkânı sağlanmalıdır.
- YÖK ve bağlı kuruluşlarında 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi idari personelden; mesleklerinde yüksek lisansını tamamlayanlara %20 ve doktorasını tamamlayanlara %40 oranlarında ek özel hizmet tazminatı ödenmelidir.
- 2914 sayılı Kanun ve ilgili Yüksek Öğretim Kurulu Kararları’nın amacı doğrultusunda çıkarılacak yeni bir tebliğ ile “ maaş karşılığı ders yükünün tamamlanmasından sonra, teorik dersler dışındaki faaliyetlerin (laboratuar ve uygulama dersleri) ücrete tabi olan 10 saatlik kısmı dikkate alınır ” ifadesindeki 10 saat sınırlamasının kaldırılarak, girilen ders saatinin tamamının ücretlendirilmesi yönünde düzenleme yapılmalıdır.
- Teknik öğretmen unvanı alanlardan; kamu kurumlarında teknik personel olarak görev yapanlara; 190 sayılı cetvelde “teknik öğretmen” unvanlı kadrolar ihdas edilmeli, ek gösterge cetvelinin II. Teknik hizmetler sınıfı a- bendinde; mimar, mühendisten sonra gelmek üzere “teknik öğretmen” unvanı eklenerek aynı özlük haklarından yararlanmaları sağlanmalıdır.
- Gösterge ve ek gösterge tablosu puanlarının günümüz şartlarına göre akademik ve idari personel için yeniden düzenlenerek derece ve kademelerine uygun artışlar yapılmalıdır.
- Araştırma fonlarından öğretim elemanlarının eşit şekilde yararlanabilmesi için, projeler unvan gözetilmeksizin, objektif olarak değerlendirilmeli ve bu doğrultuda bağlayıcı düzenlemeler yapılmalı.
- Üniversite araştırma fonları, fon kesintisinden muaf tutulmalı ve projelere tasarruf tedbirleri uygulanmamalıdır.
- Kurumlarda kadro yokluğu gerekçesiyle veya görevde yükselme unvan değişikliği sınavının açılmaması sonucu unvanları ile farklı kadrolarda çalıştırılan, 657 sayılı yasanın a bendine tabii çalışanlara, bir defaya mahsus unvanlarının karşılığı olan kadroların direkt verilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Alt kadrolarda ve alanları dışındaki işlerde istekleri dışında çalıştırılmaya zorlanmamalıdır.
- Doktorasını bitirmiş akademisyenlerin önündeki kadro sıkıntısı giderilmelidir. Doktorasını yaptığı ana bilim dalında norm kadro çerçevesinde kadro sıkıntısı var ise kişinin yaptığı tercihler doğrultusunda yeni açılan üniversitelere YÖK tarafından ataması yapılmalıdır. Ayrıldığı ana bilim dalında 2 yıl içerisinde ilana çıkılırsa öncelik kurumdan ayrılan kişide olmalıdır.
- Bütün öğretim elemanlarına en az altı aylık yurtdışı tecrübesi kazandırılmalıdır. Doktora öğrencileri en az bir defa olmak üzere yurt dışında görevlendirilmeleri için teşvik edilmelidir. Yurtiçi ve yurtdışı idari değişim programları dil şartı aranmaksızın düzenlenmeli, objektif kriterler dahilinde istekli personelin bu gibi programlardan yararlandırılmaları sağlanmalıdır.
- Üniversitelerde dekanlık ve rektörlük seçimlerinde tüm öğretim elamanları ve idari personelin oy kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- 29.08.2005 tarihinde sendikamız ile Hükümet arasında imzalanan mutabakat metninin 9. maddesinde alınan aşağıdaki kararların gerçekleşmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır;
- Araştırma Görevlisi, uzman öğretim görevlisi ve Yardımcı Doçentlere kadro güvencesinin sağlanması,
- Üniversitelerden beklenen bilimsel çalışmaların gereği gibi yapılmasını teminen daha fazla Araştırma Görevlisi istihdamına yönelik olarak merkezi idareden kaynaklanan sınırlamaların kaldırılması,
- Öğretim elemanı ücretlerinin iyileştirilmesi,
- Sendikaların temsilcilerinin üniversite, fakülte, enstitü ve yüksekokul yönetim organlarında temsil edilmesi,
- Araştırma görevlileri, okutman ve uzmanlara proje yöneticiliği hakkı verilmelidir.
