MEB, Diplomaya Dayalı Alan Değişikliği Talepleri Dikkate Almalıdır.
Uzun süreden beri öğretmenler tarafından diplomaya dayalı alan değişikliği yapılmasına ilişkin talepler sosyal medyada sık sık gündeme getirilmekte, eğitim sendikalarının Genel Merkez ve Şubeleri ise bu taleplere sahip çıkmaları konusunda sürekli uyarılmaktadır.
Öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinde 4-5 yıl boyunca alınan derslere göre verilen diplomalar öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yeterliliği kazandıklarını gösteren bir belge olduğu gibi aynı zamanda öğretmenlik mesleği boyunca hangi branşta hangi dersleri okutmakta ihtisas sahibi olduklarını gösteren de bir belgedir.
Nitekim, Milli Eğitim Temel Kanununun 43. Maddesinde “Öğretmenlik; devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.” ,“Öğretmenlik mesleğine hazırlık, genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi ile sağlanır.”Denilmek suretiyle öğretmenlik mesleğinin bir ihtisas işi olduğu vurgulanmıştır.
Öğretmenlik Mesleği Uzmanlık Gerektiren Bir Meslektir.
Hekimlik,veterinerlik,hakimlik,savcılık, avukatlık mühendislik gibi öğretmenlik mesleği de öğretmen olarak yetiştirilenlerin dışında hiç bir meslek sahibi tarafından icra edilemeyecek kadar uzmanlık gerektiren bir meslektir.
Ne yazık ki, bin dokuz yüz yetmişli yılların sonlarında olduğu gibi hızlı nüfus artışı gerekçe gösterilerek öğretmen açığını gidermek, işsizliğe çözüm bulmak veya ideolojik amaçlı olmak üzere henüz lise mezunu konumundaki otuz beş bin civarında üniversite öğrencisi 3 ay gibi kısa bir süre içerisinde hızlandırılmış öğretime tabi tutularak hiçbir branşları olmadığı halde ortaokul ve liselere branş öğretmeni olarak atanmışlardır.
Doksanlı yıllarda ise, öğretmenlik mesleği ile hiç bir ilgisi olmayan ziraat mühendisi, veteriner, mimar, mühendis, arkeolog, basın yayın yüksek okulu gibi yüksek okul veya fakülte mezunları formasyon eğitimi almadıkları halde öğretmen yapılmışlardır. Diplomaya Dayalı Alanın Dışında Kurslarla Yeni Alan İhdas Edilemez.
Hala günümüzde de başta Doğu ve Güney doğu bölgelerimiz olmak üzere kalkınmada öncelikli kentlerde öğretmen tutulamaması sebebiyle eğitim sistemimizin her kademesinde vekil öğretmen,ücretli öğretmen adı altında yüksek okul mezunlarının öğretmen olarak çalıştırılmasına imkan tanındığı ayrıca farklı zamanlarda öğretmen atamaları ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mevzuatta yapılan değişikliklerle diplomanın hükümsüz sayılıp; hizmet içi eğitimler ve kurslar yoluyla diplomaya dayalı alanlarının dışında alan değişikliği hakkının verildiği ,İl iç, İl dışı özür gurubu atamalarında öğretmenlerin alanlarıyla ilgisi olmayan branşlara geçmeye zorlandığına da şahit olunmaktadır.
Bu uygulamalar öğretmenlik meleğini herkes tarafından yapılabilecek alelade bir meslek konumuna indirgendiğini ve öğretmenliğin itibarsızlaştırıldığını gösteren bir örneklerdir.
Her ne sebeple ve hangi gerekçeyle olursa olsun öğretmenlik formasyonu olmayanların öğretmen olarak atanmalarının veya yasal zemini hazırlansa bile öğretmenlerin diplomaya dayalı alanlarının dışında çalıştırılmalarının mazur görülmesi mümkün değildir.
Alan Değişikliği Talepleri Bireysel Bir Talep Değil Yasal Bir Haktır.
Bu sebeple;Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına öğretmen olarak atanacakların atamalarına esas olan Talim Terbiye Kurulunun 80 sayılı Kararına istinaden mezuniyet alanı dışında görev yapan öğretmenlerimiz, mezuniyet alanına, şu anda bazı kentlerde oluşan öğretmen fazlalığı sebebiyle norm dışında kalan ve yan alanı bulanan sınıf öğretmenleri yan alanlarına, halen branş ya da sınıf öğretmeni olup, ikinci fakülte bitirme leri sebebiyle diplomaya dayalı olarak yeni alanlarına, Öğrenimleri birden fazla alana kaynak teşkil eden İlahiyat Fakültesi mezunları İmam-Hatip Okullarına Meslek Dersleri, lise ve orta okullara ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak atandıktan sonra aynı alana sahip oldukları halde farklı Lise ve orta okullara atanan öğretmenlerin İmam-Hatip okullarına, İmam-Hatip Okullarında görev yapanların lise ve orta okullara atanma engellerinin ortadan kaldırılması talepleri gündemi işgal etmektedir.
Diplomaya dayalı alan değişikliği talepleri yıllardan beri rutin olarak gerçekleştirilmesine rağmen son yıllarda bu uygulamanın aksatılması beklenti içinde olan öğretmenler üzerinde huzursuzluğa sebebiyet vermekte, bu huzursuzluğun yansıması ise öğrencilere ve velilere yansımaktadır.
Bir çok öğretmenin alanları dışında girdikleri derslerde başarıyı yakalayamadıkları için öğrencilerine mahcup oldukları ve velilerin şikayetlerine maruz kaldıkları kendi itiraflarından anlaşılan acı gerçeklerdir. Yani bu talepler bireysel bir talep olmaktan ziyade muhatap oldukları öğrenci kitlesini ilgilendiren müspet veya menfi anlamda öğrenci başarısını doğrudan etkileyen taleplerdir
Şüphesiz MEB'in öğretmenlerin bu haklı ve yasal taleplerine karşı uzun süre duyarsız kalması düşünülemez Öğretmenlerin daha verimli olacakları diplomaya dayalı alana atanma talepleri hem pedagojik bir gereklilik, hem de yasal bir haktır. Branşını sevmeyen,branşı dışında öğretmenlikte kendisini yeterli görmeyen öğretmenlerle çağı yakalamak ve eğitim öğretimde hedeflenen başarıya erişmek mümkün değildir.
Sendika Olarak Konunun Takipçisiyiz.
Milli Eğitim Bakanlığımız mutlaka bu sese kulak vermeli, diplomaya dayalı alan değiştirmek isteyenlerin alan değişiklikleri atanma bekleyen öğretmenlerimizi mağdur etmeyecek bir şekilde yine atanma bekleyen öğretmenlerin atanmalarını hiç bir şekilde etkilemeyen,öğrenimleri birden fazla alana kaynaklık eden İlahiyat Fakültesi mezunu öğretmenlerin alan değişikliği talepleri yapılacak bir düzenleme ile ivedilikle sonuçlandırılmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığımızın konunun hassasiyetine binaen öğretmenlerimizin beklentilerine cevap verecek bir açıklamayı kısa süre içinde yapacağına inanıyor, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezimizin konun takipçisi olduğunu ilgililere duyurmak istiyorum.
Mustafa KIR
Memur-Sen Ankara İl Başkanı