“Öğrencilerin Meslek Seçimini Etkileyen Faktörler”i Araştırdık

“Öğrencilerin Meslek Seçimini Etkileyen Faktörler”i Araştırdık

Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi, öğrencilerin meslek seçimini etkileyen faktörleri araştırdı. Buna göre, öğrencilerin yüzde 33,81’i, bölüm seçimi yaparken öncelikli olarak kazanç durumuna ve iş bulma kolaylığına, yüzde 19,34’ü ilgi-yeteneklerine, yüzde 10,45’i ise toplumdaki saygınlığa önem veriyor.

 

Araştırmaya katılan her beş öğrenciden dördü (yüzde 80,6), basında uzun süre gündemde kalan YGS’deki şifre tartışmalarından etkilendiği ifade ediyor.

 

Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (EBSAM), LYS’ye ilk kez girecek öğrencilerin meslek seçiminde nelere önem verdiğini ve nelere dikkat ettiğini tespit etmek amacıyla 1-31 Mayıs 2011 tarihleri arasında 12 ilde, bin 200 öğrenciyle yüz yüze yaptığı “Öğrencilerin Meslek Seçimini Etkileyen Faktörler” konulu araştırmanın sonuçlarını bir basın toplantısıyla açıkladı.

 

Her Üç Kişiden İkisi Yükseköğretimde Lisans Tercihi Yapacak

EBSAM’ın yaptığı araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 66,8’i ÖSYM’de lisans, yüzde 27,8’i önlisans, yüksekokul veya meslek yüksekokul, yüzde 2’si açıköğretim tercih edeceğini, yüzde 3,4’ü ise tercih yapmayacağını belirtiyor.

 

Alan Tercihinde Eğitim-Öğretmenlik Birinci Sırada

Öğrencilerin tercih edecekleri alanlar incelendiğinde, birinci sırada eğitim-öğretmenlik (yüzde 20,2) yer alıyor. Eğitim-öğretmenliği, mühendislik-mimarlık (yüzde 15,5) ve iktisat-işletme-idari bilimler (yüzde 14,2) takip ediyor. Son sıralarda ise, diş hekimliği (yüzde 1,2), sanat ve tasarım (yüzde 1,3), eczacılık (yüzde 1,6) yer alıyor.

 

Kızların en çok tercih edeceği alan eğitim-öğretmenlik (yüzde 29,1) iken, erkeklerin en çok tercih edeceği alan mühendislik-mimarlık (yüzde 21,2).

 

Öğretmenlik mesleğini tercih edecek öğrencilerin ağırlıklı olarak kızlar (yüzde 71,1) olduğu görülüyor.

 

Meslek Tercihine Aile Yapısının Etkisi

Anne ve babası ilk ve ortaöğretim eğitim kademesinden mezun çocukların, ilk sırada eğitim-öğretmenlik alanını, önlisans kademesinden mezun velilerin çocuklarının ilk sırada mühendislik-mimarlık alanını, lisans veya yüksek lisans kademesinden mezun velilerin çocuklarının ise ilk sıralarda mühendislik-mimarlık, hukuk, tıp, diş hekimliği, eczacılık alanlarını tercih ettikleri ortaya çıkıyor.

 

Araştırmaya katılan her iki öğrenciden biri (yüzde 49), ailesinin maddi durumunun meslek tercihini etkilemeyeceğini ifade ediyor. ‘Ekonomik yönden etkileyecek’ diyen öğrencilerin oranı yüzde 37,7 iken, ‘psikolojik yönden etkileyecek’ diyenlerin oranı ise yüzde 10,2. ‘Diğer yönlerden’ etkileyeceğini ifade edenler yüzde 3,1 olarak karşımıza çıkıyor.

 

Meslek Tercihinde Ailenin Etkisi

Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 55,5’i ailesinin kendisiyle fikir alışverişi yaptığını ve kararı kendisine bıraktığını ifade ederken, yüzde 10,5’i anne ve babasının baskı yaptığını belirtiyor. Her üç öğrenciden biri (yüzde 32,3) ise, meslek tercihi yaparken ailesinin kendisini serbest bıraktığını dile getiriyor. Bölüm tercihinde ‘babam baskı yapıyor’ diyenlerin daha çok erkekler (yüzde 63), ‘annem baskı yapıyor’ diyenlerin ise daha çok kızlar (yüzde 56,3) olduğu görülüyor.

