Size bir teklifim var.
Bu hafta sonu kendinize bir iyilik yapın.
İşe, yapmacık bir dünyaya ait her şeyi hayatınızdan çıkararak başlayın.
Önce göz zevkiniz için ya da başka bir sebepten ötürü satın aldığınız naylon çiçeklere elveda deyin, sonra adımınızı dışarı atın; saksılara diktiğiniz, doğanın en nadide güzellerinden olan renk renk çiçekleri yerinde görmeye ne dersiniz?
Vaktiyle çiçek medeniyeti kuran bir milletin şimdiki hâline Nurullah Genç’in sözleriyle itiraz etmeye var mısınız?
Bu naylon çiçeklerin adını kim gül koydu?
Yoğun şehir hayatında teneffüse ihtiyaç duyuyoruz, kapalı mekânların kıskacında çok fazla bunalıyoruz.
İçimizdeki sıkıntıların zamanla hastalığa evirildiği şehir hayatında şifa bulabileceğimiz yerlerin başında hastaneler değil -siz de takdir edersiniz ki- doğayla baş başa kalacağımız yerler geliyor.
Pencere önlerindeki avuç içi kadar saksılardan kokladığımız çiçekler, bu ihtiyacımıza ne ölçüde cevap verir?
Geçen hafta sonunu, ruhumuza gizli gizli işkence eden alış-veriş merkezlerini terk ederek ulu ağaçların gölgelediği bir mesire alanında dinlenerek geçirdik.
Dinlenmekle kalmadık, epeyce eğlendik.
Ümraniye Merkez İmam Hatip Ortaokulunun düzenlediği piknik programı öğretmen, öğrenci ve misafirlerin katılımlarıyla renkli görüntülere sahne oldu.
Piknik programına katılan Ümraniye Milli Eğitim Şube Müdürleri Durak Demirel ve Adil Gülmez de öğretmen, öğrenci ve velilerin ilgilerine mazhar olarak örnek bir kaynaşmaya imza atmış oldular.
Siz de tabiatla baş başa bir hafta sonu geçirmek isterseniz, Beykoz Korusu’ndan birkaç kilometre daha devam ettiğinizde, ormanın içinde, Kaymakdonduran piknik alanı tam da aradığınız güzellikte... Üstelik Yuşa tepesine oldukça yakın. Gelmişken orayı da ziyaret etmeyi unutmayın.
Gittiğiniz takdirde “Ne iyi ettik de geldik!” dediğinizi duyar gibiyim. Çocuklar mekâna alışıp neşeli oyunlar oynarken siz de mangalın başına geçebilirsiniz. Açık havada koşuşturmalarınız, mangalın alevi açlığınızı kamçılayacak. Şimdiden afiyet olsun.