Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında Funda Görey'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş
"Devlet memurlarına ilişkin 657 sayılı kanunda bir değişiklik yapılıp yapılmayacağı, paralel yapıyla da mücadele anlamında bu konuda bir çalışma var mı?"
sorusuna şöyle yanıt verdi.
Bu 657 sayılı yasanın değişmesi 25-30 yıldır tartışılan bir meseledir. Tabi ki kamudaki görevlilerin güvencesi saklı kalmak şartıyla burada farklı teknikler geçmişte de konuşuldu ama bir adım atılamadı. Bu çok hassas bir konu. Hem mevcut çalışanların güvencesini sağlamak hem de özellikle bu kadar çok küresel rekabetin olduğu ortamda kamu teşkilatının da ciddi bir şekilde rekabet edebilir hale gelmesini sağlayacak düzenlemeleri yamak durumundasınız. Bu da henüz konuşulan bir konudur.
Yüksek yargıyla ilgili düzenleme var Meclis'e sevk edilen. Bu yargı paketinin aslında anayasaya aykırı olduğu ve hükümetin ve hazırlayanlarında bunu bildiği ama anayasa mahkemesinden dönene kadar her türlü atamanın yapılıp Yargıtay ve Danıştay'ın yapısı değişeceği için artık yapacak bir şey kalmayacağı yorumları var.
Yanlış yorumlar bunlar. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bir gecekondu hükümeti değildir. Ancak gecekondu hükümeti olan ya da bir askeri darbe hükümeti olarak bir an evvel şu işi de yapalım bitsin diye hareket edecek olanlar böyle davranır. 65. Hükümet 2019 seçimlerine kadar işbaşında duracak olan bir hükümettir. 65. Hükümet hem icraatlarını yapacak hem de bu icraatları sırasında yargının farklı cepheleriyle de karşı karşıya kalacak onlarda yargıda bağımsız olarak kendi işlerini görecek yasama ve yürütme faaliyetleri de birbirinden bağımsız icra edilecek.
Dolayısıyla bu hükümet bu kararı çıkarttı yarın hükümeti kapatıp gidiyor değiliz. Her yasayla ilgili anayasaya uygunluk, diğer yasalarla çelişip çelişmediği bütün bunların uzun analizleri yapılıyor. Ayrıca bir de etki analizi yapılıyor. Biz bu yasayı şu sebeple çıkarmak istiyoruz ama bu yasayı çıkardığımızda yargının şu alanında tahmin etmediğimiz başka bir olumsuz etki oluşturur mu analizleri yapılıyor. Kimse laf olsun diye şu yasayı da çıkaralım diye çıkarmaz. Zor bir iş yasa çıkarmak. Meclis'te çoğunluğumuz olabilir ama görüyorsunuz her yasada Meclis'te kavga gürültü yaşanıyor. Ümit ederiz ki bu yasalar çıktığında da anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi söz konusu olmaz.
Danıştay'ın örneğin 4'te 1'inin sayın Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek olması çok tartışılıyor. Bu da etki analizi hem yasalara uygunluğu kontrol edilmiş bir madde söylediğinize göre ama tepkilere ne diyeceksiniz?
Bu yasalar hazırlanırken bütün gelişmiş ülkelerdeki, uygulamalar, kim ne kadar atıyor, kim atıyor, hükümetin rolleri bütün hepsi biliniyor. Dolayısıyla diğer ülke uygulamalarıyla uyumlu olan değişiklik teklifleridir. Ümit ediyorum hızlı şekilde yasalaşır.
Faiz kararıyla ilgili 4. kez indirim kararı alındı. Bu hem ekonominin genel çerçevesi hem de bundan sonra nasıl etki yapar bu karar?
Bu hükümetin yıllardır bizim söylediğimiz Türkiye ekonomi de bir faz değişimine gitmek mecburiyetindedir. Çok şükür bu hükümetle birlikte Türkiye'de ekonomi bir faz değişikliğine gidiyoruz. Türkiye sadece makro ekonomik dengeleri güçlü olan bir ülke değil. Bunu kabule diyoruz evet bu devam etmek durumundadır. Türkiye üretime dayalı yeni bir ekonomik modele geçmek durumunda. Faz değişiminin aslı üretmektir, istihdamdır ve özellikle Türkiye'nin küresel alanda rekabet edebilecek markalarını, ileri teknoloji ürünlerini çoğaltabilmektir. Bu çerçevede baktığımız zaman içeride üretimin en büyük engellerinden biri yüksek faiz oranlarıdır. Merkez bankası badın alt ve üst6 seviyesi uygulaması koydu. Şimdi öyle görünüyor ki daha önceki dönemde de başlamış olan merkez bankası faiz politikasının sadeleştirilmesinin araçlarından birisi de üst limitin aşağı doğru çekilmesidir. Üst limit aşağı doğru çekilmiştir bugünde. Bunun olumlu olacağını, Türkiye ekonomisine katkıda bulunacağını ve Türkiye'de bu anlamda iktisadi istikrarı sağlayacağını ümit ediyoruz.