Bir öğretmenin insan olarak kendisini ifade ettiği ve içindeki güçleri kullandığı takdirde kendisi olacağına inanıyorum. Öğretmenin gerçek aktivitesini, güçlerini ortaya çıkarması gerekir.
Öğretmenin kendisi olması bir ölçüde kendisini tanımasına bağlıdır. Psiko-sosyal, bilişsel ve duygusal yönlerini tanımak durumundadır.
Aslında, bu arayış kolay görünse de ömür boyu sürmektedir.
Öğretmen ilgi, yetenek, beklenti, kimliğine ilişkin yaşama dair beklentilerini bilmek, özgerçekleşim açısından önem taşıyor.
Eğer istekleri ve beklentilerinin karşılanması okula ait ise durum zorlaşıyor. Çünkü, okullar bürokratik örgütlerdir.
Bütün bunlar, ne yapmalı? Sorusunu gündeme getiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı düzeyinde yasal düzenlemelere gidilebilir. Örneğin, Lisans üstü eğitim için öğretmenlere fırsat tanınabilir.
Yine, okul yönetimi öğretmenlerin liderlik özelliklerinin anlam bulması için fırsatlar tanıyabilir.
Yine, okul yönetimi öğretmenlerin iş doyumu sağlaması için fırsatlar yaratabilir.
Diğer taraftan, öğretmenler okul yönetimi tarafından karara katılmalıdır.