Olayda; davacının sorumluluğunda bulunan AR-GE biriminde görevli bir öğretmen 118 gün göreve gelmemiştir.
İlgiliye kınama cezası verilmiştir.
İlk derece mahkemesi bu kararı iptal etmiştir.
Danıştay ise bu kararı şu gerekçe ile bozmuştur: Göreve gelmeyen öğretmenin Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, kurum içerisinde herkes tarafından bilinen, konuşulan ve yayılan bu durumdan, ilgili birimin sorumluluğunu üstlenmiş müdür yardımcısının haberdar olmamasının olağan karşılanamayacağı açıktır.
İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.
İDDK ise ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur.
Bu karar üzerine ilk derece mahkemesi, "kurum içerisinde herkes tarafından bilinen, konuşulan ve yayılan bu durumdan, ilgili birimin sorumluluğunu üstlenmiş müdür yardımcısının haberdar olmamasının olağan karşılanamayacağı da açık olduğundan, Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma neticesinde sübut bulan bu eylemleri nedeniyle öğretmen olarak atanması" işlemini hukuka uygun bulmuş ve davayı reddetmiştir.
Danıştay 2. Daire bu kararı onamıştır.
DANIŞTAY 2. DAİRE
Esas No.: 2020/1198
Karar No.: 2020/3181
Karar tarihi: 27.10.2020
İSTEMİN KONUSU: Gaziantep 1. İdare Mahkemesince verilen 20/02/2020 günlü, E:2020/49, K:2020/177 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
DAVA KONUSU İSTEM:
Dava; Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma neticesinde aynı il, Merkez, . Ortaokuluna öğretmen olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığının 20/11/2012 günlü, 176306 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Adana 2.İdareMahkemesinin 21/06/2013günlü, E:2013/88, K:2013/982sayılı kararıyla; davacının sorumluluğunda bulunan AR-GE biriminde görevli . adlı öğretmenin, raporlu olduğu günler izinsiz olarak yurtdışına gittiği, dolayısıyla bahsi geçen şahsın raporlu olduğu günler izinsiz olarak yurtdışına gidip gitmemesinin davacı tarafından denetiminin yapılmasının mümkün olmadığı, bu fiilin bahsi geçen şahsın sorumluluğunu doğuracağı, öte yandan, davacıya kınama cezası verilmesine neden olan fiillerden olan, . adlı öğretmenin, herhangi bir mazereti olmaksızın görevlendirildiği AR-GE birimindeki görevine 118 gün gitmemesi olayında takip ve kontrol görevini yerine getirmemesi filinin ise; davacının 01/02/2012 tarihli görev dağılımı ile AR-GE biriminde görevli personeli iki ayrı gruba ayırdığı ve . adlı öğretmenin de bulunduğu grubun başına ekip sorumlusu olarak . adlı şahsı getirdiği, bahsi geçen şahıs hakkında herhangi bir soruşturma açılmadığı, AR-GE biriminde görevli personelin belirli bir yerde sabit durmaksızın sahada görev yaptığı hususu da dikkate alındığında, isnad edilen fiilin tek başına İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasını gerektirecek nitelik ve ağırlıkta bulunmadığı, atama işleminin bu yönüyle disiplin yönünden uygulanan kınama cezasının yanında ikinci kez cezalandırma niteliğinde olduğu, davacının memuriyet hayatı boyunca sicillerinin iyi ve çok iyi olması ve birçok teşekkür ve takdir belgesinin bulunduğu hususu da dikkate alındığında, davacının İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevi üzerinden alınarak aynı İl, Merkez, . Ortaokuluna Öğretmen olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda tesis edilmediği sonucuna ulaşıldığından bahisle dava konusu işlemin iptaline, anılan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine hükmedilmiştir.
Anılan karar, Danıştay İkinci Dairesinin 15/12/2015 günlü, E:2013/8326, K:2015/10308 sayılı kararıyla; davacıya bağlı bir birimde görev yapan bir öğretmenin göreve gelmediğini belirten şikayet dilekçesi üzerine soruşturma başlatıldığı, göreve gelmeyen öğretmenin Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, kurum içerisinde herkes tarafından bilinen, konuşulan ve yayılan bu durumdan, ilgili birimin sorumluluğunu üstlenmiş müdür yardımcısının haberdar olmamasının olağan karşılanamayacağı açık olduğundan, Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma neticesinde sübut bulan bu eylemleri nedeniyle aynı ilde bulunan bir okula öğretmen olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, bu işlemin iptali ile parasal hakların yasal faizi ile birlikte iadesi yönündeki mahkeme kararında ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/04/2018günlü, E:2016/3263, K:2018/1621sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, Gaziantep 1. İdare Mahkemesince verilen 20/02/2020 günlü, E:2020/49, K:2020/177 sayılı temyize konu kararla; Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, . isimli şahsın "izinsiz olarak yurtdışına çıkması" fiillerinin adı geçen şahsın raporlu olduğu günlerde meydana geldiği, dolayısıyla davacının bu durumdan haberdar olması veya sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bununla birlikte kendi sorumluluğunda bulunan AR-GE biriminde görevlendirilmesine rağmen 118 gün göreve gelmediği anlaşılan . isimli öğretmen hakkında hiç bir işlem yapmadığı, bu sebeple aldığı kınama cezasına karşı açtığı davanın reddedildiği, her ne kadar, yapılan görevin niteliği uyarınca davacının, anılan çalışanın göreve gelmemesinden haberdar olmasının oldukça zor olduğu savunulmuş ise de, kurum içerisinde herkes tarafından bilinen, konuşulan ve yayılan bu durumdan, ilgili birimin sorumluluğunu üstlenmiş müdür yardımcısının haberdar olmamasının olağan karşılanamayacağı da açık olduğundan, Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma neticesinde sübut bulan bu eylemleri nedeniyle aynı İl, Merkez, . Ortaokuluna öğretmen olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından; AR-GE biriminde gerçekleştiği öne sürülen devamsızlıktan, diğer yetkili ve sorumlular ayrık tutularak sadece kendisinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu; Mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen "AR-GE biriminde görevli .'nın mesaiye gelmediğinin kurum içerisinde herkes tarafından bilindiği "yönündeki tespitin gerçeği yansıtmadığı, devamsızlığın herkesçe bilindiği yönünde dosyada herhangi bir somut delil bulunmadığı; dava konusu işlemin sebebi olarak gösterilen olaylar incelendiğinde, idari hizmetler görevinden alınmasını gerektirecek nitelik ve ağırlıkta olmadıklarının görüleceği; kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmediği ve atama işlemi ile davacının mükerrer cezalandırıldığı; dava konusu işlemle eşdeğer bir göreve atanmaması nedeniyle ekonomik olarak hak kaybına uğradığı; işleme dayanak yapılan soruşturma raporunun eksik ve hatalı olarak düzenlendiği ileri sürülerek, Mahkeme kararının bozulması istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN CEVABI:
Temyiz talebinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Gaziantep 1. İdare Mahkemesince verilen 20/02/2020 günlü, E:2020/49, K:2020/177sayılı kararın ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeşgün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (memurlar.net)