Son günlerde çokça tartıştığımız 1128 akademisyenin bölücü terör örgütüne destek veren açıklamalarından sonra bir akademisyen olarak kendi kendime düşündüm! Akademisyenlik nedir, ne ile uğraşır ve akademisyen kime denir?
Sözlüklerde akademisyen kelimesi üniversite ve benzeri yükseköğrenim kurumlarında öğretimi gerçekleştiren, araştırma yapan ve özgün araştırmalarıyla alanına katkıda bulunan kişilere verilen genel mesleki unvan şeklinde tanımlanmıştır. Kanaatimce akademisyen ya da akademisyenlik Platon ve Aristoteles’le başlayan “akademiya” okulu, ardından Descartes’ci Kartezyen düşüncenin modern düşünceyi öncelemesi ve nihayetinde aydınlanmayla birlikte zirve yapmış bir entelektüel hareket şeklinde tanımlayabiliriz. Yani hocam, siz bu tanımınızla ne demek istiyorsunuz diyehaklı olarak sorabilirsiniz. Demek istediğim şudur ki, akademisyen denilen kişi belli bir konuda özgün düşüncesiyle objektif, tutarlı, şümullü, analiz-sentez yöntemine sahip, tamamen bilimsel veriler ışığında problemli gördüğü konuları aydınlatma çabası içinde olan kişidir.
O zaman şimdi bu 1128 akademisyen, benim yukarıda yapmış olduğum tanımın neresine dâhildir? Bunlara hangi hakla ve ne şekilde akademisyen diyeceğiz, doğrusu anlamış değilim. Çünkü bunların yapmış olduğu bildiride hangi bilimsel veriler kullanılmış bilmiyoruz. Diyelim ki bu zevat, biz bu metinle bilimsel bir faaliyeti kastetmiyoruz desinler… O zaman siz ne hakla Türkiye Cumhuriyetinin katliam yaptığını iddia ediyorsunuz?
Siz hiç Doğu ve Güneydoğu’ya gittiniz mi, orada anket çalışması yaptınız mı, halkla konuştunuz mu? Yok, oturmuşlar masa başında devlet kurup devlet yıkıyorlar. Buna da akademisyenlik böyle gerektirir diyorlar. Eğer akademisyenlik sizin dediğiniz gibiyse ben böyle bir akademisyenliği kabul etmiyorum, çünkü benim anladığım ve okuduğum akademisyenlik bu değil. Bir felsefe hocası olarak söylüyorum, siz gerçekten bu kafayla bu zamana kadar nasıl akademik çalışma yaptınız?Aklıma hemen ahbap-çavuş ilişkisiyle üniversiteye girmiş olabileceğiniz geliyor.Çünkü bilimsel düşünceye sahip olan hiç bir insan böyle bir metni imzalayanlara akademisyen demez.
Evet, kendini sözde ve özde aydın zanneden zevat, gelelim canlı gündemimize: Size göre hendekleri,evleri, okulları, kütüphaneleri, camileri ve bütün devlet dairelerini hep devletinasker ve polisleriyakmıştır değil mi? hatta buradaki bütün insanlar da devletin kendi elemanıdır, hatta burada devlet filim çeviriyorolabilir.
Bu sözde akademisyen denilen zevat, siz ne kadar da utanmaz, arlanmaz ve aşağılık bir duyguya sahipsiniz. Binlerce asker ve polis şehit edilirken tek kelime bile etmeyen zevat, terör örgütünün yardakçılığını yapıyor. Ne güzel, hem devletin maaşını al, hem de kalk devleti terör örgütü; terör örgütünü de masum, sevecen, barışçıl ilan et. Ben size bir akademisyen olarak hakkımı helal etmiyorum. Bu devlete vergi veren bir akademisyen olarak sizin açıkçası defolup istediğiniz ülkeye gitmenizi istiyorum. Çünkü siz düşüncenizi açıklamıyor, şiddeti savunuyorsunuz. Sizin akademisyenlik anlayışınız militarizme dayanıyor, siz öğrencilerinize anfilerde hangi demokrasi, insan hakları ve kardeşliği anlatıyorsunuz? Sizi dinleyen öğrenciler kesinlikle militarist ve terörist olur. Utanın... Gidin güneydoğuya olup bitenleri kendi gözlerinizle görün. Polis ve asker şehitlerinin yavruları için de aynı bildiriyi niçin bu zaman kadar yayınlamadınız?Size göre yoksa onlar insan değil mi? Onların suçu devlet yanlısı olmak mı? Aslında siz, insan hakları savunuculuğunu sadece terör örgütü mensupları için dile getiriyorsunuz. Biz biliyoruz asıl meselenin ne olduğunu: Siz, Marksist, Leninist, Stalinist, Sosyalist ve Komünist ideolojiden beslenen ve onun bayraktarlığını yapan, adına da “akademisyen” denilen, ben utanıyorum söylerken hain, işbirlikçi, ihanet şebekesinin suç ortağısınız.
PPK ile olan sosyalist ideolojik bağınız sizi onlara laf söyletmeyi engelliyor. Sıkıysa PKK’ya da aynı sözleri söyleyin bakalım. Söyleyemezsiniz, çünkü karşınızda demokrasi, insan hakları ve barıştan anlayan değil, mafyavari yöntemlerle sizleri susturacak olan bir terör örgütü var. O nedenle bu devlete hainlik edene ben aydın demiyorum. Akademisyen hiç diyemiyorum.
Allah devletimize, polisimize ve askerimize zeval vermesin, Allah Bu milleti böyle insanlara muhtaç etmesin. Son söz olarak diyorum ki, iki şeyin kıymetini iyi bilelim: 1. Vatanımızın 2. Dinimizin. Eğer bunlar elimizden giderse, o vakit bir daha geri alabilmek için asırlar bile geçebilir.
Bu yüzden bir olalım, iri olalım ve diri olalım.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet DEMİRTAŞ
www.memurpostasi.com