28 Şubat sürecinde bir başörtülü öğretmen "Kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davrandığı", "İdeolojik amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğu" öne sürülerek memurluktan ihraç edilmişti.Danıştay 12 Dairesi, 28 Şubat sürecinde başörtülü bir öğretmen hakkında verilen ihraç kararını bozdu. Danıştay oybirliği ile bu kararın haksız olduğunu kabul ve tescil etti. Yani adalet yerini buldu.
Ancak Milli Eğitim Bakanlığı başörtülü öğretmenin ihraç kararının doğru olduğuna dair Danıştay’a İtiraz yazısı göndermiştir. MEB Hukuk Müşavirliği'nin Danıştay’ın bu kararına itiraz etmesi mevzuat gereğiydi denildi. Kamuoyunda ortaya çıkan yoğun tepkiler üzerine bakanlık bir yanlışlık olduğunu belirtip itirazını geri çekmiştir. Bu olayın sorumluluğu bir kişiye yıkılıp Hukuk Müşavirinin görevinden çekilmiş bunun üzerine Hukuk Müşaviri emekliliğini istediği duyurulmuştur.
ÖĞDER ERZURUM şubesi olarak burada yaşanan olayın sorumlusu sadece Hukuk Müşaviri midir merak ediyoruz? Darbe ve ara rejim dönemlerine ait birçok kalıntının yürürlükten kaldırıldığı günümüzde idari düzenleme mahiyetindeki adeta Eğitimin 35.maddesi olan Kıyafet yönetmeliğinin halen varlığını sürdürmesinin gerekçesini Milli Eğitim Bakanının açıklaması gerekiyor.
Yoksa 1949’larda İmzalanan Kahire anlaşması ve akabinde kurulan, yürürlükte olduğu iddia edilen Fulbrigt eğitim komisyonun eğitimde etkisi devam mı ediyor yoksa? Bu olayın bir görevden alma ile sonuçlanmamasını ,akabinde Başörtüsünü yasaklayan çağdışı kıyafet yönetmeliğinin de değiştirilmesini talep ediyoruz.
ABDULLAH İKİNCİ
ÖĞDER ERZURUM ŞUBE BAŞKANI