MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Milli Eğitim kurumlarının ve kadrolarının son durumunu Gerçek Hayat'a değerlendirdi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yıllarca eğitimde çok başarılı oldukları propagandası yapan, gerçekte ise sınav sorularını çaldıkları ortaya çıkan FETÖ'nün eğitim kurumları kapatılarak kamulaştırıldı. Yürütülen operasyonlarla 28 bin öğretmen ihraç edilirken 2 bine yakın kurum kapatıldı. Kapatılan kurumlardan yaklaşık bin tanesi okuldu. Bu okulların tümü kamuya geçti ve okullara 15 Temmuz şehitlerinin isimleri verilerek kazanılan zafer yaşatılmaya devam ediyor.
Başta yargı, askeriye, emniyet ve sağlık olmak üzere özel ve kamu kuruluşlarında yapılan ihraçlar FETÖ'nün ağırlıklı olarak ağ kurduğu diğer önemli yapı da eğitimdi. MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, ülkenin dört bir yanına sızmış olan örgütün OHAL bittiğinde eğitim yapılanmasından tamamen silineceğini açıkladı. Kapatılan okullarla birlikte yaklaşık 400.000 öğrencilik kontenjan açıldığını söyleyen Tekin, iki yıl içinde okulların tam kontenjanla eğitim öğretim yapar hale geleceğini ifade etti.
Öğretmen ihraçlarıyla Milli Eğitim çökmedi
MEB'den 28 bin öğretmenin ihraç edilmesiyle olumsuz bir algı oluşturulduğunu söyleyen Tekin, 40 binin üzerinde norm fazlası olarak bulunan öğretmenlerle açığın kapatıldığını söyledi. Bununla birlikte 20 bin sözleşmeli öğretmen alınarak takviye sağlandığını belirtti.
FETÖ özel okullarda tekelleşti
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde özel okullarda kendi çıkarları doğrultusunda örgütlenen FETÖ'nün MEB'de oluşturduğu vesayeti şu cümlelerle özetledi;
"FETÖ ile ilgili olarak darbe sürecinde, bütün kamu kurumlarında kendi siyasal, ideolojik, ekonomik çıkarları uğruna vesayet yapan, politikaların hayata geçilmesini engelleyen, onları kendi çıkarları doğrultusunda manipüle eden bir yükten devletimiz kurtulmuş oldu. Bu süreç içerisinde bu yapı, kamu görevlilerini, siyasetçilerini, kamu politikalarını, istediği şekilde yönlendirdi. Bu süreç Türkiye'de hem kamu politikalarını, hem hükümeti, hem bürokrasiyi hem de vatandaşları özgürleştiren bir süreç."
Tekin, öğrenci ve öğretmenlerin ulusal ve uluslararası projeler üretebilecekleri proje okullarında ideolojik kadrolaşmaya son verildiğini belirterek sözlerini bitirdi.