 

Tercih edeceği bölümlerde ailesinin etkisinin olacağını düşünen öğrencilerin yüzde 38,5’i ailesinin, tercih edeceği bölümün sağlayacağı ekonomik imkânları, yüzde 29,9’u ilgi ve yeteneklerini, yüzde 16,6’sı kazandıracağı şahsiyet ve kültürü, yüzde 11,5’i kazandıracağı sosyal statüyü, yüzde 3,5’i ise diğer kriterleri ön planda tuttuğunu belirtiyor.

 

Meslek Tercihinde Öğrencinin Etkisi

Ankete katılan öğrencilerin yüzde 51,6’sı bölüm tercihini ilgi ve yeteneklerine göre, yüzde 24,1’i açıkta kalmamak için uygun olan tercihlere göre, yüzde 11,4’ü kendi isteğine göre, yüzde 5,4’ü arkadaşlarından duyduğuna göre, yüzde 5,2’si ailesinin isteğine göre, yüzde 2,3’ü ise diğer faktörlere göre yapacağını ifade ediyor.

 

Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 14,3’ü bölüm tercihi yaparken cinsiyetinin etkisinin olacağını, yüzde 12,1’i kısmen olacağını, yüzde 73,6’sı ise etkisinin olmayacağını dile getiriyor. Bölüm tercihinde cinsiyetinin etkisinin olacağını ifade eden öğrenciler arasında en fazla eğitim-öğretmenlik (yüzde 25) alanının tercih edileceği görülüyor.

 

Meslek Tercihinde Araştırma ve Rehberlik

Öğrencilerin yüzde 59’u tercih edeceği bölümle ilgili araştırma yaptığını, yüzde 34,8’i kısmen yaptığını, yüzde 6,1’i ise yapmadığını söylüyor.

 

Ortaöğretim son sınıf öğrencilerinin yüzde 56,5’i meslek seçimiyle ilgili okulunun rehberlik bölümüyle görüştüğünü, yüzde 43,5’i görüşmediğini ifade ediyor.

 

Meslek Tercihinde Öncelik Verilenler

Araştırmaya katılan öğrenciler, bölüm seçimi yaparken, öncelikli olarak kazanç durumuna ve iş bulma kolaylığına (yüzde 33,81), daha sonra sırasıyla ilgi-yeteneklerine (yüzde 19,34) ve toplumdaki saygınlığına (yüzde 10,45) önem veriyor.

 

Toplumda En Saygın Meslekler

Öğrencilerin yüzde 27,2’si toplumda en saygın mesleğin doktorluk, yüzde 25,6’sı öğretmenlik, yüzde 8,8’i hâkimlik olduğunu düşünüyor. Kız öğrenciler, toplumda en saygın mesleğin öğretmenlik olduğunu (yüzde 33,5) ifade ederken, erkek öğrenciler ise doktorluk olduğunu (yüzde 27,1) dile getiriyor.

 

Öğrencilerin Program İzleme Alışkanlıkları

Araştırmaya göre, öğrencilerin yüzde 21,5’i evde en çok haber programlarını, yüzde 14,6’sı dizileri, yüzde 14,4’ü spor programlarını, yüzde 13,5’i tartışma programlarını, yüzde 10,5’i yarışma programlarını, yüzde 9,8’i filmleri, yüzde 8’i magazin programlarını ve yüzde 7,5’i belgesel programlarını izliyor.

 

YGS’deki Şifre Tartışmalarının Öğrenciler Üzerindeki Etkisi

Her beş öğrenciden dördünün (yüzde 80,6), basında uzun süre gündemde kalan YGS’deki şifre tartışmalarından etkilendiği görülüyor.

 

Öğrencilerin yüzde 42,7’si şifre tartışmalarının LYS’ye yönelik çalışmalarını önemli derecede etkilediğini belirtirken, yüzde 20,4’ü çok az etkilediğini, yüzde 17,5’i ise LYS’e hiç çalışamadığını dile getiriyor. Hiç etkilenmediğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 19,4.

 

Her üç öğrenciden ikisi (yüzde 68,2), bu sene LYS sonucunda bir yeri kazanamaması durumunda dershaneye giderek tekrar sınava hazırlanacağını, her beş öğrenciden biri (yüzde 19,9) sınava kendisinin hazırlanacağını ve her on öğrenciden biri (yüzde 11,9) sınava tekrar girmeyeceğini ifade ediyor.