- Araştırma görevlilerinin problemleri;
- Araştırma görevliliği tanımının yeniden yapılması, asistanlık kavramıyla birbirinden ayrılması ve görev sınırlarının yeniden belirlenerek belirsizlik ortadan kaldırılmalıdır.
- Yüksek lisans ve doktora eğitimi veremeyen üniversiteler, araştırma görevlisi olarak aldığı elamanların lisansüstü görevlendirilmelerini en kısa sürede yapmalı ve bu konuda yapılıp yapılmadığı YÖK tarafından denetlenmelidir.( Takip eden ilk eğitim öğretim dönemine kadar yapmaları zorunlu kılınmalıdır.)
- 35. madde ile görevlendirilen araştırma görevlilerinin kongre ve bilimsel toplantılara katılım ücretlerinin görevlendirildiği üniversite tarafından ödenmesi sağlanmalıdır.
- 35. madde ile görevlendirilen araştırma görevlileri doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra, kadro şartı aranmaksızın ilgili üniversitelerde yardımcı doçentlik kadrosuna atanmaları için gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.
- Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Eğitim Bilimleri kadrosunda görev yapan araştırma görevlilerine ( 50/d kapsamında) görev süreleri bitiminden sonra en az 1 yıl intibak süresi verilmeli, doktorasını tamamladığı üniversitede ihtiyaç bulunan ana bilim dallarına atamaları yapılmalı, kadro yetersizse yeni kurulan üniversitelere atamaları yapılarak öğretim elemanı olarak görev yapmaları sağlanmalıdır.
- Tüm idari kadroların atamaları, görevde yükselme sınavı ile yapılmalıdır. (Fakülte sekreteri, daire başkanı, vb.) Bu doğrultuda; gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Akademik yükseltilmelerde ön yeterlilik bilimsel çalışmalardan ve öğretim etkinliklerinden ibaret olmalı, sözlü sınav adayın yeterli görülen bilimsel çalışmalarından yapılmalı, bu konularda objektif kriterler belirlenmelidir. Doçentlikteki sözlü sınav kaldırılmalı ya da sözlü sınav içeriği adayın çalışmaları ile sınırlandırılmalıdır.
- Görev ve unvan itibariyle; yabancı dilin zorunlu tutulduğu ve baraj sayıldığı durumlarda ilgili personele yabancı dil öğrenme tazminatı ödenmesinin önünü açacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Üniversitelerde rektörlüğe bağlı servis dersi veren bölümlerin, aynı nitelikteki 4 yıllık öğretim yapan bölümlere bağlanması ve burada görev yapan okutmanların fakültelerde görevlendirilmelerinin sağlanmasına yönelik kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.
- Üniversitelerde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi personelin istihdam edildiği kadrolara (Genel Sekreterlik, Daire Başkanlığı, Fakülte Sekreterliği v.b) vekâleten dahi olsa, akademik personelin atanması ve görevlendirilmesi önlenmeli, bunun için yasal düzenleme yapılmalıdır.
- Meslek yüksekokullarında yeterli sayıda akademik ve idari personelin bulundurulması için kadro açılmalıdır.
- Yüksekokullarda görev yapan öğretim üyelerinin enstitüler bünyesinde açılacak yüksek lisans ve doktora programlarında ders vermelerini ve öğrenci yetiştirmelerini sağlayacak kanuni düzenlemeler yapılmalı.
- Yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim üyelerinden; yüksek lisans ve doktora öğrencisi bulunanlara eğitim süresince ( uzatma süreleri hariç ) her ay için net maaşlarının %10’u kadar ilave ödenek verilmesi için düzenlemeler yapılmalı.
- Üniversitelerde 13/b maddesi uyarınca yapılan geçici görevlendirmelerde, personelin rızası bağlayıcı olacak şekilde kanuni düzenlemeler yapılmalı. 13/b maddesi Rektörlerin keyfi kullandığı bir düzenleme olmaktan çıkarılmalıdır.
