MEMUR-SEN ANKARA İLBAŞKANI MUSTAFA KIR MİLLİ GÖRÜŞ LİDERİ N. ERBAKAN'IN VEFATININ 5. YILINDA MÜSLÜMANLARA ÜÇ CÜMLELİK UYARISINI HATIRLATAN BASIN AÇIKLAMASIDIR
"İSLAMSIZ SAADET OLMAZ. ŞUURSUZ MÜSLÜMAN OLMAZ.CİHATSIZ İSLAM OLMAZ."
Vefatının 5. Sene-i devriyesinde Milli Görüş Lideri 54. Hükümetin Başbakanı savunan adam, yaşarken değeri anlaşılamayan, ölümünden sonra aranan adam Prof. Dr. N.Erbakan Hocamızı Rahmetle anıyorum. Ruhu şad mekanı cennet olsun diyorum.
Merhum Erbakan'ın hayatını,40 yılı aşan siyasi mücadelesini, 4 defa partisinin kapatılmasına rağmen hiç bir zaman moral ve motivasyonunu bozmadığını anlatmayacağım. Onun 70'li yıllarda görev aldığı koalisyon hükümetlerinde veya 11 aylık "REFAH-YOL" Hükümeti döneminde işçiye,memura,emekliye ,bağ kurluya, çiftçiye Cumhuriyet tarihinin en iyi iyileştirmesini yaptığından, devlet literatürüne havuz sistemini,denk bütçeyi getirdiğinden,D-8'leri kurmasından de bahsetmeyeceğim. Onun sadece maneviyatsız maddiyatla mutluluğun yakalanamayacağını,cihat yapmadan İslam'ın kamil anlamda yaşanamayacağını ifade eden üç cümlesini hatırlatmak istiyorum."İslamsız saadet olmaz.Şuursuz Müslüman olmaz.Cihatsız İslam Olmaz."
Merhum Erbakan halka hizmeti Hakka hizmet sayan anlayışla siyaseti ibadet ve cihat niyetiyle yapmıştır.Askerlik yapmakla vergi vermekle mükellef sayılan ancak, yönetme hakkı tanınmayan Müslümanlara devleti yönetme,idari kadrolarda görev alma haklarının bulunduğunu hatırlatmıştır. İslam coğrafyasında ve dünya aleminde ezilenlerin, mazlumların, mağdurların sesi,başlattığı maddi ve manevi kalkınma hamleleriyle;bilim,siyaset,iktisat,riyaset ve İslami konularda hem bir ekol,hem bir okul hem de rol model bir insan olmayı başarmıştır.
Merhum Erbakan; Müslümanların neden ezildiklerinin niçin horlandıklarının; cihadı terk etmelerinden kaynaklandığını bildiği için 40 yılda belki kırk bin defa "İslamsız saadet olmaz.Şuursuz Müslüman olmaz.Cihatsız İslam Olmaz." kavramlarını çivi gibi Müslümanların kafasına yerleştirmenin gayreti içinde olmuştur.
Peygamber (sav) İslam’ı cihadla yaymış, Müslümanları cihadla korumuştur.
Çünkü İslam'ın 5 temel esasının altıncısı olarak bilinen Cihad kelimesi; hem Müslümanlar hem de Müslüman olmayanlar tarafından 200 yıldan beri üzerinde en çok konuşulan, en çok tartışılan,en çok yanlış anlaşılan ve en çok yanlış yorumlanan önemli kavramlardan biridir. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav) İslam’ı cihadla yaymış, Müslümanları cihadla korumuştur. Peygamber Efendimizden sonra da Müslümanlar yeryüzüne Allah’ın adını cihadla yaymış, kötülükleri, cihadla yok etmeye çalışmışlardır. Çanakkale Destanı cihadla yazılmış,Milli Mücadele, cihad ruhu ile kazanılmıştır. Bu ruhu yok etmek için Siyonistler; Müslümanları cihat ibadetinden alıkoyarak zihinlerini ve ülkelerini işgal etmişlerdir.
Cihad kavramı ders kitaplarından çıkarılmış
Bunun için de gerçek dinîn öğrenilmesi ve öğretilmesi yasaklanmış, cihad kavramı ders kitaplarından çıkarılmış,liyakat ve ehliyet sahibi gerçek İslam alimleri aşağılanmış,Hakkı, hakikati söylemek isteyenler susturulmuş, sürgüne gönderilmiş veya idam edilmişlerdir. Buna mukabil meydanın çeşitli bidatçilere bırakılmasının ve insanların duydukları veya gördükleri ile amel eder konuma gelmelerinin çarpık din anlayışının hayatımıza hakim olmasının yolu açılmıştır.
Müslümanların namazına,orucuna haccına,zekatına karışmadıkları halde;cihat deyince mürteci, kökten dinci, yobaz, gerici yaftalarıyla itham ederek Müslümanlarla Müslümanların ve Müslümanlarla cihadın arasına kalın duvar örülmüştür.
Diğer taraftan Cihada Müslüman olmayanlarla savaşmak, kan dökmek kelle koparmak şeklinde gerçek anlamının dışında anlam yüklemek suretiyle "İslamofobia" kültürü yaygınlaştırılmış Müslümanların kendi dinlerine, Müslüman olmayanların da İslam'a önyargılı ve hor bakmaları sağlanmıştır.
Bilindiği üzere İslam: Yüce Yaratıcıya tazim ve hürmet, bütün yaratılmışlara karşı şefkat ve merhamet dinidir. İslam ümmetine ve tüm insanlık alemine karşı sorumluluklarımız namaz,oruç,hac,zekat gibi ibadetler ile değil cihat ibadetini yerine getirmekle mümkündür.
Erbakan Siyonist oyunu bozmak için adeta çırpınmıştır.
Merhum Erbakan: Bütün bu olup bitenlerin farkında ve şuurunda olmayan Siyonist oyunlara kanarak birbirlerini gerici,ilerici,alevi,Sünni, Kürt,Türk,Arap gibi din,etnik ve mezhepsel ithamlarla ayırımcılıklara çanak tutan sözde Müslümanlara; aklınızı başınıza toplayın "İslamsız saadet olmaz."Şuursuz Müslüman olmaz" Cihadsız İslam Olmaz" sözleriyle Siyonist Oyunu bozmak için adeta çırpınmıştır..
O zaman gerçek cihad nedir? Cihad:Arapça bir kelime olup Cehd’ veya ‘cühd’ kökünden türeyen bir kelimedir. Lügat anlamı kararlı ve şuurlu bir şekilde zorluklara karşı çalışmak,bir işi başarmak için elden gelen bütün gayreti sarf etmek demektir.
İslami literatürde ise cihat;sadece düşmanla savaşmak demek değildir. Allah'ın dini için; can, mal, dil ve diğer vasıtalarla elden gelen güç ve gayretin sarf edilmesi demektir. Allah'ın rızasını kazanmak için İslam esaslarını öğrenmek,öğretmek, yaşamak ve yaşanmasına çalışmak,İslam'ı tebliğ etmek, iyiliği emredip, kötülüklerden sakındırmaya çalışmak, bu hususta yaşanabilecek engelleri aşma konusunda gayret içinde olmak, hakkın hakim olması insanlığın huzur bulması için hiç bir dünyevi karşılık beklemeden ilim,fikir,teknoloji,ekonomi,siyasi ve askeri alanlarda çağın şartlarına göre caydırıcı güç oluşturmak demektir. kısaca cihad Allah yolunda Allah'ın rızasına uygun olarak gösterilen gayretin adıdır.
Cihad:Öldürmek değil diriltmektir. Can almak değil, hayat vermektir.
Bu gayretin bedensel olanına cihad, ruhsal olanına mücahede, fikirsel olanına içtihat denildiği gibi bunu yapanlara da Mücahid veya müctehid denilmektedir. Bu anlamda cihat gericilik değil bilakis ilericiliktir. Öldürmek değil diriltmektir. Can almak değil hayat vermektir.
Kuran'da “cihad” kavramı fiilî savaş anlamına gelen “kıtal” kavramından ayrı ayrı ele alınmıştır. Cihadın sadece savaştan ibaret sayılması veya batılıların ifade ettiği gibi cihada sadece savaş (kutsal savaş) anlamının yüklenmesi basit bir yorum farkından değil sinsi bir oyundan kaynaklanmaktadır.
Savaşın cihat olabilmesi için düşmanın İslam'a ve İslam ülkelerine Müslümanların can,mal,ırz,namus, hak ve hürriyetlerine saldırının vuku bulması veya tehdit altında olması gerekir.Müslümanlar için tehdit oluşturmayan, İslam ülkelerine karşı savaş açmayan gayri Müslimlere Müslümanlığı benimsemedikleri gerekçesiyle savaş açılamaz. Daha açık bir ifade ile Müslüman olmayanlara Müslüman yapmak, topraklarına el koymak,zenginlik kaynaklarına sahip olmak için asla saldırılamaz..
