Meslek odalarının, üyelerine hizmet dışında milletin değerlerine hakaret ve kutsala saygısızlık başta olmak üzere, görev ve sorumluluklarının dışında ne varsa icra ettiği bugünlerde İLKSAN meslek odalarını aratmayacak işlere imza atıyor.
İLKSAN, hakkını arayan, bazı faaliyetlerini eleştiren üyelerini Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) şikâyet ediyor, Bakanlık da sırf İLKSAN istedi diye personeline soruşturma açıyor. Yetkili sendika olarak üyelerimiz adına soruyoruz: Faaliyetlerinizden memnun olmayan, görüşünü ifade eden üyelerinizin eleştirilerine kulak vermek ve oradaki gerçeklik payını gözetmek mi yoksa üyenizi Bakanlığa şikâyet edip onun hakkında soruşturma açtırmak mı sizin işiniz?
İLKSAN, Türkiye’nin gerisinde kalmış ve kendini güncelleyememiş bir kurum olduğunun farkına vararak gelecek yıllara hazırlanmak yerine, vaktini ve enerjisini üyesinin eleştirilerine baskı ve tehditle karşılık vererek harcıyor.
Her seçim öncesi ana statüsünde değişiklikler yaparak denetim ve hesap verme yükümlülüğünden kaçınan ve Sandık gelirlerinin sarfı konusunda yönetime denetimden azade yeni yetkiler ihdas eden, seçim sandığını ve dolayısıyla üyenin hesap sorma hakkını üyesinden kaçıran Sandık yönetimi, keyfîliklerine keyfîlik katmaya devam ediyor. Bunun son örneğini sosyal medyada İLKSAN’ı ve yönetimini eleştiren üyelerini, maarif müfettişleri eliyle hizaya çekmek istemesinde görüyoruz.
Üyesine hizmet etmekle yükümlü olan Sandığın, içinden geçtiğimiz bu zor zamanlarda üyelerinin yükünü hafifletmesini ve onlara destek olmasını bekleyenler boşuna bekledikleri gibi, bu kayıtsızlığı ve vurdumduymazlığı eleştiren üyeleri de, vaktini sandığı geliştirmek yerine ekran başında sosyal medya hesaplarının zabıtalığına soyunan İLKSAN yönetiminin totaliter, hukuk tanımaz ve gayriinsani yönüyle tanışmış oldular.
Ana statü, Sandığın zarara sokulması hâllerinde, zarar gören üyelerin ilgili kanun hükümlerine göre, ilgililer hakkında dava açma hakkına sahip olduğunu hüküm altına almışken, zarar gören üyenin eleştirisini hakaret telakki kabul edip Bakanlık teşkilatına ispiyonlamak, MEB’in de İLKSAN’ın zabıtalığına soyunması hukuken büyük bir skandaldır.
Sendika olarak, İLKSAN yönetiminin keyfîliklerine ve hukuksuzluklarına karşı durmaya; mağdur edilen, hakları gasbedilen, ifade özgürlüğünü ve eleştiri hakkını kullandığı için baskı ve tehditlere maruz kalan Sandık üyelerinin haklarını korumaya devam edeceğiz.
Kendini eleştiren üyelerine dahi tahammülü yoksa İLKSAN’a tavsiyemiz, üyeliğin kanun zoruyla zorunlu olmaktan çıkartılmasına destek olması; Bakanlık yetkililerine çağrımız, İLKSAN’ın bu hukuksuzluğuna alet olmayarak, Sandık üyelerini daha da fazla mağdur etmemeleridir.