- Kreş ve gündüz bakım evlerinin kurumlarda yeterli ve zorunlu hale getirecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Yükseköğretim kurumlarında çalışanların; kendilerini ve görevlerindeki performanslarını geliştirecek hizmet içi eğitim kursları, üniversiteler tarafından sağlanmalıdır. Sertifikalı hizmet içi eğitim kurslarının açılması talep olması halinde zorunlu hale getirilmelidir.
- Üniversitelerde görev yapan idari personellere, üniversiteler arasında nakil ve becayiş (Karşılıklı yer değiştirme) yapabilme hakkı tanınmalıdır.
Üniversitelerde çalışan memurlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tâbi olarak çalışan kamu personelleridir. Ancak üniversitelerin kendilerine özgü hususiyetleri nedeni ile memurlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre kendileriyle eş değer memurların yararlandığı haklardan mahrum kalmaktadır.
Bu hak mahrumiyetlerinin başında yer değiştirme, tayin ve nakil iş ve işlemleri gelmektedir. Her bir üniversitenin merkez ve taşra teşkilat olmadığından yani sadece bulundukları illerde bağlı birimlerinin bulunması sebebi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak çalışan hiçbir memurun “özür durumu, sağlık durumu, eş durumu v.s.” sebepler ile yer değiştirme ve tayin işlemleri yapılamamaktadır. Bu tür kurumlar için çalışan personellerin yer değiştirmelerine imkân sağlayan tek hukuki düzenleme “kurumlar arası nakil” olarak görülmektedir. Fakat nakil işlemlerinde de personel öncelikle kendisini talep edecek kurum aramak zorunda kalmaktadır. Nakil olmak isteyen bir memur bir kurum bulduğu taktirde de kendi üniversitesinden “muvafakat” almak mecburiyetindedir. Ancak bu muvafakat her zaman verilmediğinden birçok memur mağdur olmaktadır.
Bu durum çalışan personellerin; özür durumu, sağlık durumu, eş durumu v.b. nedenler ile dahi yer değiştirme yapamamaları neticesinde aile bütünlüğünün parçalanmasına, var olan sağlık sorunlarının düzenli tedavi imkânı olmadığı için daha da artmasına ve ilerlemesine, personelin çalışma performans ve kalitesinde düşüşe, yer değiştirme talebi olan ve muvafakat için kurumu ile sorun yaşayan personele yapılan keyfi uygulamalar ile psikolojik baskı oluşmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, üniversitelerde görev yapan personelin 3 yıl görev yapmak kaydıyla diğer üniversitelere geçebilmesi isteğe bağlı ve özürleri varsa bu özürlerine binaen diğer üniversitelere geçişine imkan sağlayacak şekilde YÖK koordinatörlüğünde bir yönetmelik çıkarılmalı ve yine üniversitelerde görev yapan personelin karşılıklı yer değiştirme (becayiş) hakkı da bu yönetmelikte düzenlenmelidir.
- Tüm üniversitelerde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eğitim koordinasyon birimlerinin oluşturulması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Kurumlarda Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının açılmasının zorunluluk haline getirilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Sendikamız ile hükümet arasında 2006 yılı toplu görüşmeleri neticesinde imzalanan, mutabakat metni sonucunda alınan denge tazminatı ( günümüzdeki adı ile ek ödemeler ) Taban aylığına ve diğer bütün ek ödemeler emekli maaşına yansıyacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.
- Kurumlarda mevcut ayniyat saymanlığı ve ambar memurluğu kadroları ile ilgili 5018 sayılı yasanın 44. Maddesi ile ortaya çıkan belirsizliklerin kaldırılması ve yasanın işlevsellik kazanması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Ayniyat Saymanlarına yapılan haksızlık adeta katmerleşmiştir. Şöyle ki; Daha önce Şube Müdürü, Sayman ve Ayniyat saymanlarının maaşı aynı idi. Bu kararname ile Ek Ödeme Şube Müdürlerinde %170,Saymanlarda %165 olarak belirlenmiş, Ayniyat Saymanların ki ise %115 de bırakılarak mali yönden de büyük bir hak kaybına uğratılmıştır.
