MEMUR-SEN ANKARA İLBAŞKANI MUSTAFA KIR’IN"ÖĞRETMENLER YAPMACIK MEDHİYELERİN DÜZÜLMESİNDEN RAHATSIZ." KONULU ÖĞRETMENLER GÜNÜ MÜNASEBETİYLE YAZILI BASIN AÇIKLAMASIDIR
"Öğretmenler Yapmacık Methiyelerin Düzülmesinden Rahatsız."
Bu gün öğretmenler günüdür. Atatürk'e Millet Mektepleri Başöğretmenlerinin verildiği gün olan her 24 Kasım,1981 yılından itibaren öğretmenler günü kutlanmaktadır.
30 yılı aşkın süreden beri Öğretmenler günü kutlamaları zevahiri kurtarma adına öğretmenlik mesleğinin kutsandığı, Milli Eğitim Bakanı,Başbakan,TBMM Başkanı ve C.Başkanının İllerden getirilen seçilmiş öğretmenleri kabullerinde methiyelerin düzüldüğü, öğretmen konulu şiirlerin okunduğu, Gazete sayfalarında,TV ekranlarında,sosyal medyada günler öncesinden "Öğretmene Müjde, Öğretmene Müjde" Manşetleriyle duygu sömürüsünün ve umut tacirliğinin yapıldığı gün olmaktan öteye gidememiştir.
Bu yılda 24 Kasım 2014 öğretmenler günü için müjde bombası patlatılmıştır. Müjde paketinden MEB ile Türk Havayollarının iş birliği yaparak, 24 Kasım-14 Aralık 2014 tarihleri arasında iç hat seferlerinde yüzde 25 indirimli seyahatten yararlandırılması Öğretmenler haftası süresince belediyelere ait ulaşım araçlarına ücretsiz bindirilmesi Ayrıca Öğretmenler Günü haftasında futbol takımlarının maçlarında sahalara öğretmenleri yücelten pankartların asılması çıkmıştır.
Bu bomba haberleri patlatanlar; değil 24 Kasım 14 Aralık tarihleri arasında, öğretmenlerin kendi günlerinin kutlandığı günde bile derslerinin başında olduklarından haberdar mıdır? Diğer taraftan öğretmenlerin yüzüne söylenilemeyen iltifatlı sözlerin sahalara yazılmasının bir anlamı var mı? Öğretmenler zaten indirimli de olsa parasını ödemek suretiyle ulaşım gereksinimlerini gidermektedir.
Öğretmenler günlerinin kutlanmasından gurur değil hicap duyar hale gelmiştir. Artık öğretmenler kendilerine yapmacık methiyelerin düzülmesinden,23 Nisan Çocuğu muamelesine tabi tutulmasından Öğretmenler gününün bu şekilde kutlamasından onur değil hicap duyar hale gelmiştir.
Öğretmen ekonomik açıdan yetersiz,sosyal açıdan moralsiz teknik açıdan donanımsızdır
Madden ve manen öğretmenine şaşı bakan bir toplumun geleceği kör olur. Bu gün öğretmenlerin başta yetiştirilmesi olmak üzere, istihdamı, özlük, idari ve sosyal olmak üzere pek çok sorunları vardır. Gelişmiş batı ve OECD ülkelerinde öğretmenlik kamuda en primli ve geliri en yüksek meslek grupları içinde yer alırken, ne yazık ki ülkemizde cazibesini yitiren ekonomik açıdan yetersiz sosyal açıdan itibarsız meslekler arasında yer almaktadır.
Hiçbir ekonomik kaygı öğretmenleri yokluğa terk etmenin mazereti sayılmamalıdır.
Öğretmenlik mesleği tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insan ve ilk Peygamber Hz. Ademden son Peygamber Hz. Muhammd'e kadar bütün peygamberler yaşadıkları toplumu eğiten iyiliklerin ve güzelliklerin yayılmasını, kötülüklerin engellenmesini sağlayan birer mürebbidir. Nitekim Peygamberimizin "Ben ancak öğretmen olarak gönderildim.", Ya öğretmen ol.Ya Öğrenci ol.Ya onları dinleyen ol. Ya onları seven ol. Beşincisi olma helak olursun" buyurması diğer taraftan alimleri peygamberlerin varisleri olarak vasıflandırması öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini anlatmaya yeter.
