Eskişehir'de, KPSS'de yeterli puanı alamadığı için atanamayan öğretmen adayı, kuruttuğu çiçeklerden reçine kullanarak kolye, yüzük ve bileklik gibi takılar tasarlamaya başladı.
Yozgat Bozok Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü 2014'te bitirdikten sonra Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) giren ancak yeterli puanı alamayınca atanamayan 26 yaşındaki Nuray Karagöz, hem boş zamanı değerlendirmek hem de gelir kapısı olması için takı tasarımına yöneldi.
Yaklaşık 2 ay kitap sayfaları arasında kuruttuğu çiçekleri reçineye hapsedip kolye, yüzük, bileklik gibi takılar tasarlayan Karagöz, "Şanslı Çiçekler" adını verdiği ürünlerini sosyal medya üzerinden satmanın yanı sıra ülke genelindeki tasarım festivallerine de katılarak alın terinin karşılığını arıyor.
Öğretmenlik için KPSS hazırlıklarını sürdüren Karagöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hedefinin umutsuzluğa kapılmadan hayatı dolu dolu yaşayan öğrenciler yetiştirmek olduğunu söyledi.
Karagöz, atanacağı güne kadar boş kalmamak ve üretmek için çok düşündüğünü belirterek, sonunda reçine yardımıyla kurutulmuş çiçekten takı yapabileceğine karar verdiğini kaydetti.
"Aslında ürettiğim takılara da edebiyatı bulaştırıyorum. Ürünlerimin fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaşırken, altlarına şiirler yazıyorum." diyen Karagöz, öğretmenliğin verdiği duygusallık sayesinde de göze ve kalbe dokunabilen ürünler ortaya çıkardığına inandığını dile getirdi.
- "Şanslı çiçekler, benim felsefem"
Mesleğini icra edemediği için farklı bir meslek grubuna yönelmenin yanlış olacağını düşünerek, atanacağı günü beklemeyi tercih ettiğini anlatan Karagöz, "Şanslı çiçekler, benim felsefem. Tıpkı Yunus gibi, Mevlana gibi şanslı benim çiçeklerim. Tüm ihtişamıyla şeffaf bir kalıbın içinde yıllarca insanların gözlerine hitap edecekler. Dökülüp toprak olmak yerine, uzun süre sevilecekler. Bu hayalle üretiyorum ürünlerimi." dedi.
Karagöz, bu süreçte en büyük destekçisinin ailesi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"İlk sermayemi ailem verdi. Çevremdeki bazı insanlar, 'Öğretmensin sen, saçmalama' dese de ailem tüm inancıyla bana destek verdi. En son İstanbul'da düzenlenen TasarımcaFest etkinliğine katıldım. Orada 150 el emeğimi satabildim ve bu beni hem hırslandırdı hem de mutlu etti. Öğretmen olarak atansam da takı tasarımı yapmaya devam edeceğim çünkü bu iş benim ayakta kalabilmemi sağladı. Atandığımda bu hikayemi ders olarak anlatacağım. Öğretmen olabilmem için hayatı öğrenmem gerekiyormuş, anlamış oldum."