Cihadın gayesi, Allah’a kulluk, hakkı hâkim kılmaktır. Toplumdaki fitneyi kaldırmak, zulümleri önlemektir. İnsanları baskılardan ve zulümlerden kurtarmaktır. İslâm ile insanların arasındaki engelleri ortadan kaldırıp,İslâm’ı tanımalarına fırsat vermektir.
Cihadı ibadeti terk edildiğinden için İslam coğrafyası kan gölüne dönmüştür
Yapılan bir işin gerçek anlamda cihat sayılabilmesi; bir insanın inanç sahibi olması ve inançlarına uygun olarak davranması,ihlas sahibi olması yaptıklarını mal,mülk makam,şöhret için değil Allah rızası için yapması,Allah'tan başkasından korkmaması,inanan insanlarla ayrılığa sebep olacak ihtilaflardan kaçınması,güzel ahlak sahibi olması,sorumluluklarını Allah için en iyi şekilde yerine getirmesi,istişare ile hareket etmesi,ilim,irfan,itaat,istikamet ve sadakat sahibi olması gibi şartlara bağlıdır.
Bu gün meydan Müslüman kimliği adı altında kendileri yapmadıkları halde başkalarından yapılmasını isteyen,Allah'ın emrettiklerini yapmayan, emredilmeyen işleri yapan sözde Müslümanlarla dolmuştur.Bugün Müslümanlar cihadı ibadetini terk ettiklerinden dolayı dünya gezegeni bütünüyle müstekbirlerin eline geçmiştir.
İslam coğrafyasının ve yeryüzünün kan gölüne çevrilmesinin Müslümanların birbirinin boyunlarını vurmalarının, devletlerini,hürriyetlerini,izzetlerini kaybetmelerinin öz vatanlarında parya muamelesi görmelerinin sebebi cihat ibadetini terk etmelerinden kaynaklanmıştır. İzzeti kardeşlikte değil düşmanlıkta, yardımlaşmada değil çarpışmada,Allah'a ve Resulüne itaatte değil isyanda aradıklarından dolayı zilletin dibini boylamışlardır.
Müslümanlar Cihadı terk ettiği için cihatçılar türemiştir.
Müslümanlar olarak cihadı terk ettiğimiz için cihatçılar türetilmiştir.Müslüman ancak mücahid olur cihatçı olamaz. Bu sebeple kendileri gibi inanmayanları,kendileri gibi düşünmeyenleri öldüren,kan döken, istilâ ve işgal eden vahşîlik ve barbarlık yapanların yaptıkları eylemi cihad olarak adlandırmak mümkün olmadığı bunu yapanları da mücahid olarak adlandırmak mümkün değildir.
Bu yüzden, cihad da hayat vardır. Hür ve bağımsız yaşayabilmek, maddi ve manevi varlığımızı koruyabilmemiz, dünya ve ahiret saadetine kavuşmamız için şuurlu bir şekilde cihad yapmamız şarttır. Merhum Erbakan Hocamızın şu sözleriyle yazımı tamamlıyorum."Ey inançlı kardeşlerim: Müslüman dini savunma dini değildir. Bütün insanlığın saadeti için koşma,cihat ve hücum etme dinidir. Be ne yapıyorum. Kimseye bir kötülüğüm yok diyenler; Bütün insanlığın saadeti için çalışmadığından dolayı suçlusun! Hakkın hakimiyeti için cihat vazifeni yapacaksın Bunu yapmazsanız şuurlu Müslüman olamazsınız."Manevi huzuru bulmadan maddi huzuru bulmanız mümkün değildir.Amerika'ya biat edilerek İsrail' karşı cihat edilemez.Şeytana itaat edilerek cennete girilemez.
Bir televizyon programında;"Nasıl anılmak istersiniz? Sorusuna;Malıyla canıyla cihad eden bir Müslüman olmak isterim." Hocamızı biz de malıyla canıyla cihad eden bir Müslüman olarak, tekrar rahmet minnet ve şükranla anıyoruz Ruhun şad,mekanın cennet olsun Hocam!
MUSTAF KIR
MEMUR-SEN ANKARA İL BAŞKANI