Çünkü; öğretmenler sadece yaşadıkları çağı değil,çağlar ötesine de şekil veren ve aydınlatan manevi mimarlarımızdır. Ülkemizin kaderine hükmeden bilim, fikir ve siyaset adamlarının, bakanların, başbakanların ve cumhurbaşkanlarının yetiştirilmesinde ve ülkemize kazandırılmasında en büyük pay sahibi onlardır. İyi ve kötü adına ne varsa onların eseridir. Görevleri kutsal sorumlulukları büyüktür. Geleceğimizin huzur ve refah içinde olması maddi ve manevi anlamda onlara vereceğimiz değerle orantılıdır. Onlara sahip çıkmak kendimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Hiçbir ekonomik kaygı onları yokluğa terk etmenin mazereti sayılamaz.
Özellikle bu gün kendilerini yetiştirenler tarafından ekonomik açıdan yetersizliğe,sosyal açıdan itibarsızlığa ve teknik açıdan donanımsızlığa terk edilmesi son drece üzücü bir durumdur.
Emekli öğretmenlerin çalışırken aldıkları eğitim tazminatı, çalışmayan eşleri için ödenen aile yardımı ve ek ders ücretleri gibi maaşlarının önemli bir bölümünü oluşturan kısmının emekli olduklarında kesilmesi sebebiyle sefalete mahkum edilmesi de kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu gün emeklilik yaşları geçmelerine ve iş heyecanını kaybetmelerine rağmen emekli olduklarında eğitim tazminatının, ek ödemesinin,ek ders ücretinin ve aile yardımının maaşlarına yansıtılmamasından dolayı karşılaşacakları ekonomik sıkıntıyı göğüsleyememe korkusundan dolayı ne yazık ki on binlerce öğretmen emekli olmaktan kaçınmaktadır. Oysaki çalışan öğretmenlere verilen EK Ödemenin emekli öğretmenlere verilmesi,EK Gösterge rakamlarının günün şartlarına göre yeniden değerlendirilmesi durumunda hem on binlerce öğretmen emekli olacak yerlerine halen atanmayı bekleyen öğretmen adayları eğitime kazandırılabilecektir.
Yine halen öğretmenlerin yetiştirilmesi ve istihdamı konusunda konusun da planlı bir döneme geçilememiş olması,kalkınmada öncelikli yörelerin sosyal,ekonomik ve diğer imkanlar açısından cazip hale getirilememesi, ek ders ücretlerinin güncellenememesi,öğretmenlik mesleğinin en riskli meslekler arasında yer aldığı halde emekliliklerinin 65 yaşına kadar zorunlu kılınması, 30 yılın üzerindeki çalışmalarının emeklilik maaş ve ikramiyesine yansıtılmaması gibi hususlar ivedilikle çözüm bekleyen sorunlardır.
Eğitim-öğretim gelişmiş ülkelerin birincil meselesidir.Öğretmen ise eğitim öğretim işlerinin lokomotifi v en önemli unsurudur.Nitelikli eğitim ancak nitelikli öğretmenler eliyle verilebilir.Bir ülkede eğitim önemli görülüyor,eğitimci tartışma konusu yapılıyorsa o ülkede istenilen hedefe ulaşmak mümkün değildir.
Öğretmen mutlaka eğitimin merkezine oturtulmalıdır.Müfredatın belirlenmesinde ve yenilenmesinde,kitapların seçilmesinde,öğrencilerin disiplin işlerinde,okulların dönüştürülmesinde ve sınıf tekrarı gibi hususlarda mutlaka öğretmenlerle istişare edilmelidir.
Öğretmen yediden yetmişe herkesin ortak paydasıdır.24 kasımlarda göstermelik değil, her zaman inanarak kutsanmalıdır.
mustafakir19@gmail.com