İsrail aleyhine İstanbul Yeni kapıda düzenlenen 100 binlerin katıldığı mitingin ardından 10 binlerce Siyonist'in Yahudi “Tişa BeAv” matem gününü bahane ederek "Burak Duvarı"nın önünde toplanıp Mescidi Aksa'nın Avlusunu işgal etmeleri üzerine AGD öncülüğünde İsrail Ankara Büyükelçiliği Konutu önünde geniş katılımlı protesto eylemi yapıldı.
Eylemde bir konuşma yapan Memur-Sen Ankara İl ve Ankara Sivil Toplum Başkanı Mustafa Kır: İsrail Müslümanların içinde bulunduğu hazin durumu fırsat bilerek Kudüs'ü Yahudileştirmek,Mescidi Aksanın yerine Siyon Mabedini inşa etmek, arzı mevut inancını hayata geçirmek için her fırsatı değerlendiriyor.
Zaman zaman Müslümanların hassas olduğu sinir uçlarına dokunarak zulüm ve işkencelerinin,işgallerinin dozajını buna göre ayarlıyor. Bazen Mescidi Aksa çevresinde kazı yapıyor. Bazen ulaşımı kolaylaştırmak için tünel kazıyor. Bazen Mescidi Aksa'yı ibadete kapatıyor. Bazen de o toprakların asıl sahibi Filistinli kardeşlerimizi Batı Şeria'dan Doğu Kudüs'ten uzaklaştırmak onlara çeşitli sindirme hareketleri uygulayarak hedefe ulaşmak istiyor.
Kudüs sıradan bir şehir Mescidi Aksa'da sıradan bir mabet değildir. Kudüs İlk insan ve ilk Peygamber Adem As' dan son Peygamber Hz. Muhammed'e kadar asırlarca Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi tevhit dinlerine merkezlik,kutsallığı Kutsallığı Kuran-Kerimde ifade edilmiş mukaddes toprakların kalbidir. Semavi dinlerin ortak coğrafyasıdır. Mescidi Aksa ise yeryüzünde inşa edilen 2. mabedi, İsra ve Miracın ilk durağı, Müslümanların ilk kıblesi ve 3 harem mescitten biridir.
Kudüs Müslümanların idaresi altında bulunduğu dönemlerde adeta farklı inançların bir arada yaşadığı huzur kenti olduğu halde, bu gün Allah'ın gazabına, İnsanlığın lanetine uğramış Siyonist İsrail'in kanlı postalları altında kirletilmekte işgal, zulüm ve işkencelerin merkezi olarak işlev görmektedir.
Kudüs ve Mescidi Aksa bizimdir. Buram buram Osmanlı toprağı kokmaktadır. Şu andaki tek varisi ise Filistinli kardeşlerimizdir. BM tarafından hukuksuz bir şekilde Filistin toprakları üzerine Siyonist İsrail devletinin kurulması BM ve Ona destek veren ülkelerin günahıdır.
İsrail'in Filistin toprakları üzerine yerleştirilmesi Emperyalist kurgudur. Mescidi Aksa'nın yerine ‘Siyon Mabedini’ inşa etme, Kudüs'ü Yahudileştirme ve arz- mevutu gerçekleştirme projesidir. Bu projenin Finansörleri ve Sponsorları vardır. Onlar AB ülkeleri, ABD ve BM'lerdir. Birbirleri ile sürekli çatışarak, savaşarak güçlerini zaafa uğratan İslam ülkeleri ve işbirlikçi yöneticileri bu finansın gizli ortaklarıdır.
Bu sebepledir ki,İsrail bu projeyi hayata geçirecek politikaları rahatlıkla izleyebiliyor. Doğu Kudüs ve Batı Şeria'dan Filistinli kardeşlerimizi öldürerek,döverek, kol ve bacaklarını kırarak, hakaret ederek, zindanlara atarak kendi öz yurtlarından zorla uzaklaştırarak Kudüs'ü Yahudileştiriyor. Kazı ve tünel çalışmaları ile çevre düzenlemeleri ile Mescidi Aksa'nın kendiliğinden yıkılmasını sağlayacak hamleler yapıyor. Yıkılacak Mescidi Aksa'nın yerine Siyon Mabedini inşa edecek sonunda da arzı mevut inancını gerçekleştirmek için kendisine her şeyi mubah kılıyor.
İsrail'in güçsüzlüğü Müslümanların güçsüzlüğünden kaynaklanmaktadır."Siyonistlerin İslam ülkeleri üzerindeki menfur emelleri bilindiği halde,Müslümanların birleriyle çarpışarak, güçlerini zaafa uğratmaları Siyonistlerin gücünü artırıyor, Müslümanları güçsüz kılıyor. İsrail'in gücüne güç katıyor. Ekmeğine yağ sürüyor.
Unutmayalım ki İsrail Saldırı ve işgallerinin dozajını İslam coğrafyasındaki gelişmelere göre ayarlamaktadır. En son Katar krizini,Irak,ta Libya'da Suriye’de yaşananları Siyonist saldırılardan bağımsız düşünmek mümkün olmadığı gibi PKK,PYF,YPK,DEAS, FETÖ gibi ülkemizin başının belası terörist eylemlerini de İsrail'den bağımsız düşünmek mümkün değildir.
Müslümanların içinde bulunduğu şuursuzluğun bir adım ötesi Filistinlilerin Kudüs'ten Batı Şeria' dan uzaklaştırılması Kudüs'ün Başkent ilan edilmesi, Mescidi Aksa yerine Siyon mabedinin inşası, Kudüs'ün düşmesi demektir. Kudüs ve Mescidi Aksa sadece Filistin'in değil bütün Müslümanların ortak davası, ortak sorunu, ortak namusudur. Ne yazık ki namusumuz Siyonist İsrail tarafından Müslümanların sessiz ve şuursuz bakışları arasında ayaklar altına alınmaktadır.
Gelinen noktada Kudüs fethedilmeyi, Mescidi Aksa esaretten kurtulmayı, Filistin de özgür olmayı, Mescid-i Aksa'da esaretten, kurtarılmayı bekliyor. Kudüs tutsaklıktan Mescidi Aksa esaretten kurtarılmadan Müslümanların bağımsızlığı düşünülemez.
Fiiliyata geçmeyen, zevahiri kurtarma adına kınama demeçleri Siyonistler için caydırıcı olmaktan çıkmıştır. İsrail'i kınamanın hatta BM'ye şikayet etmenin de bir faydası yoktur. Çünkü İsrail bütün hukuksuz eylemlerini BM'nin gözetimi denetimi ABD'nin AB ülkelerinin garantörlüğünde yapmaktadır.Siyonistlerin ve emperyalist güçlerin oyununu bozacak heveslerini kursaklarında bırakacak tek çözüm Müslümanların birliğinden ve İslam kardeşliğinden geçmektedir.
Müslümanlar sorunlarını dövüşerek,savaşarak değil, anlaşarak kardeşçe çözmeyi hayata geçirdikleri zaman Kudüs'ün ve Mescidi Aksa'nın esaretten kurtuluşu gerçekleşecektir. Şeklinde konuştu.