 

Danıştay’ın, Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Öğrencilerinin Geleceğine Yönelik Kararları

Mesleki ve teknik ortaöğretim son sınıf öğrencilerine yöneltilen “Danıştay’ın iptal ettiği, YGS-1 puan türü ile teknoloji fakültelerinin mühendislik bölümlerine girebilme hakkının elinizden alınmasını nasıl karşılıyorsunuz” sorusuna, öğrencilerin yüzde 31,7’si “Meslek liseleri ikinci sınıf muamele görüyor”, yüzde 28,6’sı “Bizi üniversiteye almamak için ellerinden geleni yapıyorlar”, yüzde 14,1’i “Üniversite yolu bizim için yine kapandı”, yüzde 11,6’sı “etkilemedi”, yüzde 8,5’i “YGS-1 puan türüne göre tercih yapacaktım ama şimdi LYS’de gerekli puanı alamam”, yüzde 5,5’i ise ‘Diğer’ cevabını veriyor.

 

 

Rastlantıların, Aile Baskısının ve Çevre Şartlarının Meslek Seçimini Etkilemesine İzin Verilmemelidir

Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, mesleki ve teknik ortaöğretimin, başarılı öğrencilerin de tercih edebileceği kurumlar haline getirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Öğrenciler, ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilmeli, ilköğretimdeki yönlendirme tam ve etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Bunun yanında mesleki ve teknik ortaöğretimin önündeki katsayı engeli tamamen kaldırılmalıdır. Bu kurumlarda sonuç odaklı iyileştirmelerden ziyade süreç odaklı iyileştirmeler yapılmalıdır. Bu sayede, mesleki ve teknik ortaöğretimde eğitimin niteliğinin artmasının yanında, süreç sonundaki öğrenciler de alan tercihi noktasında daha geniş bir perspektife sahip olacak ve genel ortaöğretim öğrencileriyle eğitimde fırsat eşitliğini yakalamış olacaktır” dedi.

 

Ailelerin, çocuklarının ilgi, beceri ve yeteneklerini dikkate alarak, onların beklentilerine saygı duyması gerektiğini kaydeden Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Unutulmamalıdır ki, ilgi, beceri ve yetenekleriyle örtüşmeyen bölümleri tercih edip meslek sahibi olan binlerce kişi, ne işinden memnundur ne de hayatından. Bu, sadece öğrencinin geleceğini olumsuz etkilenmekle kalmayıp, Türkiye’nin geleceği açısından, üretme noktasında da sıkıntılar doğurmaktadır. Öğrenciler tercihlerini yaparken; tercih edecekleri bölümle ilgili araştırma yapmalı, okulunun rehberlik bölümüyle görüşmeli, ilgi ve yeteneklerini göz önünde bulundurmalı, ailesinin baskısına maruz kalmadan kendi isteklerini göz önünde tutmalı; kulaktan dolma bilgilerle değil, bilinçli bir şekilde tercih yapmalıdır. Aileler ve öğrenciler için, bölüm tercihinde en önemli faktör, mesleğin getireceği kazanç veya ekonomik imkânlar olmamalıdır. İlk planda, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri yer almalıdır. İlgi ve yetenekler doğrultusunda meslek sahibi olan kişiler, hem mesleklerinde başarılı olacak hem de ekonomik refaha kavuşacaktır.”

 

Meslek seçiminin, bireyin hayatında son derece önemli bir karar noktası olduğunun altını çizen Özer, “Çünkü meslek, bireyin hayatını kazanmak için yaptığı geçici bir iş değil; belli bir formasyonu gerektiren, ilgi, bilgi ve beceri isteyen sürekli bir uğraştır. Bireyin mesleğini seçmesi, ömrünün büyük bir kısmının geçeceği çalışma ortamını ve yaşam biçimini belirlemesi anlamına gelmektedir. Birey, meslek seçimi sırasında yetenek, ilgi ve isteklerini göz önünde tuttuğu oranda başarılı ve mutlu olur, ülke ekonomisine katkı sağlar” şeklinde konuştu.  

 

Ahmet Özer, rastlantıların, aile baskısının, çevre şartlarının ve ekonomik imkânsızlıkların öğrencilerin meslek seçimini etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

 

 "Öğrencilerin Meslek Seçimini Etkileyen Faktörler” Araştırmasının Tam Metni 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri