Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, eğitimciye yapılan saldırıyı topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırı olarak gördüklerini ifade ederek, “Şiddeti önleyici tedbirleri de kapsayan Öğretmen Meslek Kanunu ivedilikle çıkarılmalı ve hayata geçirilmelidir. Çünkü böyle bir düzenleme olmazsa bu saldırılar devam edecek. Bu saldırıların önüne geçilmesi için bu kanunun bir an önce çıkarılması gerekmektedir” dedi.
Çankırı’da İsmet İnönü Ortaokulu’nda bir öğrenci velisi tarafından darp edilen Muhammed Sivridağ için yürüyüş yapıldı. “Eğitim çalışanına şiddeti kınıyoruz” pankartının açıldığı yürüyüş, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, İl Millî Eğitim Müdürü Muammer Öztürk, Eğitim-Bir-Sen Çankırı Şube Başkanı Ahmet Dönmez ve yönetim kurulu üyeleri, Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli ve yönetim kurulu üyeleri, diğer eğitim sendikalarının temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Ramazan Çakırcı, “Eğitimin başı öteden beri şiddetle derttedir. Bir yanda teröre kurban verdiğimiz Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz öğretmenlerimiz, öte yanda vandalların şehit ettiği Necmettin Kuyucu ve Ayhan Kökmen. Bugün de yeni bir saldırı olayı nedeniyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Gözü dönmüş bir öğrenci velisi tarafından darp edilen Muhammed öğretmeni korumak, bilgiyi, ilmi, şuuru korumak anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu.
Eğitimciye saldırı toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır
Toplum olarak, şiddeti normalleştiren duyarsızlığa savaş açmak zorunda olduklarını vurgulayan Çakırcı, “Öğretmenlik mesleği, bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum anlayışından, veliler ya da öğrenciler tarafından gelebilecek saldırılara karşı hazırlıklı olunması gereken bir meslek hâline getirilmiştir. Bu gidişat bizi endişelendirmektedir. Eğitim ve şiddeti aynı cümle içerisinde kullanmak bile bizi derinden yaralamaktadır. Şiddetin egemen ve baskın olduğu yerde sağlıklı ve verimli bir eğitim ortamından bahsetmemiz imkânsızdır. Eğitimciye saldırı topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.
İdari ve hukuki tedbirler alınmalıdır
Gözü dönmüş saldırganların umudu yaralamalarına ve toplumun geleceğini karartmalarına asla izin vermeyeceklerini söyleyen Çakırcı, şöyle devam etti: “Bu saldırganlara karşı toplum olarak, ülke olarak önlem almak zorundayız. Öğretmenlerin hayatına kasteden bu saldırılara karşı önleyici ve caydırıcı tedbirler hayata geçirilmelidir. Psikolojik danışmanlık hizmetleri etkin hâle getirilmelidir. Disiplin yönetmeliklerindeki yetersizlikler giderilerek öğretmene verilen değer hususunda veli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Okullarda güvenlik önlemleri artırılmalı, bu tür saldırılara karışanların kamu hizmetlerinden faydalanmalarına yönelik kısıtlamalar getirilmelidir.”
Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır
Bu tür şiddet olaylarının önüne geçmek için Millî Eğitim Bakanlığı’na ve hükûmet yetkililerine çağrıda bulunan Çakırcı, “Daha önce yaşanan şiddet olaylarında tepkimizi ortaya koymuş ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için imza kampanyası başlatmıştık. Gerek eylemlerimizle gerek kampanyalarımızla öğretmenlerimizin hayati tehlikesi olduğunu haykırmıştık. Bu artık bir zorunluluk, öğretmenlerimizin bu şiddet sarmalından kurtarılıp onlara hak ettikleri değerin verilmesi gerekmektedir. Şiddeti önleyici tedbirleri de kapsayan Öğretmen Meslek Kanunu ivedilikle çıkarılmalı ve hayata geçirilmelidir. Çünkü böyle bir düzenleme olmazsa bu saldırılar devam edecek. Saldırıların önüne geçilmesi için bu kanunun bir an önce çıkarılması gerekmektedir” diye konuştu.
Ortak basın açıklamasını ise Eğitim-Bir-Sen Çakırı Şube Başkan Yardımcısı Volkan Kavak yaptı. Kavak, eğitimcileri hedef alan ve hazin sonuçlara yol açan şiddet sarmalının hem üzücü hem de düşündürücü olduğunu belirterek, şunları söyledi: “İsmet İnönü Ortaokulu’nda görevli öğretmenimiz, bir öğrenci velisi tarafından darbedilmiştir. Öğretmenimize ve tüm eğitim camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Şiddeti kınıyor, reddediyoruz. Öğretmene şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının yekvücut şekilde dimdik ayakta olduğunu yerelde sizlere genelde tüm Türkiye kamuoyuna ilan ediyoruz. Öğretmenlerimizin zaman zaman maruz kaldığı böyle saldırıların hüzünlü hatıraları hâlâ yüreğimizi dağlarken, kaygı verici boyutlara varan bu saldırılar da üzüntümüzü katmerleştiriyor, ilgililerin daha fazla seyirci kalmadan caydırıcı tedbirler almasını bekliyoruz.”
Konuşmaların ardından, sendikalar tarafından alınan karar gereği yarım günlük iş bırakma eylemi yapıldı.