Özeti : Soruşturmacı tarafından tek bir olayın parçalara bölünerek çeşitli cezalar önerildiği oysa olayın tek bir fiil olarak ele alınması gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Muğla Valiliği Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İsteğin Özeti : Muğla 1. İdare Mahkemesince verilen 06.06.2007 günlü, E:2006/2322, K:2007/1206 sayılı kararın, davalı idare tarafından dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi: Metin Çağlar
Düşüncesi : Hukuk ve usule uygun bulunmayan temyize konu İdare
Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : E. Nur Necef
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; ... Lisesinde müdür olarak görev yapan davacının, tevhiden kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, geçmiş hizmetleri ve sicilleri dikkate alınarak bir alt cezanın uygulanması suretiyle 1/10 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.7.2006 tarih ve 20 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Muğla 1. İdare Mahkemesinin 06.06.2007 günlü, E:2006/2322, K;2007/1206 sayılı kararıyla; davacının, 14.10.2006 tarihinde bir öğrenciyi dövdüğüne ilişkin sadece iki öğrencinin duyumunun olduğu, diğer öğrencilerin haberlerinin olmadığı, bir öğrencinin ise eliyle vurduğunu beyan ettiği, 17.11.2006 tarihinde bir öğrencinin diğer öğrenciler tarafından dövülmesine göz yumduğu ve döven öğrenciler yanında taraf olduğuna ilişkin olarak; beş öğrencinin sözkonusu olayın gerçekleştiğini, diğer öğrenciler ile nöbetçi öğretmenin olaydan haberlerinin olmadığını ifade ettikleri, nöbet defterinde de sözkonusu tarihte olay olduğuna ilişkin bir saptamanın yer almadığı, konuya ilişkin her hangi bir şikayetin olmadığı, öğrenci ...'in tasdikname ile atıldığına ilişkin sözlerin duyumdan ibaret olduğu, davacının üzerine atılı fiilleri işlediğine ilişkin somut bilgi ve belgelerin ortaya konulamaması karşısında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare; işlemin hukuk ve usule uygun olduğunu öne sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
1702 sayılı Kanunun 22/4. maddesinde; talebeyi dövmek suçunu işleyenlerin maaş kesim, 657 sayılı Kanununun 125/D-l maddesinde ise; görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak suçunu işleyenlerin ise kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılacakları hüküm altına alınmış, 125. maddenin E/k bendinden sonu gelen ikinci fıkrada ise; geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği hükümlerine yer verilmiş bulunmaktadır.
Olayda; davacının, ... Lisesinde müdür olarak görev yaptığı, bir öğrenci velisinin şikayeti üzerine hakkında soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonucu, 14.10.2005 tarihinde okulda bir öğrenciyi dövdüğü, bir öğrencinin başka öğrenciler tarafından dövülmesine göz yumduğu, döven öğrencilerden yana taraf olduğu, öğrenciyi döven çocuklar adına şikayet dilekçesi yazdırdığı ve dövülen öğrenci ve velîsi hakkında Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğu iddialarının sübuta erdiğinden bahisle tevhiden kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının önerildiği, Muğla İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunun 12.7.2006 günlü, 2006/20 sayılı kararı ile; 657 sayılı Kanunun 125/D maddesi uyarınca tevhide bir yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerektiği ancak, disiplin cezası almamış olması ve son beş yıllık sicilinin olumlu olması hususu dikkate alınarak bir alt ceza alan 1/10 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın il valisi tarafından onaylandığı, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın aşıldığı anlaşılmış olup; 14.10.2005 tarihinde davacı tarafından dövüldüğü öne sürülen Öğrenci ...'e ... Devlet Hastanesince verilen 14.10.2005 günlü, 2795 sayılı raporda; alt dudakta mukozal yırtık, ekimoz ve ödem saptandığı teşhisi ile 10 gün rapor verilmiş olması, davacının 14.10.2005 tarihinde ... Lisesi Müdürlüğüne vermiş olduğu şikayet dilekçesinde; " ... bana doğru yürüdü, bende çenesinden tutarak hızla ittirdim...", 1.11.2005 tarihinde müfettişe verdiği ifadesinde ise; " ... bunun üzerine, git, başıma bela olma! diyerek kendisini ittirdim..." demek suretiyle öğrencisine vurduğunu tevilli olarak ikrar etmesi, soruşturma sırasında ifadesine başvurulan; ..., ... ve ...'in ifadelerinde; davacının öğrenciyi dövdüğünü gördüklerini beyan etmeleri, bir öğretmenin ise ifadesinde; ... davacının öğrenciyi dövdüğünü duyduğunu ifade etmesi karşısında, davacının 14.10.2005 tarihinde bir öğrenciyi dövmek fiilini işlediğinin sabit olduğu, ... adlı öğrencinin 17.11.2006 tarihinde aynı okulda öğrenci olan kişilerce dövülmesi olayına ilişkin olarak ise; her ne kadar soruşturmayı yapan müfettiş tarafından tek bir olayın parçalara bölünmesi suretiyle çeşitli cezalar önerilmiş ise de, olayın tek bir fiil olarak ele alınması sonucunda; 17.11.2006 günü ... adiı öğrencinin okulda dövüldüğü, ancak bu olaya ilişkin olarak davacı tarafından hiçbir işlem yapılmadığının soruşturma sırasında ifadesine başvurulan öğrenciler; ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından ifade edilmesi, olay tarihinde nöbetçi olan müdür yardımcısı ...'ın; olayı öğrencilerden öğrendiğini, bilgiyi aktaran öğrenciyi yanına alarak okul müdürünün yanına götürdüğünü ve müdür yardımcılarına da sözlü olarak ilettiğini ifade etmesi, öğrencinin dövülmesi olayını gerçekleştiren kişilerin 17.11.2006 tarihinde okul müdürlüğüne verdikleri ve davacı tarafından savcılığa gönderilmek üzere işleme konulan şikayet dilekçelerinde de; öğrencinin dövülmesi olayını çeşitli sebeplerle gerçekleştirdiklerini ifade etmeleri karşısında, davacının; okuldaki bir öğrencinin başka öğrenciler tarafından dövülmesi olayından haberdar olduğu ancak, bu olayı gerçekleştiren öğrenciler hakkında herhangi bir işlem yapmadığı, olaya karışan öğrencileri teşvik ederek dövülen öğrenci ve velisi hakkında şikayet dilekçeleri verdirmek suretiyle 657 sayılı Kanunun 125/D-l maddesinde tanımlanan suçu işlediğinin sübuta erdiğinin anlaşılması karşısında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu îdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Muğla 1. İdare Mahkemesince verilen 06.06.2007 günlü, E:2006/2322, K:2007/1206 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 06.04.2010 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
657 sayılı Kanunun 126. maddesinde; aylıktan kesme cezasının disiplin amiri tarafından verileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Davacıya; Muğla İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunun 12.7.2006 günlü, 2006/20 sayılı kararı ile alt cezanın uygulanması suretiyle, 657 sayılı Kanunun 125/C maddesi uyarınca 1/10 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir.
657 sayılı Kanunun hükmü yukarıda aktarılan 126. maddesi uyarınca; disiplin kurulunca alt cezanın uygulanmasına karar verildikten sonra dosyanın, disiplin cezası vermeye yetkili olan disiplin amirine gönderilmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, aylıktan kesme cezasının doğrudan Disiplin Kurulu tarafından verilmesine ilişkin işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının sonucu itibariyle onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına karşıyım.