Farkında mısınız artık çocuğunuzun yeni bir sosyal bilgiler öğretmeni var. Bu yeni öğretmenin çocuğunuz üzerindeki etkisi sizin tesirinizden çok daha fazla. Günde en az bir saatini onunla geçiriyor. Bir saat en asgari olanı. Aslında ortalama iki saat ya da daha fazla, yeni hocanın önünde diz çöküyor evlatlarımız.
Bu gün konu hakkında kendi öğrencilerimin görüşlerini aldım. İlginç sonuçlar çıktı. Sizinle paylaşmak isterim:
1-İstisnasız bütün veliler çocuklarının sanal âlemde gezinmesinden rahatsız. Ebeveynler evlatlarının internet ortamında fazla kalmasını istemiyorlar. İlginç olan hiçbir veli sanal ortamı kesinlikle yasaklamadan yana değil onun yerine sınırlı bir vakit geçirilmesine taraftar.
2-Çok az öğrenci sanal ortamı ders için kullanıyor. Henüz ders ile ilgili bilgilenme alanı olarak görmüyorlar sanal medyayı.
3-Öğrencilerimiz genellikle ilkokul hocalarını takibe almışlar. Branş hocalarının medya hesaplarını öğrencilerine vermesi pek benimsenmiyor. Gençlerin bu hesapları yanlış amaçlarla kullanabilecek olmalarından çekiniliyor.
Görüldüğü gibi sanal medya, gençlerin kısmi özgür alanı. Öğrenciler bu sanal âlemdeki hür mekânlarını akranları dışındakilere açmak istemiyorlar. Gerçek hayatta çeşitli sebeplerle pek bulamadıkları ifade özgürlüğünün tadını sanal âlemde bulmaya çalışıyorlar. Ancak, onları bu sahada kontrolsüz bir şekilde bırakmanın çok fazla mahsurları var. İnternet ortamı her şeyden önce sınırsız bir zaman harcama ortamı sunuyor çocuklarımıza. İnternette çocuk koruma programı denilince hemen akla pornografik yayın yapan sitelere girişleri engellemek veya kapatmak geliyor. Bilinmelidir ki gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmayan sanal oyun sitelerinin de en az pornografik içerikler kadar zararlıdır.
Meslektaşlarımız öğrencilerini sanal âlemde kendi hallerine bırakmamalıdır. Bu konu Güvenli Okul başlığı altında Antalya’da yapılacak 19. Milli Eğitim Şurası’nda tartışılmalıdır. Benim önerim şu şekilde:
Öncelikle, Milli Eğitim Bakanlığı bir program dâhilinde tüm öğretmenleri web sitesi sahibi yapmalı. Hocalarımız eğitim adına ne yapıyorlarsa bu sitelerde onu üçüncü şahıslar görebilmeli.
İkinci olarak öğretmenler sosyal paylaşım hesaplarını her öğrenciye vermeli ve onları takibe almalı. Böylece belki öğrencilerimizin yanlış içerikleri paylaşmasının önüne geçebiliriz.
Bu konuda önerisi olanları dinlemek isterim.
Adil Gülmez
TurkiyeEgitim.Com