Toplu sözleşme görüşmelerinde Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmet Kolunun komisyon toplantısında yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen’in talepleri masaya yatırıldı. Geçen öğretim yılına damgasını vuran nöbet ücretleri sorunu da masada tartışılan konular arasında. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı Ali Yalçın, gelecek yıl yaşanacak olası kaosa dikkat çekti.
Sorunun bütçeye getireceği yükün ötesinde bir maliyeti olabilir
Bütçeye getireceği yük nedeniyle kamu işveren heyeti tarafından gerçekleştirilemez olarak değerlendirilen teklifinde ısrarsı olan Eğitim-Bir-Sen ise sorunun salt mali boyutuyla hesap edilmesinin yanlış olacağını söylüyor.
Nöbet ücretinin, getireceği mali yükün hesaplanarak olayın sosyal, pedagojik ve eğitim yönetimi boyutunun ihmal edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, geçen öğretim yılında bir tek çocuğun burnu kanamadan yılın sonunun getirmek adına sendika olarak yaptıkları fedakârlığın, toplu sözleşme masasından nöbete ücreti verilmemesi durumunda devam edemeyeceğini belirtti.
Nöbet ücreti ile ilgili sorunun Gelecek yıl Milli Eğitim Bakanlığının önündeki en önemli problem olduğunu iddia eden Yalçın, Devletin angarya ihtiyacı olmadığını ve nöbet ücreti sorununun toplu Sözleşme masasında çözülmemesi durumunda olabilecekleri düşünmek dahi istemediklerini söyledi.
Yaptığımız fedakârlık birilerini yanıltmasın
Geçen yıl eylem kararı alan sendikalar olduğu için nöbet tutan öğretmenlerin tamamına yakınının Eğitim-Bir-Sen üyeleri olduğuna işaret eden Yalçın “Bizim öğrencilerimizin güvenliğini düşünerek gösterdiğimiz özveri, sonsuz bir kredi değil, toplu sözleşme masasına taşıyarak orada çözmek amacıyla yaptığımız bir fedakârlıktı. Bunun aynen devam edeceğini düşünmek, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere kamu işveren heyetini yanıltır. ” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin dersi en az olan gün veya boş gününde nöbet tuttuklarını söyleyen Yalçın, “ Nöbet görevi verilen öğretmenin boş saati ve günü dolduruluyor. Teneffüs ve öğle arasında da görev yapmak zorunda kalıyor. Nöbet görevinin getirdiği fiziki ve psikolojik yükün yanı sıra yasal sorumluluğu da var. Bu kadar büyük bir sorumluluğa ücret verilmemesi resmen angaryadır ve Angarya da anayasal suçtur.” şeklinde konuştu
Olası kaosun sorumlusu biz değiliz
2. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde nöbet eylemi ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çalışma yapmasının kararlaştırıldığını ancak geçen iki yıllık süre içerisinde herhangi bir çalışma yapılmadığına değinen Yalçın, “Kurum İdari Kurulunda da gündeme getirdik. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri de ücret verilmesinden yana tavır ortaya koydular. Konuyu Milli Eğitim Bakanımızla görüştük. Kendisi de nöbet ücreti ödenmesi gerektiğine ilişkin düşüncelerini ifade etti. Şimdi çözüm zamanıdır. Allah muhafaza sorunun çözülmemesinden kaynaklanan nedenlerle bir çocuğumuzun başına gelebilecek olumsuz bir durumun getireceği toplumsal maliyet ekonomik maliyetle mukayese edilmeyecek düzeydedir. Biz sorunun krize dönüşmeden, okullarda kaos ortamı oluşmadan çözülmesi için elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz. Şimdi top Kamu İşveren Heyetindedir.” ifadelerini kullandı.
Bütçeye getireceği yük nedeniyle kamu işveren heyeti tarafından gerçekleştirilemez olarak değerlendirilen teklifinde ısrarsı olan Eğitim-Bir-Sen ise sorunun salt mali boyutuyla hesap edilmesinin yanlış olacağını söylüyor.
Nöbet ücretinin, getireceği mali yükün hesaplanarak olayın sosyal, pedagojik ve eğitim yönetimi boyutunun ihmal edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, geçen öğretim yılında bir tek çocuğun burnu kanamadan yılın sonunun getirmek adına sendika olarak yaptıkları fedakârlığın, toplu sözleşme masasından nöbete ücreti verilmemesi durumunda devam edemeyeceğini belirtti.
Nöbet ücreti ile ilgili sorunun Gelecek yıl Milli Eğitim Bakanlığının önündeki en önemli problem olduğunu iddia eden Yalçın, Devletin angarya ihtiyacı olmadığını ve nöbet ücreti sorununun toplu Sözleşme masasında çözülmemesi durumunda olabilecekleri düşünmek dahi istemediklerini söyledi.
Yaptığımız fedakârlık birilerini yanıltmasın
Geçen yıl eylem kararı alan sendikalar olduğu için nöbet tutan öğretmenlerin tamamına yakınının Eğitim-Bir-Sen üyeleri olduğuna işaret eden Yalçın “Bizim öğrencilerimizin güvenliğini düşünerek gösterdiğimiz özveri, sonsuz bir kredi değil, toplu sözleşme masasına taşıyarak orada çözmek amacıyla yaptığımız bir fedakârlıktı. Bunun aynen devam edeceğini düşünmek, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere kamu işveren heyetini yanıltır. ” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin dersi en az olan gün veya boş gününde nöbet tuttuklarını söyleyen Yalçın, “ Nöbet görevi verilen öğretmenin boş saati ve günü dolduruluyor. Teneffüs ve öğle arasında da görev yapmak zorunda kalıyor. Nöbet görevinin getirdiği fiziki ve psikolojik yükün yanı sıra yasal sorumluluğu da var. Bu kadar büyük bir sorumluluğa ücret verilmemesi resmen angaryadır ve Angarya da anayasal suçtur.” şeklinde konuştu
Olası kaosun sorumlusu biz değiliz
2. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde nöbet eylemi ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çalışma yapmasının kararlaştırıldığını ancak geçen iki yıllık süre içerisinde herhangi bir çalışma yapılmadığına değinen Yalçın, “Kurum İdari Kurulunda da gündeme getirdik. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri de ücret verilmesinden yana tavır ortaya koydular. Konuyu Milli Eğitim Bakanımızla görüştük. Kendisi de nöbet ücreti ödenmesi gerektiğine ilişkin düşüncelerini ifade etti. Şimdi çözüm zamanıdır. Allah muhafaza sorunun çözülmemesinden kaynaklanan nedenlerle bir çocuğumuzun başına gelebilecek olumsuz bir durumun getireceği toplumsal maliyet ekonomik maliyetle mukayese edilmeyecek düzeydedir. Biz sorunun krize dönüşmeden, okullarda kaos ortamı oluşmadan çözülmesi için elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz. Şimdi top Kamu İşveren Heyetindedir.” ifadelerini kullandı.