İrfan Çelebi, "Vahiyden Kalbe" adlı çalışmasında yıllardır bulunamayan mutluluğun formülünün Kur'an-ı Kerim'deki 40 ayette saklı olduğunu söylüyor. İşte o ayetler...
241
İsra 37: Kibirli olma, alçakgönüllü davran. (Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.)
341
Müddesir 1-5: Kendini fazla abartma. 1. Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) 2. Kalk da uyar. 3. Rabbini yücelt. 4. Nefsini arındır. 5. Şirkten uzak dur.
441
Tekvir 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma (25. Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir. 26. (Hâl böyle iken) nereye gidiyorsunuz? 27,28. O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.)
541
Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma. (Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler.)
641
Beled 5-6: Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme. (5.İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? 6"Yığınla mal harcadım" diyor.)
741
Hucurat 10: Büyüklük kompleksine kapılıp, insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma. (Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.)
841
Muhammed 7: İyiliği karşılık beklemeden yap. (Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.)
941
Rum 21: Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster. (Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.)
1041
Vakıa 83-87: Ölümden korkmak yerine, ölüm gerçeğiyle yüzleş. (83. Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize! 84. Oysa siz o zaman bakıp durursunuz. 85. Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz. 86,87. Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!)
1141
Bakara 263: Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme. (Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir)
1241
Furkan 63: Sana yapılan kötülüğün karşılığını vermek yerine. Öfkenin dinmesini bekle. (Furkân63. Rahmân'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selâm!" der (geçer)ler.)
1341
İnşirah 1-3: Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur. İhtirasını törpüle. (1. (Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? 2,3. Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?)
1441
Maun 4-5: Bu nedenle, şu namaz kılanların vay haline! Onlar namazlarında gafildirler . (4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, 5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.)
1541
Mücadele 7: Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma. (Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilir.)
1641
Rahman 7-9: Çıkarcı olma. Adil davran. (7. Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. 8. Ölçüde haddi aşmayın. 9. Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.)
1741
Tekasür 1-2: Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir etme. (1,2. Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.)
1841
Tevbe 40: En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma. (Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.)
1941
Fatır 19-22: Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine, senden zor durumda olanları görüp rahatla. (19. Kör ile gören bir olmaz. 20. Karanlıklar ile aydınlık bir olmaz. 21. Gölge ile sıcaklık bir olmaz. 22. Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah, dilediğine işittirir. Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.)
2041
Fecr 27-28: En sevdiğin şeyleri, başkalarıyla paylaşmanın keyfine var. (27. (Allah, şöyle der) : “Ey huzur içinde olan nefis!” 28. “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”)
2141
Hakka 33-35: Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için asla feda etme. (33. “Çünkü o, azamet sahibi Allah’a iman etmiyordu.” 34. “Yoksulu doyurmağa teşvik etmiyordu.” 35. “Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur.”)
2241
Haşr 10: Muhatabına güvenmek istiyorsan, önce sen güvenilir ol.(Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.)
2341
Kalem 1-2: Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma. Gücünü insanların yararına kullan. (1-2. Nûn (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin)
2441
Münafıkun 4: Bencil olma, tebrik etmeyi bil. (Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!)
2541
Saff 2: Yalandan uzak dur. (Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?,)
2641
Yusuf 32-33: Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin, hayatını esir almasına izin verme.
(32. Bunun üzerine kadın onlara dedi ki: “İşte bu, beni hakkında kınadığınız kimsedir. Andolsun, ben ondan murad almak istedim. Fakat o, iffetinden dolayı bundan kaçındı. Andolsun, eğer emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacak.” 33. Yûsuf, “Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni dâvet ettiği şeyden daha sevimlidir. Onların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve cahillerden olurum” dedi.)
2741
Ankebut 41: İyi bir dostun, paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma. (Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!)
2841
Al-I İmran 92: İyilik yapma arzunu, şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır, asla unutma. (Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.)
2941
En'am 50: Önyargılarla hayatı kendine zehir etme. (De ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.” De ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”)
3041
En'am 60: Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler, hayatının kâbusu olmasın. (O, geceleyin sizi ölü gibi kendinizden geçirip alan (uyutan) ve gündüzün kazandıklarınızı bilen, sonra da belirlenmiş eceliniz tamamlanıncaya kadar gündüzleri sizi tekrar diriltendir (uyandırandır). Sonra dönüşünüz yalnız O’nadır. Sonra O, işlemekte olduklarınızı size haber verecektir.)
3141
Felak 1-5: Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç. (De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”)
3241
Hacc 46: Kendini, hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama. (Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.)
3341
İbrahim 42: Merhametli olmaktan asla vazgeçme. (Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.)
3441
İsra 23: Anne ve babana 'üff' bile deme. (Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.)
3541
Nisa 149: Kendini sürekli övmekten uzak dur. (Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz, yahut bir kötülüğü affederseniz (bilin ki), Allah da çok affedicidir, her şeye hakkıyla gücü yetendir.)
3641
Yunus 12: Vazgeçilmez olmadığını Kabul et. (İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiş (hoş gösterilmiş)tir.)
3741
Enfal 56: Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma. (Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir.)
3841
Furkan 43: Heveslerini kendine ilah edinme. (Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?)
3941
Necm 3: İnanma duygunu diri tut. (O, nefis arzusu ile konuşmaz.)
4041
Nisa 58: Karar verirken, vicdanının sesini duymazlıktan gelme. (Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.)
4141
Fatiha-2: Alemleri ve seni yaradan Rabbine daima teşekkür ve hamd duygularıyla dolu ol..