Nazar, Arapça bir sözcük; Türkçe'deki karşılığı "bakış"tır.
335
Bazı topluluklar nazarın nesneleri bile çatlatabildiğine inanır. İnsan dışarıdan gelen negatif ve pozitif enerjilere açık bir yapıda olduğundan, bazı insanlarla karşılaştığımızda kendimizi halsiz hissederiz, sinirlenir ya da enerjimizin çekildiğini hissederiz.
435
Bazen ise kaşımızdaki kişiden bize olumlu bir enerji gelir. Kişi, insanların olduğu kadar, eşyaların ve mekânların enerjilerine de duyarlıdır.
535
Mesela çok severek aldığımız objeler bazen ansızın kırılır;bu, nesnenin enerjisinin kişiyle uyuşmaması olarak görülür.
635
Nazar diye tabir edilen durum ise? Negatif ya da pozitif enerjinin karşımızdaki insanı etkilemesidir. Bu gönderilen yoğun enerji, çok sevdiğimiz insanları da etkileyebilir. Ancak kişi art niyet ya da kıskançlıkla enerji yayıyorsa karşıdaki bundan daha çabuk ve olumsuz yönde etkilenir.
735
Nazardan nasıl korunuruz?
835
Nazar boncuğunun insanı kem gözlerden koruduğuna inanılır. Yüzyıllar boyu birçok farklı kültür ve dinsel öğreti göz figürünü kötülükleri savan güçlü bir tılsım olarak kabul etmiş.
935
Genelde nazar boncukları göz şeklindedir. Çünkü göz, kişinin dünyaya açılan penceresidir. Göz iyi ve kötü, düşüncelerin ilk çıkış noktası olarak kabul edilir.
1035
Bu yüzden bakışlardan ya da kötü gözlerden korunmak amacıyla, kötülüğü emdiğine inanılan mavi renkli taşlar eskiden beri kullanılır. Dışarıdan maruz kalınan negatif enerjiye karşı koymanın çaresinin ?göze göz?le karşı koymak olduğu düşünülür.
1135
O nedenle mavi boncuk ve üzerindeki göz sembolünün anlamı nazara karşı koymaktır. Nazarın mavi renk ya da mavi (gök) boncuk ile özdeşleştirilmesi hakkında farklı görüşler var.
1235
Mavi rengin negatif enerjileri emdiği düşünülür. Araplar mavi rengin kan akışını yavaşlattığına inanırlar, o nedenle nazara karşı mavi boncuğu önemserler.
1335
Nazar boncuğu yapılırken içine kurşun dökülür.
1435
Koruyan göz figürüne Müslüman, Musevi ve Hıristiyan toplumların yanı sıra, Budist ve Hindu toplumlarda da rastlanıyor.
1535
Folklorik araştırmalarıyla tanınan Berkeley Üniversitesi profesörlerinden Alan Dundes'a göre nazarın merkezi Ortadoğu. Sümer'den Mısır'a, Mısır'dan Yunanistan ve Roma'ya geçerek tüm Avrupa'ya yayılmış. Nazar Ortaçağ Avrupa'sında, Orta Asya şaman kültüründe, Antik Mısır uygarlığında, Hindu, Yahudi ve Müslüman halklarında önemli bir kültürel öğe. Çoğu toplumda var olan nazar inancının geçmişinin Neolitik çağlara kadar uzandığı sanılıyor
1635
Bazı kesimler ise Nazar boncuğunun şeytanın simgesi olduğunu düşünüyor. Onu koruma amaçlı takan kişinin de şeytan ve cinlerle anlaşma yaptığı söylenir. Diyanet de nazar boncuğunun caiz olmadığıyla ilgili bir açıklama yapmıştı. Diyanet daha önceden yaptığı açıklamada "Tüm tedavi ve korunma yöntem ve sebeplerine başvurduktan sonra sonucu yüce Allah'tan beklemek İslam inancının gereğidir" demişti.
1735
"Bu sebeple nazar boncuğu ve benzeri şeylerin; bunlardan medet ummak amacıyla takılması caiz değildir. Bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında Rasûlüllah (s.a.s.) 'Kim nazarlık takarsa Allah onun işini tamama erdirmesin' (Ahmet b. Hanbel, Müsned, IV, 154) buyurmuştur."
1835
Ancak Türk kültüründe nazar ve korunma yolları yüzyıllardır süregelir.
1935
Nazar, göz değmesi, göze gelmek olarak algılanır. Halk arasındaki inanışa göre göze batan bir özelliğiyle ortaya çıkan kişi özellikle nazara açıktır. Sağlıklı ve gürbüz çocuklara, güzellikleriyle ve hünerleriyle dikkat çekenlere, derslerinde ve mesleğinde başarılı olan kişilere?.