Bu nedenle;
a) Ayniyat saymanı kadrolarının kaldırılmamasına rağmen, görev ve sorumluluklarının sona ermiş olması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun genel çerçevesi ve bu kadroda bulunanların kazanılmış özlük hakları göz önüne alındığında; bu kadrolarda bulunan kişilerin, özlük haklarına en uygun başka kadrolara atanmaları yönündeki düzenlemelerin yapılması,
b) Bu düzenleme kesinlikle kurumların inisiyatifine bırakılmadan kanun ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile gerçekleştirilmesi,
c) Düzenleme yapılıncaya kadar; 31.12.2009 tarihine kadar geçmişte özlük hakları ile bir tutulan Şube Müdür kadrolarına verilen hakların verilmesinin sağlanması (ek ödeme oranının %115’den %170’e çıkarılması),
d) Yıllarca kurumlarında Ayniyat Birimlerinin amiri konumunda bulunan ve altında şef, ambar memuru, sayman mutemedi gibi kişiler çalıştıran Ayniyat Saymanlarının; Taşınır Mal Yönetmeliği ve Görevde Yükselme Yönetmelikleri ile özlük haklarının ellerinden alınmaya çalışılmasının önüne bir an önce geçilmelidir.
- Öğretim üyesi grubu olan; Profesör, Doçent ve yardımcı doçent kadrolarının eşit değerlendirilmesi ve bu grupta yer alan yardımcı doçentlerle yapılan sözleşmenin kaldırılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Mesai saatleri dışında; hizmet içi eğitime katılan kursiyerlerle, kurs yöneticisi ve diğer görevlilere fazla mesai ücreti ödenmelidir.
- Kurumlarda görev yapan Teknik Personelin ( Mühendis, Tekniker, Teknisyen vb.) Bu unvan sahiplerinin yapmış oldukları işin riski de göz önüne alınarak maaş hesaplamalarının buna göre düzeltilmesi sağlanmalıdır.
- Teknik kadroda çalışan personelin iş riski tazminatlarının gözden geçirilerek günümüz koşullarına uygun hale getirilmelidir.
- Ulaştırma birimlerinde görev yapan şoför kadrosunda veya şoför olarak çalışan personele aylık kilometre sınırlaması getirilmeli, özellikle şehir dışı görevlendirmelerde yolluk, konaklama v.b. ücretler güncellenerek, iş riski tazminatı da dahil olmak üzere ücret ve tazminatlar arttırılmalıdır.
- Sırası ile 4/C de çalışırken 4/B’ ye ve 4/A’ ya geçirilen kamu kurumlarındaki personelin “ ortak bütçeden maaş alabilmeleri “ için düzenlemeler yapılmalı.
- Yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personel; bitirdikleri okuldan aldıkları unvanlara göre alanları ile ilgili bir üst çalışma grubuna dahil edilerek intibakları yapılmalı, Yardımcı hizmetler sınıfında aşçı unvanı ile görev yapan personelden; ilgili meslek lisesini ve üst öğrenimlerini bitirenler ile usta öğretici belgesine haiz çalışanlar teknik hizmetler sınıfında değerlendirilerek teknisyen ve tekniker unvanlarına denk gelen usta aşçı ve aşçıbaşı unvanları almaya hak kazanırlar ve kurumlarda bu unvanlara ait kadrolar yasal düzenlemeler doğrultusunda ihdas edilerek ilgili çalışanlara verilmelidir.
- Tüm meslek gruplarındaki unvanların; açık şekilde görev tanımları yapılarak yetki ve sorumlulukları belirtilmelidir. Yetkisiz kişiler alanları dışında çalıştırılmamalıdır.
- 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede sağlık hizmetleri kolunda görev yapanlar unvanlarına göre ödenek alırken, Teknik Hizmetler sınıfında görev yapanlar kadrolarına göre ödenek almaktalar. Bu haksız uygulamayı giderecek düzenlemeler yapılarak Teknik Hizmetlerde görev yapanların da unvanlarına göre ödenek almaları sağlanmalıdır.
- 5188 Sayılı yasal düzenleme doğrultusunda, 657 sayılı kanuna tabi kadrolarda görev yapan; bekçi ve koruma güvenlik kadrolarındaki personellerin genel idari hizmetlerdeki münhal kadrolara atamalarının yapılması sağlanmalıdır.
- Üniversite senatolarına araştırma görevlilerinin de bir temsilciyle katılması sağlanmalıdır.
