Nasıl bir YÖK Başkanı isteniyor?..

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın görev süresi, bu hafta sona eriyor.

Yasal olarak bir kez daha atanabilir. İhtimal verenler de var ama genel kanı değiştirileceği yönünde... YÖK Başkanı’nı, Cumhurbaşkanı direk atıyor. Anayasa’ya göre rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış öğretim üyelerine öncelik verilmesi gerekiyor. Genelde bu yönde isimler atanıyordu. Önceki başkanlara baktığımızda, Doğramacı, Sağlam, Gürüz ve Teziç, hepsi de rektörlükten gelme isimlerdi. Yusuf Ziya Özcan’ın ise bırakın rektörlüğü ve dekanlığı önemli bir idari görevi yoktu. Bu yüzden de zaman zaman çok zorlandı, zaman zaman da büyük potlar kırdı. En önemlisi de, hiç aklında yokken, kimilerine göre de hiç hak etmemişken, kendisini böylesi önemli bir göreve getirenlere karşı hep boynu bükük kaldı. Kendini borçlu hissetti.

Devam mı tamam mı?
Atandığı ilk günleri hatırlıyorum. Üst üste potlar kırınca, sorgulanmaya başlanmış ve sanki kendisini o göreve getirenleri pişmanlık noktasına getirmişti. İşte öylesi bir ortamda Sayın Cumhurbaşkanı, Özcan’ı çok iyi tanımadığını ve kendisine önerildiğini söylemişti. Peki, kim önerdi? O ismin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu söyleniyor. Malezya’da zor günlerde birliktelermiş...
Yeni YÖK Başkanı Özcan mı olacak? Yoksa başka bir isim mi? Özcan‘ın bu koltukta kalmak istediği kesin. Son katsayı hamlesi de bu yüzden. Ayrıca veda yerine kalmak için kulis yapıyor. Ama Çankaya ile hükümet arasındaki dengelerin çok farklı olduğu yönünde bilgiler geliyor.
Özcan, siyaseten bakıldığında, bugüne kadarki icraatlarıyla, iktidarı fazlasıyla mutlu eden biri isim. Ama bundan sonrası için yeter mi? İşte şimdi o konuşuluyor. Özellikle Başbakan Erdoğan‘ın, YÖK’ün ve üniversitelerin performansından memnun kalmadığı, bu yüzden de daha aktif bir dönem geçirilmesi yönünde telkinlerde bulunduğu, bilinen bir gerçek. Peki, bu bilimde atılım dönemi, Özcan’la mı gerçekleşecek yoksa yeni isimler mi aranacak? Kurul içerisinden birisinin atanma olasılığı da yüksek.
Genelde dışarıdan bir isim düşünüldüğünde, bir YÖK üyeliği boş bırakılır ve son gün, o göreve birisi atanarak, anında da YÖK Başkanlığı’na getirilir. Şu an için böyle bir boş koltuk var mı? YÖK’ün internet sitesine göz attık. 21 üye olması gerekirken 20 üye gözüküyor. Demek ki bir koltuk boş. Yani dışarıdan bir ismin atanma ihtimali de söz konusu.
Peki, içeriden bir isim atanırsa kim olur? İşte YÖK üyeleri:
Prof. Dr. Yusuf Ziya ÖZCAN (Başkan) Prof. Dr. M. A. Yekta SARAÇ (Başkan Vekili), Prof. Dr. Şaban H. ÇALIŞ (Başkan Vekili), Prof. Dr. Atilla ERİŞ (Yürütme Kurulu Üyesi), Prof. Dr. Berrak KURTULUŞ (Yürütme Kurulu Üyesi), Prof. Dr. Durmuş GÜNAY (Yürütme Kurulu Üyesi), Prof. Dr. Muhittin ŞİMŞEK (Yürütme Kurulu Üyesi), Prof. Dr. Yavuz ATAR (Yürütme Kurulu Üyesi), Prof. Dr. Ayşe SOYSAL, Prof. Dr. Harun CANSIZ, Prof. Dr. Mehmet Akif AYDIN, Prof. Dr. Mustafa İLHAN, Prof. Dr. Mustafa İSEN, Dr. M. Emin ZARARSIZ, Naci AĞBAL, Prof. Dr. Necmi YÜZBAŞIOĞLU, Prof. Dr. Ömer DEMİR, Prof. Dr. Recep ÖZTÜRK, Prof. Dr. Sait BİLGİÇ, Prof. Dr. Yunus SÖYLET..
.
İbre kimden yana?
Başkanlık için ismi geçen çok isim var. Ama böylesi atamalarda genelde ters köşe yapılıyor. Tahmin edilen adaylardan hiçbirisi olmuyor. Örneğin bir önceki atama döneminde 10 bin tane isim sayın denseydi, Yusuf Ziya Özcan ismini telaffuz eden belki de hiç kimse çıkmazdı. Ama oldu. Yani atama için yasal, akademik, etik ve liyakat değil de başka öncelikler arandığında, ortaya çok farklı isimler çıkabiliyor.
Özcan, öğretim üyesi ve insan olarak, tanıyan herkesin takdirle andığı bir isim. Ama iyi hocadan iyi yönetici olmuyor kuralı, bu kez de işledi. Hocayı bir performans değerlendirmesine tabi tuttuğunuzda, iktidarla uyum konusunda 100 üzerinde 100 alır ama görevini hakkıyla yerine getirme konusunda sınıf geçer mi onu bilemeyiz. Bütünlemeye kalacağı kesin de, sonrası şüpheli.
Türkiye’de bu işi hakkıyla yapacak çok isim var. Rektörlük yapan ya da yapmış olan isimler arasında, üniversitelerimizi ve dünyadaki bilimsel gelişmeleri çok iyi tanıyan çok değerli profesörlerimiz bulunuyor. Umarız onlardan birisi atanır ve Türkiye’nin bilim çıtasını, çok yukarılara çıkartır.
9 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde yeni üniversiteler açıldı, öğrenci sayısı artırıldı, altyapı hazırlandı. Şimdi ise zıplama zamanı. Sağlıkta, ulaşımda, ekonomide gerçekleşen zıplama, neden üniversitelerde de gerçekleşmesin!
Özetin özeti: YÖK Başkanlığı’na atanacak yeni isim, bir anlamda, Türkiye’nin bilim toplumu olma konusundaki kararlılığının da bir göstergesi olacak!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri