Öğretmenler Aile Kurmasın mı?

Öğretmen okurumuz gönderdiği elektronik postada sözleşmeli öğretmenlerin özür atamaları sonrasında 7090 öğretmenden 4 bininin özür atamalarından faydalanamadığına dikkat çekiyor...

İşte o elektronik posta;



17 aralık 2010 tarihinde sözleşmeli personeller arasından evli olan, eşleriyle farklı şehirlerde veya ilçelerde çalışmak zorunda kalan ve başvurma hakkı bulunan (en az bir sene eşinden ayrı veya değil, çalışıyor olmak) 7.090 kişi eş durumu atamasına başvurmuş.



Toplamda bunlardan 3478 kişi eşinin çalıştığı ile veya ilçeye atanmıştır.



2167 kişi şehir değişikliğiyle eşinin yanına gelebilmiş diğer 1132 kişi ise ilçesini değiştirmiştir.



Geriye kalan 3.612 çalışan ise şuan hala eşiyle farklı illerde çalışmak zorundadır.



Kısaca sözleşmeli personelden başvuran yaklaşık 7000 kişi ve eşinin iline gelebilen 2000 kişi vardır. Geriye kalan 4000 kişi hala eşinden ayrı ve başka bir ilde görevine devam ediyor.



Bende eş durumundan atanamayan birisi olarak sormak istiyorum.



- Anayasanın 41. Maddesinden geçen “Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar” maddesindeki ailelerin huzurunun ve refahının korunması için 7000 aileden 2000 aileyi birleştirmesi yeterli midir?



- Eşleriyle farklı illerde bulunan ve öğretmenlik yapan sözleşmeli personellerden kendi ailelerinden ayrıyken nasıl bir performans beklemektedir?



- Kendi eşinin yanında kalamayan ve çocuklarından ayrı kalmak zorunda olan bu sözleşmeli personeller nerelerde kalmak zorunda kalmışlardır haberleri var mı ? yurtta mı kalıyorlar, tek odalı apartlarda mı ? öğretmen evlerinde mi? Yoksa kendisi gibi eşinden ayrı başka sözleşmeli personellerle tuttukları evlerde mi ?



- Çok fazla merak ettiğim bir başka konu ise her yıl hemen hemen bütün illerde yüzlerce boş kadro bulunurken, nasıl oluyor da MEB'lığı eş durumu atamalarında her ilde (sanki bütün kadrolar dolu hiçbir yerde tek bir açık yokta zorla açıyorlar gibi) komik denilebilecek kadar az öğretmen ihtiyacı açıklayabiliyor? Mesela Ankara için sadece ve sadece 17 eş durumu ataması yapıldı.



- 2010 ösym sınavlarında yaşanan kopya skandalı ardından birkaç ay boyunca öğretmen atamaları yapılmadı ve ertelendi, o tarihlerde de acaba eş durumundan atama yapacak kadro yok muydu ? madem yoktu hemen birkaç ay sonrasında nasıl oldu da 30.000 öğretmen ataması yapılabildi?



- Acaba önümüzdeki yıl yapılacak olan 55.000 öğretmen alımı yapılmadan (ki demek ki bu kadar açık var) sözleşmeli ve kadrolu personelin tamamının eş durumu acısına son verilecek mi ? çünkü bu acıya son vermeden yeni bir 55.000 personel alındığında daha fazla acıya sebep olacaktır.



- Türkiyede MEB bağlı toplam eşinden ayrı personelin 10.000 civarında olduğunu varsayarsak (ki bu sayı daha azdır.), MEB için bu sayı son derece kolay ataması yapılabilecek bir sayıdır ve makuldur.



Sonuç olarak siz akşamüzeri anayasa tarafından korunuyor olan evinize ve eşinize çocuklarınızın yanına giderken bahsi geçen 10.000 (eşleri de dahil) akşamları kaldıkları mekan olan yurt, apart,lojman, gibi yerlere gidiyorlar,Siz eşinizle gününü nasıl geçirdiğini konuşup akşam yemeği yerken onlar eşlerinin veya çocuklarının acaba karınları açmı diye merak edip telefona sarılıyorlar,siz yataklarınızda eşinizin sıcaklığıyla uyurken onlar tek başlarına ve eşlerinin hasretleriyle uyuyorlar. Ve akıllarında tekbirşey var : ACABA M.E.B. ONLARI DAHA NE KADAR SÜRE GÖRMEZDEN GELECEK VE BİR GECEDE YAPABİLECEĞİ BU ATAMALARI KAÇ YIL SONRA YAPIP BU İŞKENCEYE SON VERECEK.



Not: arkadaşlar sizde bu mesajı forward layıp Sayın Başbakanımız R.Tayyip ERDOĞAN'a veya Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL'e ve onların kurmaylarına , milletvekillerine ,medya ya kadar ulaştıralım M.E.B. bakanımız Nimet hanıma bizi bu kadar çok düşündüğü için teşekkür ediyoruz.



abbasguclu.com.tr