- Anadolu Üniversitesi bünyesinde yıllardan beri eğitim vermekte olan Sivil Havacılık Yüksekokulu bünyesinde faaliyet gösteren yurtiçi ve yurtdışı uçuşlara açık ve bu uçuşlar için uluslararası standartlara haiz Anadolu Üniversitesi Havaalanında çalışmakta olan personelin de diğer D.H.M.İ. personeli gibi EUROCONTROL tazminatlarından yararlandırılması sağlanmalıdır. Zira uluslararası tüm koşulları sağlayarak hizmet standartlarını oluşturmuş olan bu havaalanımızın yurtiçi ve yurtdışı uçuşlar için kullanıldığı oranda burada görev yapan personel diğer hava meydanlarında görev yapanlarla aynı şartlarda ve standartlarda hizmet vermektedir.
- YÖK ve üniversitelerde belli aralıklarla yönetim kadrolarının değişimleri ile birlikte mobbing yaygınlaşmaktadır. Bu uygulamaların önlenmesi için, sendika temsilcileri, akademik ve idari temsilcilerden oluşan izleme kurulları oluşturulmalı ve etik kurullar amacına uygun olarak etkin ve bağımsız bir biçimde çalıştırılmalıdır.
- Özelleştirme sonucunda üniversitelere nakli yapılan personelin özlük haklarında bazı kayıplar olduğu belirtilmektedir. Nitekim 15.01 2010 tarihli maaş bordrosunda kademe ve derecesi 3/2 olan Meslek Lisesi mezunu bir memurun terfi onayında kadro derecesi 5. Derece olarak gösterilmektedir. Bu ve buna benzer özlük hakları kayıpları giderilmelidir.
- Hizmetlerin yapılmasında, artırılan performansın her aşamasında çalışanların katkısı inkâr edilemez bir gerçek olup, performans ödeneğinden üniversitelerde çalışan bütün personelin yararlandırılması (ilgili fakülte veya yüksekokul vb.) sağlanmalıdır.
f) Yurt-Kur çalışanlarının sorunları
- Yurt-Kur Görevde Yükselme Yönetmeliği uygulanmalı yönetmelikle bağdaşmayan sınavsız ve mülakatla yapılan başta yurt müdürü atamaları olmak üzere tüm atamalar iptal edilmelidir.
- Yurt-Kur’a bağlı birimlerde personel yetersizliğinden dolayı mevcut personelin yükü artmaktadır sıklıkla nöbete gelmelerinden dolayı verim düşmektedir. Personel ihtiyacı acilen karşılanmalıdır.
- Yurt-kur bünyesinde oluşturulan her türlü komisyonda kurumda en çok üye kaydetmiş üç sendikanın temsilcileri de bulunmalıdır.
- Görevde yükselme seminerine çağrılan personelin, sicil, seminer ve geçmişte aldığı disiplin cezaları değerlendirmeye alınmamalıdır.
- Nöbet görevleri gece hizmetleri statüsünde yapıldığı halde, ücret ödemelerinde fazla mesai adı altında ödeniyor. ( Nöbetle Mesai kavramı farklıdır.) Yurt-Kur’da fazla çalışma ücretleri artırılmalıdır. Nöbete kalan personele nöbet ücreti ödenmeli, eş değer nöbet hizmeti yapan diğer kurumlardaki statüye çekilmeli, örneğin MEB’deki Belletici öğretmenlere ödenen 6 saat ek ders ücreti ödenmelidir. Hastanelerde ve yatılı okullarda olduğu gibi yükseltilmelidir. Yurtlarımızda nöbet tutan nöbetçi memurlara verilen fazla mesai ücretlerinin bölge müdürlüklerinde nöbet tutan personele de verilmesi sağlanmalıdır.
- Vardiyalı çalışan, ancak servis hizmetinden faydalanamayan personele günün şartlarına göre şehir içi toplu taşıma vasıtaları için belirlenen ücret üzerinden ödeme yapılmalıdır.
- Koruma ve güvenlik personeline ödenen giyim yardımında en son uygulanan açık alan ve kapalı alan uygulaması haksızlıklara neden olmaktadır. Çünkü kurumda görev yapan Koruma Güvenlik personelinin büyük çoğunluğu açık alanda görev yapmaktadır. Eksik ödenen giyim yardımının ödenmesi sağlanmalıdır.