2035
Yeni ev, araba alanlara, evliliklerinde mutlu olan çiftlere? Hatta güzel, sağlıklı bitkilere ya da sütü bol olan hayvanlara da nazar değdiği düşünülür. Bu tür özelliklere sahip olan kişilere ya da nesnelere herhangi birinin kıskançlık dolu gözlerle bakması nazara sebep olur. Böyle inanılır. Bazen de aşırı sevdiklerimize nazarımızın değdiği düşünülür. "İnsanın sevdiğine nazarı daha çok değer" denir.
2135
Nazardan nasıl korunursunuz?
Nazardan sakınmak için ülkemizin çeşitli bölgelerinde farklı ritüeller geliştirildi. Bunlara şöyle bir bakalım: Diyarbakır?da hayvanları nazardan korumak için boyunlarına çan asılır. Çan ses çıkardıkça dikkati kendi üzerine çekecek ve hayvanı nazardan koruyacaktır.
2235
Mersin'de ortası delik bir taş bulunur. Kişi bunu taşırsa kem gözlerden korunacağı düşünülür. Evlere nazar değmemesi için bir demet başak ve koçboynuzu asılır. İnanışa göre koçboynuzunun sivri uçları tehlikeli bakışları bertaraf eder.
2335
Ayrıca nazar değeceğini düşünülen kişiyle karşılaşılırsa o konuşmadan söze başlanır. Nazarı engellemenin bir yolu da kara çaltı ya da çalı adı verilen bir bitki, ruhani yönü güçlü olduğu düşünülen bilge sayılan kişiler (muhtemelen şamanizmden gelen bir kavram) tarafından yontularak şekil verilir. Nazar değeceği düşünülen kişi, mavi bir boncukla birlikte bunu taşır.
2435
Hatay ve civarında bazı kişiler nazardan korunmak için miktar şap alınır ve kişi bunu üzerinde taşır veya evin bir köşesine asar. Kem gözler baktıkça bu şap erir.
2535
Güneydoğu Anadolu ve Doğu Akdeniz'de içi boşaltılmış yumurta kabuğu mavi bir boncukla birlikte bitkilerin dalına asılır. Bir miktar çörekotu sarımsakla birlikte beze sarılır ve hayvanların boynuna asılır. Diken, iğne, iplik ve hayvan pisliği bir bezle sarılıp ev asılır. Nazarı değebileceği düşünülen misafir eve geldiğinde gizlice bir ip yardımıyla ayakkabı ölçüsü alınır ve misafir gittikten sonra yakılır.
2635
Trabzon?da nazarı değen kişiyi tespit etmek amacıyla köz söndürülür. Sivas'ta yaşlı bir kişi bir miktar tuzu ateşe atarken "gözü değenin gözü yansın" der.
2735
İstanbul ve civarında üzerlik, çörekotu, kuru karanfil ve günlükten oluşan terkipten tütsü yapılır. Türkiye'nin birçok yerinde Fatma'nın eli sembolünü taşıyan objeler ve kurşun dökme geleneği sürüyor. İlginç bir biçimde izleri ilk olarak Göktürkler'de görülen, kurban edilen hayvanın kafatasının asılması geleneği bugün Anadolu'nun muhtelif yerlerinde hala devam eder.
2835
Bugün Moldova'da yaşayan ve Hristiyanlığı benimsemiş olan Gagavuz Türkleri de nazar olgusu birtakım ritüellerle bertaraf ederler.
2935
Nazar alanlar "babu ya da bobu" adı verilen kutsal okuyuculara götürülür
3035
Orta Asya Türkleri'nde boncuk, "monçuk" ve kotaz(kutlu obje) gibi adlarla anılır. İlginç olanı ise Hun hükümdarı Atilla'nın babasının adı da Boncuk Han'dır. Orta Asya şamanlığı içerisinde yer alan nazar tedavisi ve ondan korunmak için başvurulan uygulamalar şunlardır; kurtağzı bağlama, ondan korunmak için kutsal kabul edilen ağaçlara bez bağlama.
3135
Orta Asya şamanları nazara uğramış hastayı tedavi ederken kalplerin tanrılaştırılması için davullarında "Bıarık" adını verdikleri haç şeklinde bir sembol kullanırlardı. Bu sembol felsefi anlamıyla tanrıya erişme düşüncesini ifade eder. Kazaklar nazar değmemesi için "tumar" (muska) yazdırıp üzerlerinde taşırlar.
3235
Tasavvufta Nazar
Tasavvufî olarak, mürşidin müridine bakmasıdır nazar. olumlu anlamda kullanılır ve mürşit bu bakışla müridine feyz yollar.
3335
Yine tasavvufa göre bir büyüğün ya da şeyhin manevi gücünü müridine yöneltmesidir. Buna teveccüh denir.
3435
Mürşidin nazarı, ham bir müridi bir bakışla olgunluğa eriştirebilecek lütuftur. Kamil bir mürşit tanrının nuru ile bakar ve onun gözü ile görür.
3535
İbn-i Sina, Farabi gibi bazı İslam bilginlerine akla ve gözleme önem vermelerinden dolayı ehlü'n nazar (bakışçılar) denmiştir.