Dikkat! Görevden el çektirmeler Çin işkencesine dönüşüyor.
15 Temmuz 2016 Cuma akşamı TSK içine sızmış bir grup Fethullah'cı (FETÖ) Cunta tarafından kalkışılan darbe girişimi başta Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan'ın basiretli, dirayetli ve cesaretli duruşu, TBMM Başkan ve üyelerinin, Hükümetin,sendika ve sivil toplum kuruluşlarımızın,siyasi partilerimizin ve basınımızın kahramanca direnişleri neticesinde bastırılmıştır. Allah milletimize böyle bir ihaneti yaşatmasın.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatı içinde darbeye kalkışan, yargıda darbeyi meşrulaştıran ve darbenin önündeki engelleri aşacak kararların altında imzası bulunan yargıçların yanı sıra Kamu kurumlarında FETÖ yanlısı kabul edilen bir kısım kamu görevlisi de ya memuriyetten atılmış ya da işten el çektirilmiştir. Bunların içerisinde FETÖ ile hiç bir ilgisi olmadığını ancak hangi sebepten dolayı FETÖ yanlısı olarak itham edildiğini bilmeyenlerin sayısı tüyleri ürpertecek boyuttadır.
Görevden atılmalar ve işten el çektirmeler bazı kurumlarda hiç bir haksız uygulamaya yer verilmeyecek şekilde titizlikle yürütülürken, ne yazık ki bazı kurumlarındaki sorumlular hiç bir inceleme ve araştırmaya tabi tutulmadan FETÖ ile organik ve inorganik bağı bulunmayan, bulunması mümkün olmayan kamu görevlileri dünyanın en alçak,en adi,en şerefsiz,en hain en münafık örgütünün içine yazılmak suretiyle en az FETÖ kadar bir acımazsızlığın altına imza atmışlardır.
FETÖ'cü kamu görevlilerini belirlemekle sorumlu kılınan gizli FETÖ'cü bürokratlar kendilerini aklama adına kurum içinde deşifre olanlar ile birlikte kendilerine rakip gördükleri kişileri diskalifiye etmek veya kurum içinde boşalacak yerlere yandaşlarını taşıyabilecekleri şartları oluşturmak, bununda da ötesinde tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi hedef saptırarak; vatanına, milletine, devletine bağlı, milli iradeye ölümüne sahip çıkan tertemiz; bilgisi, kültürü, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile temayüz etmiş hayatının hiç bir noktasında bu menfur örgütle yolları kesişmemiş itibarlı kamu görevlilerini FETÖ yanlısı göstererek devletin dışına itilmesinin bir kısım hain ruhlu insanların Devlet içinde yuvalanmasının yollarını açma gayreti içine girmişlerdir.
Geçmişte atanma biçimleri, referansları, icraatları ilişkileri, ihalelerde ve yönetim kurullarında aldıkları sorumlulukları ve rolleri araştırıldığında görevden el çektiren bürokratların asıl görevden el çektirilmesi gereken FETÖ yanlısı bürokratlar olduğu anlaşılacaktır.
Diğer taraftan FETÖ yanlısı gösterilen kamu görevlilerinin işten atılması ile boşalacak kadrolarda gözü olan veya oralara yandaşlarını hazırlayan gammazlar, müfteriler FETÖ yanlısı olarak Listede yer almış fakat "(FETÖ yanlısı olmayan) kamu görevlilerini savunmaya kalkışmayın sizde "FETÖ"nü savunmuş olursunuz" tehdidiyle haksızlığa uğratılanlar yalnızlaştırmaya ve itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Cemaat denilen illetle organik ve inorganik bağı olamayan,çocuklarını okullarında okutmayan, bankalarına para yatırmayan, sohbetlerine katılmayan, en güçlü dönemlerinde dahi kendilerinden istifade etmeyen ve etmeyi düşünmeyen olimpiyatlarında boy göstermeyen bir kimse olarak şunu samimiyetle ifade ediyorum: Özellikle 17-25 Aralık öncesi tıpkı Devlet adamlarının,siyasi çevrelerin yaptığı gibi olayın vahametini kavrayamayan, münafıklıklarını anlayamayan saflığından ve samimiyetinden dolayı sempati besleyen sohbetlerine devam eden, çocuklarını okullarına dershanelerine gönderen, şartlarını uygun gördüğü için Bank Asya'ya para yatıran veya para çeken Türkçe olimpiyatlarına sponsor olan, okullarının yayılması üniversitelerinin açılması için para, arsa imkanı sağlayan tüm insanların suçlu kategorisi içinde müteala edilerek bir genelleme ile FETÖ yanlısı olarak ilan edilmesi durumunda toplum içinde FETÖ yanlısı olamayanı bulmak neredeyse zorlaşacaktır.
Devletin kendisine tanıdığı yanılma hakkı vatandaşa da tanınmalıdır
Büyüklerimizin kendilerine tanıdığı yanılma hakkını bir defaya mahsus olmak üzere 17-25 Aralık veya 15 Temmuz öncesi yapılan ihaneti gördükten sonra pişman olan,bu menfur örgütle bağını kesen ve desteğini çeken insanlara tanıması hakkaniyete uygun bir davranış olacaktır.
Süreç; şeffaf, hakkaniyet ve adalet içerisinde yürütülmelidir. Tüm kurumlarda aynı kriterler uygulanmalıdır.Elbette darbecilerden, darbecilere yardım ve yataklık yapanlardan,lojistik ve moral destek sağlayanlardan,desteğini hala sürdüren alçaklardan hesap sorulmalıdır. Yargılama ve hesap sorma sürecinde temel ölçü darbe teşebbüsüne kalkışmak,yardım ve yataklık yapmak,lojistik ve moral destek sağlamak olmalıdır. Bu eylemlerde bulunanlar yaptıkları ihanetin karşılığı olarak hak ettikleri cezaya mutlaka çarptırılmalıdır. Çünkü Darbeciler başarılı olsaydı kendilerine reva görülecek cezanın kat kat fazlasını kendilerinden olmayanlara reva göreceklerdi.
FETÖ yanlısı olamayan bireyin Allah'ın ve her gün milyonlarca insanın lanetine uğrayan FETÖ yanlısı olarak gösterilmesinden dolayı eş ve çocuklarının büyük bir azabın içine atıldığının farkına varılmalıdır.
Şu iyi bilinmelidir ki; bırakın soruşturma neticesinde bir haksızlığa uğratılmayı haklarında yürütülen soruşturmanın müspet anlamda sonlanması durumunda bile oluşan travma uzun yıllar hafızalardan kazınmayacak kadar ağırdır.
Görevden el çektirmeler giderek Çin işkencesine dönüşmektedir. Temenni ediyoruz ki hiç bir vatandaşımız haksızlığa maruz kalmasın kurunun yanında yaş yanmasın. Aksi takdirde Allah korusun arkasında küresel hainlerin de bulunduğu büyük bir darbeyi önlemenin haklı gururu ve onuru yerini büyük bir toplumsal travmaya bırakabilir.
Darbe akşamı canını feda etme pahasına tanklara toplara göğsünü siper eden bazı bürokrat ve bazı kamu görevlileri görevden el çektirmenin "FETÖ" yanlısı olarak anılmanın kahrı içinde haklarında verilecek kararı beklemektedirler. İlgililere, yetkililere saygıyla duyurulur.
Mustafa KIR
Memur-Sen Ankara İl Başkanı