- Yardımcı Hizmetler sınıfında çalışan ancak yüksek okul mezunu olan personelin Yurt Yönetim Memurluğu’na geçmeleri için sınav açılmalı veya daha önce yapıldığı gibi sınavsız geçiş imkânı sağlanmalıdır.
- Yurt yönetim memurları ve şeflerin hizmet ve emeklilik yönünden 1. dereceye kadar inerek özel hizmet tazminatından faydalanmaları sağlanmalıdır.
- Kurumda çalışan lisans mezunu yurt yönetim memurlarından şartları tutanların alanında kütüphaneci, sosyal çalışmacı, psikolog gibi unvanlı memurlar haline getirilmelidir.
- Yurt-Kur Lojmanların da görev tahsisli konut sayılarının fazla olması nedeni ile sıra tahsisli konut sayısı çok az kalmaktadır. Kamu konutları yönetmeliğinin yeniden gözden geçirilerek görev tahsisli konutların norm kadro sayısına göre belirlenmesi ve sıra tahsisli konut sayısının artırılması gerekmektedir.
- Yurt-Kur’da çalışan tüm personele hizmet içi eğitim seminerine katılım hakkı verilmelidir.
- Nöbet tutan personelin nöbet izinlerini kullanamadığı durumlar oluşmaktadır. Bazı İdareciler bu izinlerin kullanılması konusunda sıkıntılar yaratmaktadır. Nöbet izni oluşan personelin iznini kullanma konusunda yaşadığı mağduriyet giderilmelidir.
- Mesai ücretleri ödenmesinde uygulanan usuller bir başka mağduriyet konusudur. Özellikle dini ve milli bayramlara denk gelen resmi tatillerde çalışmak durumunda kalan vardiyalı personel ile nöbetçi memurların hak edişleri, normal iş günü esasında belirlenmektedir. Oysa resmi tatil günlerine denk gelen hak edişlerin katlanarak yapılması gerekmektedir. Bazı kurumlarda (maliye) bu uygulamanın yapıldığı bilinmekte ve emsal olarak uygulanması gerekmektedir.
- Teknisyen yardımcısı kadrosunda çalışan personelden, meslek lisesi diploması, çıraklık okula ya da eşdeğer kurumlardan alınmış yeterlilik belgeleri olanların teknik hizmetler sınıfına geçişi sağlanmalıdır.
- Yine Y.H.S. kadrosunda olup şoför, kaloriferci v.b. kadrolarda görevlendirmeyle çalışan personelin, ilgili kadrolara atanması için çalışma yapılmalıdır.
- Yurtlarda hemşire, sağlık memuru psikolog ve sosyal çalışmacı gibi personelin yetersiz olduğu göze çarpmaktadır.
- Nöbetçi memur odalarının standardının belirlenmesi ve buna göre tefriş edilmesi. Tutulan nöbetlerle ilgili olarak nöbet odalarındaki bir çok yurtta imkansızlıklar göze çarpmaktadır
- Yurtlarda yapılan kasa tahsilatlarının ciddi rakamlarda olması iş stresi ve riskini de beraberinde getirmektedir. Kurum içerisinde bu işleri yapan personele çok cüzi miktarlarda mali sorumluluk tazminatı ödenmektedir. Bu miktar artırılmalıdır.
- Kreş ihtiyacı. Özellikle büyük şehirlerde birden fazla yurt bulunduğu göz önüne alınırsa, en azından buralarda kreş açılmasının daha uygulanabilir olduğu görülecektir.
- Sosyal tesis olarak kullanılabilecek mekanlar kurum personelinin hizmetine açılmalı. (Ortakoy misafirhanesi) Özellikle büyük şehirlerde personelin hizmetine açık misafirhaneler olmalıdır. Mevcut tesisler öncelikle kendi personeline hizmet vermelidir.
- Yurt yönetim memurlarının (Kadrolu) nöbet izinleri, benzer hizmeti yürütenlerin (SHÇEK) hafta sonu resmi ve dini tatillerdeki kullandıkları izin suresi kadar izin kullanmaları (2 gün ) sağlanmalıdır.
- Sözleşmeli çalışan yurt yönetim memurlarının çalışma koşulları kadrolu personelin çalışma koşullarına uygun hale getirilmeli. Görev ve sorumluluk verilebilmelidir.
4- SENDİKAL VE DEMOKRATİK HAKLAR
- Kamu görevlilerinin grev ve siyasete katılma hakkı İLO standartlarına göre düzenlenmelidir.
- Protokol Yönetmeliği’nin değiştirilerek, sendikaların protokollerde yer alınması sağlanmalıdır.
- Sendikaların şube yöneticilerinin ve ilçe temsilcilerinin görev yaptığı sürelerin yöneticilikte geçen süreden sayılması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
- Milli Eğitim Bakanlığı, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde, üniversite ve Yurt-Kur’da sendika odaları tahsis edilmelidir.
- 2577 idari yargılama usul kanununun 28. Maddesine; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis etmeyen veya eylemde bulunmayanlar hakkında 1 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilir. Ve meydana gelen maddi zararlar ödettirilir” ibaresi eklenmelidir
- Memurun basın-yayın kuruluşlarına görüş ve düşüncelerini açıklayabilmesi sağlanmalıdır.
- 4688 sayılı Kanun’un l8.maddesi gereği aylıksız izinli olan Sendika yönetim kurulu üyelerinden idareci olanların, Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği gerekçe gösterilerek idarecilik görevleri üzerlerinden alınmaktadır. Yönetmelik maddesi Kanunun ilgili maddesine göre yeniden düzenlemelidir.
- Bazı Üniversitelerde sendika temsilcilerinin disiplin kurullarına katılımına izin verilmemektedir. Bu aksaklığın giderilerek, mevzuatı farklı olan kurumların mevzuatlarının da disiplin kurullarında sendika temsilcilerine yer verecek şekilde düzenlenme yapılmalıdır. İl Milli Eğitim Disiplin kurullarında da; sendika üyesinin durumunun görüşüldüğü her toplantıya, sendika temsilcisinin de katılması ile ilgili olarak farklı uygulamalar söz konusudur. Nitekim, Türk Eğitim-Sen olarak; “üyelerimizle ilgili olan disiplin kurullarına sendika temsilcilerinin davet edilmemesi” işleminin iptali hususunda açmış olduğumuz davada Ankara 5. İdare Mahkemesi 2012/1050 esas sayılı dosyası ile işlem görmüş ve 21.11.2012 tarihinde 2012/2616 karar sayısı ile olumlu karar vermiştir. Yargı kararı da dikkate alınarak, üyenin durumunun görüşüldüğü her toplantıya sendika temsilcisinin de katılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- İllerde de KİK benzeri kurulların oluşturularak yetkili sendikalarla birlikte, yerele ait sorunların veya çalışmaların tespit edilebileceği ve çözüm bulunabileceği toplantılar yapılmalıdır.
- Sendika görevlilerince üyelere ulaştırılması için il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edilen sendika evraklarının, okul-kurum evrak gözlerine dağıtımı yapılarak, evrakların görevlilerce işyerlerine ulaştırılması sağlanmalıdır.
- Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’na konulan çalışma hayatına ilişkin çekinceler kaldırılmalıdır.
- Yüksek Planlama Kurulu’na toplu sözleşmelerde temsil edilen konfederasyon temsilcilerinin de katılımının sağlanması için gerekli yasal değişik yapılmalıdır.
- 4688 sayılı yasa kapsamında personel çalıştırılan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının kamu görevlileri ile ilgili tüm kurul ve komisyonlarına sendika temsilcilerinin katılımına yönelik mevzuat değişikliği yapılmalıdır.
- Sendika yönetim kurulu üyelerinin il ve ilçe temsilcileri ile işyeri temsilcilerinin sendikal faaliyetler kapsamında izin kullandıkları günlerde ek derslerinin kesilmesi uygulamasına son verecek düzenlemeler yapılmalıdır. Sendika ilçe temsilcilerine de haftada bir gün sendikal izin verilmelidir.
- Sendika yöneticilerinin sendikal faaliyet ve açıklamaları nedeniyle haklarında soruşturma açılmasının önüne geçilmelidir.
- 4688 Sayılı Yasa gereğince aylıksız izne ayrılan sendika yöneticilerine, sendika merkezinin bulunduğu yere tayin hakkı verilmeli, bu durumda personelin eğitim çalışanı olan eşlerinin de özür grubundan yer değiştirmesi yönetmelikle düzenlenmelidir.